Birilerinin, “Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe başkanlığınca uygulanan çifte standarta vatandaşlardan büyük tepki” demesi, beni güldürüyor.
Neymiş;
AK Parti İskenderun Belediye Başkan Aday Adayı Mehmet Dönmez’e; yol kapatma, ses düzeni ve sahne kurma hususlarında ayrıcalık yapılıyormuş.
Dönmez’in 10 bin kişiye hitap ettiği miting, seçim yasaklarını deliyormuş..
Dahası.. AK Parti İlçe Başkanı İbrahim Yaran; aday adaylarına, “Toplu tanıtım yapılacak, kimse kendi başına basın açıklaması yapmasın” diyormuş da, bir tek Mehmet Dönmez’in yolunu açıveriyormuş.
Ve son olarak, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün de, Dönmez’in mitingine müsaade etmemesi gerekiyormuş.. İnanayım mı?
Bu mudur yani?
Pardon;
Bir şey daha soracağım:
– Kim uyduruyor bunları?
Vatandaş mı? Yoksa kıskançlık krizine giren bir aday adayı mı?
Peki tüm bunlar doğru mu?
Değil!
Çünkü;
Bir; AK Parti İlçe Teşkilatı’nda çifte standart olmadı. Nedenine gelince; İbrahim Yaran, yazılıp çizildiği gibi ‘kimse kendi başına basın açıklaması yapmasın’ demedi. Öyle bir sözü hiçbir yerde kullanmadı.
Aksine, “Her aday adayı görkemli bir miting yapabilir” dedi.
Nereden mi biliyorum?
Payas Belediye Başkanı Bekir Altan ve Antakya’da bir aday adayının miting başvurusu üzerine, (kurallar nezdinde) ‘olur’ alınca, görkemli aday adaylığı açıklamaları sahaya yansıdı.
Bu durum, daha sonra çevre ilçelerde ‘emsal’ gösterildi.
Mehmet Dönmez, haklı olarak bu emsalden faydalanmak istedi.
Görkemli mitingin de hakkını verdi.
Kaldı ki, Bekir Altan’ın görkemli aday adaylığı açıklaması üzerine AK Parti İl Başkanı İsmail Kimyeci de, “Aday adaylarının mitingi, Payas’taki kadar coşkulu olsun. İskenderun’u sallayacak 10 bin kişilik mitingler yapalım. Olmadı, hep birlikte bu coşkuya ortak olalım” demişti..
Mehmet Dönmez, sevgi selini sahaya yansıttı diye , günahı nedir?
Hem her isteyen aday adayı, AK Parti ilçe teşkilatı önünde miting yapabilir mi?
Talep varsa, teşkilatın yanıtı hazır;
– Evet..
Şimdi hal böyleyken, Mehmet Dönmez ve İbrahim Yaran’a ‘çifte standart’ meselesiyle yüklenmenin ‘hakkaniyetle’ pek ilgisi yoktur, sanırım.
Kaldı ki, bu süreçte en günahsız kurum, İlçe Emniyet Müdürlüğü’dür..
Emniyet Müdürü Cengiz Başar’ın, kitabında ‘çitfe standart’a yer yoktur.
Siyasi atmosferin ısındığı ilk günden beri, mesafesini korumuştur.
Yasal prosedür dahilinde gerekeni yapmıştır,
Aksini iddia eden varsa, yazdığım her kelimeyi ilgili makamlardan sorgulayabilir.
Böyle bir şey mümkün mü Allah aşkına!
Ortada bir çifte standart varsa, o da bunu sağa sola üfleyenlerin talep ettiği ayrıcalıktır.
Merak etmesinler.. Bunları kimin üflediğini biliyoruz.
İster kıskançlık deyin..
İster çekememezlik deyin..
Bilemem..
Bildiğim şu ki, gerçeği yansıtmayan bu şikayetler dün itibariyle bumerang etkisiyle sahibine ulaştı.
Açıkçası, bu durum Mehmet Dönmez’e ve İbrahim Yaran’a güç veriyor, popülerleştiriyor, etkisini artırıyor.
Hem buna itibar edenlerin; ne kadar cahil, ne kadar bilgisiz, meselenin özünü kavramaktan ne kadar aciz olduklarını gösteriyor.
Ne yani?
Adı üstünde, muhafazakar demokrat bir partinin ‘dindar’ kesimine dil uzatmak da nereden çıktı?
Yaran’ın ve Dönmez’in dindar olmasından, kim, neden rahatsız olabilir?
Kardeşlik mesajlarının verildiği bir dönemde, insanların dindarlığı üzerinden kalem oynatmak ne kadar ahlaki?
Türkiye’de dindar olmak suç mudur?
Birilerine göre; Allah’a şükretmek, izniyle yola çıkmak, sadece ‘cemaatler’e yönelik bir davranış biçimidir?
Yapmayın, etmeyin, Allah aşkına!
Siyasetin meselesi değildir bu mesele..
Çocuk musunuz?