Pazar günü, Hürriyet’te Ayşe Arman’ın Yeni Şafak Yazarı Murat Menteş’le röportajını okuyorum. Bir bölümüne takıldım..
Gençlerin duruşuna, enerjisine odaklandım.
Siyasi arenada, ‘halka dokunmayı bilen’ gençlerle seçimlerin nasıl kazanıldığını gördüm. Aday adaylarına tavsiyem, aşağıdaki satırları dikkatlice okuyun.
Murat Menteş’i dinleyelim:
“- Yıl, 1994.. 27 Mart Yerel Seçimleri öncesi.. Kravatlı delikanlılar ve başörtülü kızlar, Kadıköy, Beyoğlu, Beşiktaş’ta evlere gidiyor: ‘Merhaba. Biz, Refah Partisi’nden geliyoruz…’ Vatandaşla tatlı tatlı, nazikçe konuşuyorlar.
1- Özgüvenliler. 2- Diyalog kuruyorlar. 3- Özgürlük, eşitlik ve demokrasiden yanalar. 4- Kızlar ve erkekler bir arada.
‘Belediye seçimlerinde sizden destek bekliyoruz’ diyorlar. ‘Mürteci, bağnaz, gerici değiliz’ diyorlar. ‘İslam barış dinidir, biz barışçıyız’ diyorlar. ‘Demokrasiye inanıyoruz’ diyorlar. ‘Size hizmet etmek istiyoruz, genciz, enerji doluyuz, bize güvenin..’ diyorlar.
Bu gençler işyerlerine de gittiler. Kırtasiyecilere, lokantalara, barlara, meyhanelere, hatta genelevlere! Türk siyasi tarihinde görülmemiş bir medeni cesaret örneği sergilediler. Demokrasi tarihimizin en parlak olayını gerçekleştirdiler. Herkes şaşkındı: ‘Nereden çıktı bu çocuklar? Bunların kafası farklı çalışıyor, anlamıyoruz fakat çok acayip…’ Sadece vatandaşlar değil, Refah Partili kurmaylar da hayret etti..”
Peki kimden çıkmış bu fikir?
O vakit 39 yaşında olan, Recep Tayyip Erdoğan’dan..
Peki sonuç;
27 Mart seçimlerinde Refah Partisi oyların yüzde 26’sını alıyor!
Ve Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla siyaset sahnesine adım atıyor.. Sonrasını biliyorsunuz..
Hiç de şaşırmıyorum..
Seversiniz, sevmezsiniz..
Ama şu da bir gerçek ki, hiçbir başarı tesadüf değildir.
Gençlere duyulan güvenin, mutlaka bir karşılığı vardır.
Bugün ki gençlik de öyle.. Heyecan dolular!
Özgüveni, samimiyeti, cesareti, özgürlükçü ve eşitlikçi tutumu ve tatlı diliyle hep ön saftalar..
İyi ya da kötü; Gezi parkı eylemlerinde bunu gördük..
(Ellerinde molotof kokteyli, sapan, bilye, döner bıcağı olanları adamdan saymıyorum.)
İskenderun’da seçime girecek aday adayları bu fotoğrafı iyi okumalı..
Gençler artık her yerde..
Onlarla konuşun, onlara dokunun..
Enerjilerinden faydalanın..
Yol haritanızı, gençlerle birlikte belirleyin..
Özetle;
Gazali’nin bir sözü vardır: “Akıllı kişi, farklı şeyler arasındaki benzerlikleri; benzer şeyler arasındaki farkları görür.”
Bilmem anlatabildim mi?