Coğrafyamıza halkımızla birlikte sahip çıkacağız

“Çevreye ve doğaya zarar verecek her türlü yatırıma karşıyız”

Elektrik Mühendisi olan Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Hatay Tabip Odası işbirliğiyle düzenlenen ‘İskenderun Körfezi’nde kömürden elektrik üretimi ve sağlık’ konulu panelde, mesleğinin de verdiği avantajı kullanarak önemli açıklamalar yaptı. Enerji üretiminde, çevre ve halk sağlığını tehdit eden kömürlü termik santraller yerine bölgenin sahip olduğu güneş ve rüzgâr enerjisine uygun yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Culha, yaptığı konuşmada çevreye ve doğaya zarar verecek her türlü yatırıma karşı olduğunu belirterek, Arsuz’da böyle bir tesisin yapımının bile düşünülmesi halinde halkla birlikte gerekli mücadelenin verileceğine dikkat çekerek, termik santraller konusundaki kararlılığını ortaya koydu.

“Coğrafyamıza halkımızla birlikte sahip çıkacağız”

İskenderun Körfezi’nde yapılması planlanan 17 adet termik santralin, doğanın kalbine kazma vuracağını ifade eden Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, “EPDK’dan İskenderun Körfezi’nde yapılacak 17 termik santral için lisans alındığını duyduk. Biri Sugözü Termik Santrali, diğeri Diler Holding’e ait olan İskenderun Atlas Termik Santrali olmak üzere zaten hali hazırda aktif olarak kömürle çalışan iki adet termik santral var. Bu iki termik santral bile körfezi yaşanamaz hale getirmeye yeter! Dolayısıyla, bu santrallere onay vermek ve taraf olmak mümkün değildir.

Bu santraller hem doğaya bıraktığı partiküllerden dolayı hava kirliliği oluşturuyor, hem de bu partiküller toprağa düştükten sonra toprağın verimini düşürüyor. Ayrıca, bu tür santrallerin soğutulması için de deniz suyu kullanılıyor. Soğutma suyu olarak kullanılan deniz suyunun deşarjı direk olarak denize yapıldığından, su sıcaklığının değişmesi de deniz canlılarına büyük zarar veriyor. İskenderun Körfezi’nde yapılması planlanan bu santraller dolayısıyla bire bir olarak ilçemize de etki yapacağından, santrallerin ne İskenderun’da, ne de Arsuz’da yapılmasını istemiyoruz. Özellikle, dağları, denizi, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginliği ile turizm ve tarım kenti olma yolunda önemli adımlar atmayı planladığımız Arsuz’un güzelim doğasının kalbine termik santralle kazma vurulmasına, kirletilmesine ve yaşanmaz hale getirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz ve çevre kirliliği açısından ciddi bir tehdit oluşturacak bütün yatırımlara karşı duracağız. Arsuz’da böyle bir teşebbüsün olması durumunda dahi halkımızla birlikte kendi coğrafyamıza, denizimize, tarımımıza ve toprağımıza sahip çıkacağız ve direnç göstereceğiz. Arsuz hepimizin ve Arsuz’u hep birlikte koruyacağız” dedi.

“Sanayi bölgesi realitesi, termik santral yapılması için dayanak değil”

Enerji üretiminde rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji çeşitliliğinden yararlanılması ve farkındalık oluşturulması açısından panelin önemine de dikkat çeken Başkan Nazım Culha, “Bölgenin, sanayi bölgesi olması ve ciddi bir enerji ihtiyacı olduğu öne sürülerek termik santrallerin kurulması talebi kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Bu bölgenin ticari amaçlı enerjiye ihtiyacı yoktur. Halihazırdaki mevcut iki santral bile fazladır. Çünkü, üretilen enerji Türkiye’nin neresinde olursa olsun direk ulusal şebekeye aktarılmaktadır ve bu enerji bütün Türkiye’de kullanılmaktadır.

Elektrik enerjisi, depolanabilir bir enerji değildir. Dolayısıyla, sanayi bölgesi realitesi sağlam bir dayanak değildir. Bu santrallerin burada yapılmaması dileğimizdir. Termik santraller, ancak gerekli tüm tedbirlerin alınması, filtrelerin yapılması ve uygun yer seçimi kaydıyla yapılabilir. Ancak, İskenderun Körfezi termik santraller için kesinlikle uygun yer değildir. Bu enerji türleri zorlanacağına, öncelikle gerek rüzgar enerjisi, gerek güneş enerjisi gibi alternatif enerji kaynaklarından faydalanılması yönünde koşulların zorlanması gerekiyor.

Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince faydalanmadığını düşünüyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince faydalandığımız takdirde ve ulusal şebekedeki kayıp kaçak oranlarının standartlara çekilmesi halinde gerek ülkemizde gerek ilimizde enerji sıkıntısının yaşanmayacağını, belki de santrallere bile gerek duyulmayacağını düşünüyorum ” şeklinde konuştu.

panel panel1