ÇOK TEHLİKELİ HAREKETLER!

kösem
Türkiye dış politikada çok “tehlikeli” bir ortamın içinde.
Suriye konusu tam bir bataklığa dönüştü.
Grup toplantılarında ‘Reyhanlı’ olayı, daha da sertlik kazanıyor.
Siyasi liderler, ‘Suriye’ meselesinde kartlarını döküyor..
CHP, AK Parti’ye ‘ÖSO’ üzerinden abanırken, AK Parti de, Reyhanlı saldırısını organize eden kişinin, CHP heyetine Suriye ziyaretinde rehberlik eden ve Esad ile görüşmede yer alan kişi olduğunu söylüyor.
Feci bir durum..
Olayın seyri, ‘hizbullah’ tartışması üzerinden daha da tehlikeli bir hal almaya başladı.. TBMM zaten karıştı..
Küfürler yığınca..
(TBMM tutanaklarına yansıyan küfürler)
– Şerefsiz, utanmaz adam, yediririm o lafı sana, tükürdüğünü yalatırım, şark dansözü, sen kimin cariyesisin, iğrenç herif, ahlaksız, soytarı, satılık köpek, tüüü senin suratına, küçük beyinli, yalan makinesi, vesaire..
Küfür edince Suriye meselesi kapanıyorsa, mesele yok..
Ama netice aynı, hatta daha tehlikeli bir boyuta tırmanıyor!
3-4 ayda biter denilen Esad 2 yılı aşkın zamandır direniyor, ne zaman biteceği konusunda tahminde bulunmak bile zor.
Birkaç aylığına diye gelen mülteciler artık “yerel halk” oldu.
Dahası.. Birçok esnaf, ‘ucuz’ işçilikten ötürü Suriyeli çalışanı tercih etmeye başladı.. Haftalık 50 liraya çalışan Suriyeli var, İskenderun’da..
Ne olacak peki?
Yarın toplumda sosyal bir patlama yaşanacak diye ürküyorum..
Suriye politikasında komşularımızın tamamıyla çelişki halindeyiz ve bu durum o ülkelerle ilişkilerimize de yansımaya başladı.
Dibimizde bir mezhep savaşı giderek tırmanıyor.
Bütün bunlar beni korkutuyor, açıkçası..

KUMSALDAKİ ALEMCİLER NE OLACAK?
Alkollü içkilere getirilen yasaklarla ilgili eleştirileri okuyorum..
Bazıları diyor ki, “Büfeden 22.00’den sonra içki almama kimse engel olamaz.”
Sorsanız, ‘sahilde bile içmeliyim’ diyorlar..
Büyük ihtimalle eleştirenlerin çoğu göremiyordur..
Avrupa’nın pek çok ülkesinde gece belirli bir saatten sonra içki satışı yasaktır.
Kiminde saat 22.00’den sonra, kiminde 23.00’ten sonra; sokakta içmek hemen hemen imkânsız.
Al kadehi çık sokağa bakalım ne oluyor?
O halde Türkiye’de bu yaygara niye?
Ben söyleyeyim..
“AK Parti yapıyor, arkasında mutlaka başka bir şey vardır” diye düşünenler var..
Orası beni ilgilendirmiyor..
Ama bir de iyi tarafından bakın..
Bu düzenleme ‘batı standardında’ bir düzenlemedir.
Mutlaka eksiği gediği vardır.. O ayrı birşey, tartışılır, tartışılıyor da!
Ama güzelim İskenderun’da, sahil kordonu bira şişesinden de geçilmiyor..
Bıktık, usandık! Kaç kez yazdım..
Sözüm adam gibi içmeyenlere!
Karaağaç’ın sahil kıyısında akşam saatinde dolaşılamıyor..
Kumsalda gençler toplanıyor, manzara eşliğinde içtiği gibi, bira şişesini de kırıp, etrafa hatta denize atıyor..
Örnek mi?
Gidin İKEM Koleji’nin ötesine, bir bakın etrafınıza..
Güzelim kumsal, kırık bira şişeleriyle dolu..
Toplasanız, bir kamyon eder!
Kaldı ki, akşam saatlerinde manzara daha da kötü..
Araçlarla kumsala gelen bazı kendini bilmezler, müziğin sesini de açarak, şişeleri deviriyor, etrafı kirleterek, çevreye de zarar veriyordu..
Bu mudur özgürlük?
Bana sorarsanız, batsın bu özgürlük!
Avrupa’da bu davranışın karşılığı nedir?
Alır götürürler adamı, 3 gün çıkamazsın.
Hele elde şişe parkta iç bakalım polis ne yapıyor!

İGC’DE DOLU DOLU BİR GÜN!
İskenderun Gazeteciler Cemiyeti 50. Yılı’nı kutluyor..
Gururluyum.. Herkesi bir arada görürken, müthiş keyif alıyorum..
Dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları içinde, öylesine mutlu oluyorum ki, ‘diyalog’ bu anlamda büyük değer kazanıyor..
Dün gelen konuklara bakıyorum..
AK Parti, CHP, MHP, STK’ların değerli temsilcileriyle birlikte yüksek sesle konuşuyoruz.. İskenderun’un geleceğini tartışıyoruz..
En azından fikir üretiyoruz..
Oysa herkesin bir siyasi düşüncesi var..
Ama hiç kimse birbirini kırmıyor, saygıyla hareket ediyor ve tek bir sevda üzerinde birleşiyoruz:
– İSKENDERUN!
İGC’nin önemini, böyle günlerde daha net görebiliyorum..
Başkan Şehmus Aslan’ın gayretini, yönetimin üretkenliğini, gazeteci dostlarımın azmini hissedebiliyorum..
Ve bu birliktelik, beni çok mutlu ediyor..
Dilerim, Suriye’deki iç savaş biter de, Hatay’da herşey yoluna girer..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.