Varisli, ayakta çok duranlar, gebelik sonrası ve uzun yolculuklar sonrası oluşabilen toplar damar tıkanıklığı, uzun süren ilaçla tedavi dönemlerini geride bıraktı.
Türkiye’de ve Özel İskenderun Gelişim Hastanesi’nde yeni uygulanmaya başlayan hiçbir kesme işlemi olmadan, kapalı sistemle damar açma operasyonu sayesinde bir çok kişi toplar damar ve atar damarları açılarak büyük bir eziyetten kısa sürede kurtuldu.
Yalnız bu operasyonun başarılı olması için erken teşhis ve en kısa sürede uygulama yapılması çok önemli. Kısa süren bir operasyon ve aynı hızda bir iyileşme süreciyle hayat bulan Ayşe Sökmen, kendini yeniden doğmuş gibi hissettiğini söyledi.
Toplar damar tıkanıklığı nedeniyle çekilmesi mümkün olmayan bacağındaki ağrılarla şikayetleri artan 30 yaşındaki dört çocuk annesi Ayşe Sökmen , Türkiye’de yaklaşık bir yıldır uygulanan bir yöntemle Özel İskenderun Gelişim Hastanesi’nde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Kıvanç Bayatlı ve Doçent Doktor Adnan Celkan’ın gerçekleştirdiği başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.
Aynı zamanda üç aylık bebeği de olan Ayşe Sökmen, ilaçla tedavisi yapılacak olsaydı bebeğini emziremeyeceğinden ciddi sıkıntılara maruz kalacaktı ama, hiçbir kesme işlemi yapılmadan son teknoloji bir yöntemle damarı açılarak kısa sürede sağlığına kavuştu.
Dayanılması mümkün olmayan bacak şişliği ağrısından kurtulduğu ve bebeğini emzirebildiği için mutlu olduğunu ifade eden Ayşe Sökmen, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanları Doçent Doktor Adnan Celkan ve Uzman Doktor Kıvanç Bayatlı’ya teşekkür etti.
Operasyonu gerçekleştiren Uzman Doktor Kıvanç Bayatlı, “Hastamız, toplar damar tıkanıklığı dediğimiz bir damar tıkanıklığı yaşadı. Kateterle kasığından bir filtre yerleştirdik önce ana toplar damarına, daha sonra bacak arkasından kapalı olan toplar damarının içine girip bunu kateter yardımı ile damarını açarak boşalttık. Bacağının şişliği indi ağrısı geçti 4 gün önce de hastamızı taburcu ettik. Şu anda sağlığı çok iyi durumda” dedi.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doçent Doktor Adnan Celkan ise, varisli bacaklarda, gebelik sonrası, uzun yolculuklar ve çok ayakta kalanlarda meydana gelebilen bacaktaki toplar damar tıkanıklığının yukarı doğru çıkarak kalp ve akciğer sistemlerine zarar verip ölümcül komplikasyonlara neden olabildiğini belirterek şöyle konuştu, “Artık cerrahi işlemlerden ziyade hastayı çok fazla yormadan kapalı sistemlerle damar açma işlemleri dünyada her geçen gün daha bir güncel hale gelmeye başladı. Kıvanç beyin dediği gibi bu Derin ven trombozu dediğimiz yani bacaktaki kirli kanı taşıyan toplar damarların tıkanıklığına bağlı oluşan bir durum. Bu varisi olan hastalarda ayakta çok kalan insanlarda gebelik sonrasında uzun yolculuklardan sonra oluşabilecek bir durum. Buradaki tehlike toplar damardaki pıhtının daha fazla yukarı giderek kalp ve akciğer sistemindeki damarları tıkayıp daha ölümcül komplikasyonlara neden olabilmesi. Buna imkan vermeden bu işlemin halledilmesi lazım. Daha önceden biz bu tür hastalarda sadece ilaç tedavisi yapabiliyorduk. Bu yöntemle direk damar içine girip pıhtıyı parçalıyoruz ve o parçalanan pıhtı parçalarını direk anında damar dışına alarak damardaki kan akışını çok net bir şekilde sağlıyoruz. Böylece hastanın daha sonra oluşabilecek ölümcül komplikasyonlardan korunmasını sağlıyoruz. Gerçekten hastamızın da belirttiği gibi bu ağrılı ve hayat kalitesini çok etkileyen bir durum. Bunu ortadan kaldırıp hastayı çok kısa sürede tekrar günlük yaşantısına kavuşturuyoruz. Bu yaklaşık bir buçuk iki saatlik bir işlem. Hiçbir şekilde bir açma kesme işlemi yok. Damarın içine bir telle giriyoruz, bu çok ince teller. Bu telin üzerinden motor diyebileceğimiz devamlı damarın içinde dönen ve pıhtıyı eriten bir halka gönderiyoruz. Bu pıhtıyı parçalayarak orayı temizliyor. İşlem bittikten sonra hastayı yatağına alıyoruz hatta o gün bile taburcu edebilecek duruma geliyor. Bu hem hastanın hayatı için çok önemli hem de bir an önce günlük yaşantısına kavuşabiliyor” dedi.
Toplar damar tıkanıklığının yaratabileceği sorunun ehemmiyetine dikkat çeken Doçent Doktor Adnan Celkan sözlerinin devamında şöyle dedi: “Burada amaç pıhtı daha yumuşakken müdahale etmektir. Yani bu işlem bu hastalık oluştuğundan itibaren 20 gün içerisinde mutlaka müdahale edilmesi lazım çünkü zaman geçtikçe pıhtının niteliği değişiyor daha sert bir hale geliyor ve damardaki hasarı daha kalıcı oluyor. Biz bu olay oluşmadan bir an önce bu pıhtıyı eritip oradan çıkartmak zorundayız. Onun için zamanlama çok önemli. Bu tür hastalar diğer branşlara çok fazla giderler, ortopedi ve fizik tedavi bölümlerine bu tür yanlış yönlendirmeler de çok fazla olmakta. Hastanın çok kısa bir zamanı var onun için dikkatli ve uyanık olmak lazım. Bir an önce müdahale edilmesi lazım. Bu işlem toplar damar için yapılan bir işlemdir buna benzer işlemleri atar damar için de yapıyoruz bakın bu da çok önemli. Özellikle diyabet hastalarının ayak damar tıkanıklığında, diz altı bölgede stent uygulamalarımız ciddi anlamda hastalarımıza faydası olan yöntemlerdir. Gittikçe her geçen gün cerrahi yöntemlerden çok daha kolay yöntemlere doğru bir gidiş var. Buda hastamız için gerçekten çok kolay bir yöntem.”