Besin Alerjisi Mi, İntolerans Mı?

Alerjik reaksiyonlara gün geçtikçe daha sık rastlıyoruz. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre her 100 çocuktan birinde besin alerjisi görülüyor. Yaşam şartlarının ve tükettiğimiz gıdaların içeriğinin değişmesi nedeniyle, bedenimiz, etkileşimde bulunduğu pek çok alerjene karşı tepkisini artan alerji grafiği ile veriyor.

Besin alerjileri alerjik durumların başında gelmekle birlikte günümüzde besin intoleransı ile de karıştırılabiliyor.

Besin intoleransı alerjiden daha yaygın görülür. Toplumun yüzde 20’sini etkileyen ve bireyin bazı besinlere karşı tanımlanamayan mekanizmalar nedeniyle beklenmedik etkiler göstermesi olarak nitelendirilen besin intoleransı alerjik bir durum değil. Bu durum daha çok sindirim sisteminde ortaya çıkar; şişkinlik, ishal, bulantı, kusma, huzursuz bağırsak sendromu gibi sonuçlara yol açar. Ama belirtiler, alerjide olduğu gibi hızla kendini göstermez. Yavaş yavaş; besini aldıktan saatler sonrasında hatta 1 gün sonra bile belirti verebilir.

Besin intoleransından muzdarip bir kişinin etkilendiği besini diyetinden çıkardığında yaşadığı sorunların da ortadan kalktığını söyleyen Uzmanlar buğday içeren tahıllar, lahana ve soğan gibi sebzeler, laktoz içeren süt ve süt ürünleri, kahve ve bazı acı baharatların en çok besin intoleransı gösterilen gıdalar arasında yer aldığını belirtiyor. Ayrıca besinlere eklenen katkı maddeleri, renk ve lezzet vericiler de intoleransa neden olabiliyor.

Alerji, vücudun aşırı duyarlı tepkisidir. Gıdalardaki ana alerjen madde ise besinlerin içinde yer alan proteinler. Bireyde alerjik reaksiyona sebep olan protein miktarı net olarak bilinmemekle birlikte bazı vakalarda vücudun çok az miktarda proteinle karşılaşması dahi alerjik reaksiyonların yaşanmasına sebebiyet verebiliyor. Besin yoluyla alınan alerjik gıdalar sindirim sistemine ilişkin ağız kuruluğu, geğirme, reflü, mide yanması, ishal, kusma, mide bulantısı gibi sonuçlara yol açabileceği gibi, anaflatik şok denilen hayati tehdit edebilecek etkiler yaratır.
Bebeklik ve çocukluk çağında en çok karşılaşılan alerjik besinlerin inek sütü, yumurta, deniz ürünleri ve buğday olduğunu dile getiren uzmanlar, bu besinler hakkında detaylı bilgiler paylaşıyor.

Bebeklerin ilk beslenmesine eklendiğinde alerjik reaksiyon gösteren ilk gıdalardan biridir. Zamanla bebeğin büyümesi ile bu alerji azalabilmektedir. Yumurta beyazı sarısına göre daha alerjendir. Beslenmelerine yumurta eklenecek bebeklerin öncelikle sarısı ile başlanmalı ve beyazına başlandığı zaman alerjik bir reaksiyon görüldüğünde hekime başvurulmalıdır.

Balığın yapısında bulunan parvaalbumin (PV) en önemli alerjen etkenlerden biri. Balık tüketemeyen bireyler balığın içerdiği EPA ve DHA yağ asitlerini, proteinlerden arındırılmış olan balık yağlarından karşılayabiliyorlar. Deniz ürünlerinde en çok alerjiye neden olan yumuşakçalar ise kalamar, midye ve salyangoz.

Çocukluk döneminde en çok görülen alerji türünü oluşturmaktadır. İnek sütü alerjisine sebep olan en büyük etken içerdiği proteinlerdir.

Son dönemin en çok dikkat çeken alerjenlerinden biri glüten (buğday proteini). Ancak glüten alerjisi olmayan bireylerin glüten içeren gıdaları hayatlarından çıkarmaları sağlıklı olmayabilir. Harvard Üniversitesi’nin 30 yıl izlem yaptığı ve sonuçları 2017 yılında açıklanan bir araştırmada sağlıklı bireylerde glüten içeren besinlerin tüketimi azaldıkça diyabet riskinin yüzde 13 oranında arttığı saptanmış durumda. Dolayısıyla beslenme düzeninde bir değişiklik yapmak isteyen kişinin bunu bir uzmanın kontrolünde yapması öneriliyor.

Eğer siz de besin intoleransı ya da besin alerjisinden şikayetçi olduğunuzu düşünüyorsanız basit birkaç önlemle hem kendinizi koruyabilir hem de sorununuza uzmanlarca teşhis konulmasına yardımcı olabilirsiniz:
• Etiket okuma alışkanlığı edinin
• Gıda intolerans ve alerji testlerinizi yaptırın
• Kendinizi gözlemleyin. Bir besini tükettikten sonra her defasında aynı sorunu (mide şişliği, gaz sıkışması, ishal, deride kızarıklık gibi, nefes darlığı gibi) yaşıyorsanız mutlaka bir hekime görünün.

Besin Alerjisi Mi, İntolerans Mı?

Önceki İçerikGözün Sinsi Düşmanı: Glokom
Sonraki İçerikİskenderun Belediyesinde “Sanayi Konulu İstişare Toplantısı “
iskenderun haber genel içerik editörüdür. Haber ihbarlarınız veya ilanlarınız için üst menüden bize ulaşın sekmesini kullanın.