Özel Yeni Akdeniz Eğitim Kurumlarının önceki gün Dörtyol Öğretmenevinde Ortaokullarının 5., 6., 7. ve 8. sınıf ile liselerinin 9. ve 10. sınıf öğrencilerine yönelik meslekleri tanıtmak, özendirmek ve sevdirmek amacıyla tertiplediği konferansının konuğu Aile Hekimi Doktor Bahadır Amaç’tı.
Bahadır Amaç kısa özgeçmişini aktararak başladığı konuşmasında hayatta karşılaştığı zorluklarla nasıl mücadele ettiğini öğrencilere aktardı. İçinde büyüdüğü aile yapısını, sosyal ve ekonomik durumlarını, kardeşleriyle olan münasebetlerini sıralayan Bahadır Amaç sevdiği bir mesleği yapıyor olmanın kendisine getirdiği olumlu yönleri sıraladı ve öğrencilere de bu yönde tavsiyelerde bulundu.
Doktor Bahadır Amaç öğrencilere daha sonra hekimlik, tababet ve doktorluk kavramlarını açıkladı ve mesleğinin tarihçesi hakkında bilgiler verdi.
Doktor Amaç konferansın ana konusu olan lösemi hakkında da verdiği bilgilerde; “Çocukluk çağındaki kanser vakalarının %35’ini lösemiler oluşturur ve birinci sıradadır.
Lösemiler hücre cinsine göre; Akut Lenfoblastik Lösemi ve Akut Myeloblastik Lösemi olmak üzere 2 ana gruba ayrılır. Kendi içlerinde de alt sınıflar tanımlanabilir. Türkiye’de her yıl 16 yaşın altında 1200-1500 yeni lösemili çocuk vakası bildirilmektedir. Lösemi her yaşta görülmektedir. En sık çocukluk çağında 2-5 yaşlarında artmaktadır. 1 yaşın altında, 10 yaşın üstündeki yeni vakalarda tedaviye cevap azalmaktadır. Herhangi bir etkiyle damarlarımızda dolaşan kanın esas yapım yeri olan kemik iliğimizdeki ana hücrelerde oluşan şifre değişikliği ile blast adını verdiğimiz olgun olmayan kan hücrelerinde artış meydana gelmektedir.” dedi.
Löseminin belirtilerini de sıralayan Dr. Bahadır Amaç; “Çocuklarda lösemi hastalığının belirtileri iştahsızlık, kansızlık, zayıflama, bacaklarda kemik ağrıları, cilt altı kanamaları, burun ve dişeti kanamaları ve ateş ilk gözlenen bulgulardır. Ayrıca yayıldığı organlara ait belirtiler, örneğin baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, görme bozuklukları önem taşıyabilir. Yapılan kan, kemik iliği, hücre tipini belirleme ve genetik tetkikler sonucu kesin tanı konulabilir. Tanıdaki ayrıntılı testler genellikle lösemi tiplerini, tedavi prensiplerini belirlemede yardımcı olacaktır.
Tedavi öncelikle genel durumun düzeltilmesi yöntemleri ile başlar. Ayrıca hastaların ve ailelerin hastalık hakkında bilgilendirilmesi, löseminin umutsuz değil, tersine iyi bir tedavi ve moral desteği ile %85’lere varan oranda iyileşmenin sağlandığının açıklanması tedavinin ikinci basamağıdır.” dedi.
Dr. Amaç daha sonra öğrencilerden gelen soruları cevaplayarak konferansını tamamladı.
