Son günlerin en büyük sorunu depresyon. Gerçekten insanların en büyük sorunu ve çağın hastalığı olarak ta nitelendiren stres, tüm aileyi yok ediyor.
Gerçekten herkesi bu dünyanın telaşı almış gidiyor. Kimse sağlığına elin işini yapmaktan kendi sağlığına bakmaya fırsat bile bulamıyor. Bir babanın bunalımı.
Denizciler Beldesi’nde bir baba depresyondan kurtulamadı. Önce öz oğlunu ve ardından ise kendini tüfekle öldürdü. Yaşanan acıyı ve dramı Allah kimseye yaşatmasın.
Düşüne biliyor musunuz? Muhteşem bir aile yapınız var. Dört kişi yaşamanızı sürdürüyorsunuz. Siz, eşiniz, bir kızınız ve bir de erkek oğlunuz. Yazdığım bu yazının tamamı bu dünyadan göç Kel ailesinin dramı..
Bundan bir yıl önce baba Sefer Kel, ailesini de alarak bir araçla gezmeye gittiler. Ama gecesi oğlu Orhan ise rüya görmüş ve sabah araca binerken “Baba bugün rüyamda kaza yapacağız lütfen yavaş git diyor” Ve biraz daha gittiklerinde ise gerçekten de çocuğun rüyası gerçek oluyor. Yaşanan kaza sırasında anne Zeycan ile 9 yaşındaki kızı Tuğçe olay yerinde hayatını kaybediyor. Baba İle oğlu ise hayatta kalma mücadelesini verirken çok ciddi depresyonlardan geçiyorlar. Denizciler’de komşularının da destekleriyle hayata yeniden tutunmaya çalışıyorlar. 16 yaşındaki Orhan Kel, Demirçelik lisesinde okuyor. Çevrisindeki arkadaşları sayesinde geçirmiş olduğu çok büyük travmayı arkadaşlarının desteğiyle atmaya çalışıyordu.
Baba ise kendi içine kapanık kimseyle bir şeylerini paylaşamıyordu. İnsan yeterince stresini atamaz ise gerçekten çok büyük olaylarla karşı karşıya kalıyor. Bir yıl önce kaybettiği Eşini ve kızının acısını hep içene atan ve kimseyle dertleşemeyen bir baba en son kendi çocuğunu ve kendini tüfekle öldürerek onların yanına gitti. İnsanların yaşadıkları stres çok büyük. Her gün herkes durduğu yerde stres yapıyor. Hani herkesin kendince haklılıkları var. Eski günlerin özlemini yaşıyoruz bazen.
Ya gerçekten insan olduğumuzu unutur duruma geldiğimiz zamanlar bile yaşanıyor artık. Şu anda tıpkı yarış atı gibi hayatla yarışır duruma geldik. Ama bu kadar mücadelenin sonunda ise bir anda yaşadığın kalp krizi yaptığın bu mücadelenin hepsini alıp götürüyor. Bu günlerde yaşadığımız çok acı olaylar bizleri biraz daha sakinleştirmeyi diye düşünüyorum
3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Dün 3 Aralık Engeliler Günü idi. Her yıl aynı şeyleri yapıyoruz ve normal hayata dönüyoruz. Sabah anıt alanına çelenk sunma programı gerçekleştirildi.ve daha sonra ise ziyaretler, kokteyller olay kapandı. Peki İskenderun’da bulunan engellilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıracak bir şey yapıyor muyuz! Oysa ki engellilerin çok ciddi sorunları var. Ulu cami caddesi ve şehit Pamir caddesine bulunan kaldırımların üzerinde gitmeleri onlar için sırat köprüsünü geçmek kadar zor. Çünkü engelliler için yapılan rampa çok bozuk ve yüksek aracı engelli olan vatandaş kendi imkânı ile bu rampadan çıkartması mümkün değil! İnşallah engellilerin gününü kutlamaktan çok onların sorun ve sıkıntılarını ortadan kaldıracak imkânlar sağlarız.