Yaşadığımız modern yaşam koşulları ve çevresel etkilerin, vücudumuzdan uzaklaştırılması gereken toksinlerin oluşmasına neden olduğunu belirten Uzmanlar, “Tabiatın uyanmaya başladığı bahar ayları, toksinlerin vücudumuzdan atılmasını sağlayan detoks için en mükemmel zaman olduğunu belirtiyorlar. Detoks, vücutta hücresel fonksiyonların devamı için hayati önem taşır ve doğru bir şekilde yapıldığında hem bedensel hem de zihinsel olarak tazelenmemizi sağlar” .
Hızlı şehir hayatı, kötü beslenme, tükettiğimiz bazı yiyecek ve içecekler vücudumuzda atık madde olarak dışarı atılmayı bekleyen toksinlerin birikmesine sebep olur. Toksinlerin bir kısmı vücudumuz tarafından yok edilebilirken, bir kısmı maalesef birikerek vücudumuzda olumsuz etkiler yaratmaya başlarlar. Bu fiziksel etkilere ilaveten ruh halimizin de olumsuz etkilenmesiyle, çoğu zaman sebebini bir türlü çözemediğimiz baş ağrıları, uyku problemleri, sürekli yorgunluk gibi problemler baş göstermeye başladığına dikkat çeken Beslenme Uzmanları, birkaç adımda büyük farklar yaratacak detoks önerilerini anlattı.
Kendinize uygun bir program hazırlayın
Cildimizde sigara dumanı, hava kirliliği, makyaj artıkları ya da sağlıksız yağlanma gibi nedenlerle oluşan lekeler, siyah noktalar ya da tıkalı gözeneklerden kurtulmak, cildimize nefes aldırmak için nasıl düzenli bir temizlik ve bakım gerekiyorsa, vücudumuzun da hem fiziksel hem de ruhsal anlamda temizlenmesi, arındırılması için bir takım müdahalelere ihtiyaç duyarız. İşte vücudumuzun gerek eksojen (dış kaynaklı) gerekse endojen (iç kaynaklı) toksinlerden arındırılarak daha sağlıklı bir şekilde çalışması için ihtiyaç duyduğumuz bu müdahaleye detoksifikasyon (zehirden arınma) ya da kısaca detoks diyoruz.
Karşılaştırmalı klinik çalışmalarda çok fazla kanıt gösterilmese de günümüzde artık doğru şekilde yapılan detoksun, vücutta hücresel fonksiyonların devamı için önem taşıdığı kabul edilmektedir. Yıllarca biriken toksinlerin kısa bir sürede yok edilmesi mümkün olamasa da, düzenli aralıklarla ve doğru bir şekilde yapıldığında hem bedensel hem de mental olarak bir nevi tazelenmek mümkün görünmektedir. Vücuttaki değişiklikleri görmek ve hissetmek için 7 ila 10 gün mükemmel bir detoks süresidir.
Bahar detoksu ile eksojen ve endojen toksik maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılmasını hedefleriz. Eliminasyon diyeti ile öncelikle en yaygın görülen alerjenik yiyecek ve içeceklerin günlük diyetten çıkarılması, özellikle şeker, gluten, beyaz un ürünleri, süt ve süt ürünleri ile yumurta gibi hayvansal proteinlerin tüketilmesine bir süre ara verilmesi sağlanır. Alkol tüketimi varsa mutlaka ara verilmeli, sigara ve benzeri tütün ürünleri kesinlikle kullanılmamalıdır. Yoğun kafein tüketimi uzun dönemde sıkıntılara sebep olabildiğinden, istenen gevşemenin sağlanabilmesi için diyetten çıkarılması özellikle tavsiye edilir. Soya, mısır ve fındık gibi alerjen içerebilen bazı ürünlerden de uzak kalınmalıdır.
Diyetinizde işlenmemiş gıdalara öncelik verin. Organik olarak üretilmiş ve işlem görmemiş meyve ve sebzeler detoks yapılırken mükemmel seçeneklerdir. Uzun süre dayanması için katkı maddeleri vs ile işlem görmüş paketli veya konserve ürünlerden detoks süresince uzak kalın. Sebzeleri olabildiğince tazeyken ve mümkünse buharda pişirerek tüketin. Günlük bir kaşık kadar zeytinyağı, taze limon suyu ve çok az deniz tuzu ile sebzeleri daha da sağlıklı ve lezzetli hale getirebilirsiniz. Hazır salça ve soslar bu süreçte mutfağınıza asla girmemeli.
Baharda doğanın canlanması ile mutfağımıza çeşit çeşit yeşillikler de dolmaya başlamalı. Vitamin ve mineral zengini karahindiba, ıspanak, maydanoz, tere, kuşkonmaz, protein deposu bezelye, antioksidan özellikli rezene, kişniş otu, deniz yosunu, lahana, kıvırcık lahana hem içerikleri hem de lif zenginlikleri ile vücudumuzu bir yandan beslerken diğer yandan toksinlerden arındırmaya yardımcı olurlar. Bu yeşil mücevherler organizmamızda denge anlamına gelen homeostazisin sürdürülmesinde de önemli rol oynarlar. Unutulmaması gereken bir nokta bu besinlerin her zaman taze hazırlanması, çok yüksek ısılarda hazırlanmamaları ve piştikten sonra uzun süre bekletilmeden tüketilmeleri gerekliliğidir.
Sağlıklı beslenmenin önemli bir öğesi olan ara öğünlere detoks diyetinde de yer veriyoruz. Ana öğünler arasında bir porsiyon taze meyve ya da doğal hazırlanmış meyve kurusu yanında 3-4 ceviz içi ile 4-5 badem tüketmek beslenmemize destek olacak, tokluk hissini uzatıp açlık hissini bastıracaktır. Ara öğünlerde, özellikle laktoz intoleransı (süt ürünlerine tahammülsüzlük) sorunu olanların detoks dönemi boyunca yoğurt ve ayran tüketmemeleri gerekir.
Özellikle detoks döneminde su içmeyi bir miktar da artırarak alınmalı. Klasik olarak ortalama 70 kg ağırlığında ve yaklaşık 1.70 m boyunda, genel sağlık durumu iyi olan bir birey detoks boyunca günlük ortalama 12 ila 14 bardak (yaklaşık 3-3,5 litre) su tüketmelidir. Detoks günlerinde idrarınızın rengini takip etmenizde fayda var, idrarınız su gibi şeffaf ya da hafif sarı renkte çıkıyor olmalı.
Doğru beslenmenin yanında metabolizmanın doğru işleyebilmesi için hareket etmek şarttır. Detoks sürecinizde mutlaka açık hava ve doğa yürüyüşleri yapın, her gün düzenli esneme egzersizleri uygulayın, yoga ve zorlayıcı olmayan pilates bu dönem için uygun olur. Ancak uzun koşular ya da uzun süre bisiklete binme gibi faaliyetlerden kaçının, bunlar zaten kısıtlı beslendiğiniz bir dönemde sizi çok bitkin düşürecektir, oysa detoks sürecinde vücudunuza dinlenip yenilenmesi için zaman ve fırsat vermelisiniz.
Doğru nefes alıp verdiğimizi zannetsek de aslında çoğu zaman vücudumuzun ihtiyacı olan temiz havayı, yeterli oksijeni doğru şekilde aldığımızı söyleyemeyiz. Bunu çözmek için detoks sürecimizde bir fırsatımız olabilir. Günde 10 dk kadar huzurlu bir ortamda sakince oturun ve yavaş yavaş nefes alıp verin, sürenin ortalarında birkaç derin nefes, göğüs kafesimize dolayısıyla kalp ve akciğerlerimize kan akışını artıracaktır. Doğru nefes teknikleri sayesinde vücut kadar zihnimiz de stresten uzaklaşıp sakinleşmelidir. Unutmayın stres, vücudumuza en az sigara kadar zarar verir.
Enerji düzeyinizi yükseltmeye yardımcı, kilo kontrolünüze destek olan, zihninize aydınlık ve daha iyi konsantrasyon sağlayan, hatta ruh halinizde bile iyileşme sağlayan detoks, doğru şekilde yapıldığında faydalıdır. Ama doktor kontrolü olmaksızın kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile diyabet ve böbrek hastaları gibi kronik hastalığı olan kişilere, sürekli ilaç kullanması gereken bireylere, hamile ve emziren annelere önerilmemektedir.