Bir de Bülent Özer’i dinleyelim..

Sarıseki Belediye Başkanı Bülent Özer’i yıllardır tanırım..
Çalışkan, memleketi için koşturan bir belediye başkanı..
Büyükşehir gerçeği önümüzdeyken.. İstese oturur, 2014’e kadar parmağını oynatmazdı..
Ama o ne yapıyor?
Halen Ankara’ya mekik dokuyup, Sarıseki için hizmet üretmeye çalışıyor.. Çevrede birçok beldede durum böyle.. Mesela, Karayılan Belediye Başkanı Mehmet Yurtman’ı isteseniz de, makamında tutamazsınız, yeni yatırımlarla Karayılan’a güzellikler katıyor.. Örneğin, Denizciler’de arıtma tesisi çalışmaları sürüyor.. Azganlık için de aynı görüşteyim.. Olağanüstü gayretleri var..
Belde belediye başkanları için ‘makamda oturmuyorlar’ söyleminde bulunup, sanki iş yapmıyorlar da, yan gelip yatıyorlar algısını yaratmak hoş bir davranış biçimi değil..
Herkesin bir emeği var neticede..
Şimdi, Sarıseki Belediye Başkanı Bülent Özer hedefte..
Niye?
Bir meclis üyesi çıkıp kendi büfesi çalışsın diye, iki büfenin kapatılmasını istiyorsa.. Ve bu duruma bir belediye başkanı karşı gelip, yasal çerçevede işletmenin ‘haklarını’ koruyorsa, günahı nedir?
Yanlış duymadınız..
Sarıseki Belediye Başkanı Bülent Özer bizzat anlattı..
Adam hasta, üç çocuğu var.. Büfenin ruhsatı elinde, yasal iş yapıyor..
Bülent Özer diyor ki:
“- Rızkını Allah veriyor. Vatandaşın büfesi iş yapıyorsa, rızkını nasıl engellerim. O büfeyi hangi vicdana dayanarak kapatabilirim..”
Nutkum tutuluyor o an..
Öğreniyorum ki, vatandaşın üzerinde ‘baskı’ unsuru oluşturmaya çalışan meclis üyesi, Gübretaş’ın içinde ve dışında iki büfenin de kapatılmasını istemiş.. Birşey daha anlatıyor Bülent Özer:
– Birileri kafa kafaya vermiş , 14 ton çimento araklamışlar..
– Birileri de yolsuzluk peşindeyken, işgüzarlıkları ortaya çıkmış..
Olacak şey değil.. İddialar yüz kızartıcı!
Sırf bu ‘rant’ meselesine çomak soktuğu için Başkan Özer’in üzerine gidilmesini, yargısız infaz edilmesini anlayamadım..
Kaldı ki, Bülent Özer ‘Hakkımda bir şikayet varsa, savcılığa suç duyurusunda bulunsunlar’ demeyi de ihmal etmiyor..
Bu kadar net olmasının sebebi şu. Başkan Özer diyor ki:
“- Sürekli aklanıyorum. Yapılan denetimlerde bile Sarıseki Belediyesi başarılı bulunuyor.”
Peki, Bülent Özer neye dayanarak bu kadar cesur konuşuyor?
Anlatalım:
Birincisi; Sarıseki Belediye Başkanı Bülent Özer’in, hibe fonlarını çok yerinde kullandığını söylemeliyim.. Kanalizasyon ve altyapı projesini hayata kavuşturdu. Üstelik, 3,5 milyon liralık bu hizmet için belediyeden bir kuruş harcamadı. Fena mı?
Kanserojen etkisi bulunan asbestli boruların beldede değişmesini sağladı.
Beldenin su şebekesini; tertemiz, sağlıklı borularla yeniledi..
Doğalgazı getirdi.. MOBESE’nin konuşlanmasına vesile oldu.
Dahası..
– Otoban üstünde 30 dönüm arazide; 1.200 metrekare alana açık düğün salonu kazandırdı. Sosyal ve kültürel tesis açığını kapatmak üzere, kültür merkezi yatırımı için kolları sıvadı. Başka;
– Sarıseki, yakın zamanda 1000 kişilik konferansa sahip olacak..
Ayrıca, Mersin Çayı ile bütünlük kazandıracak bir projenin de ihalesini yaptı..
Nedir o?
İçinde kaplıcası olan, futbol sahası, halı saha, voleybol, basketbol, yüzme havuzu, kamelya, park hizmeti olan bir kompleks..
Muhteşem, öyle değil mi?
Henüz bitmedi..
Başkan Özer, Atık su arıtma tesisi için 450 bin liralık hibe fonundan kaynak elde etti. Bütçeden tek bir kuruş çıkmayacak..
Yüksek gerilim hattı yer altına döşeniyor..
Dere ıslahı bitti, sel riski önlendi..
Amanoslar’daki yayla için 50 km, su şebekesi döşendi.
Asfalt ve parke çalışması tamamlandı..
Su deposu ile 3 adet trafo kuruldu.
Ayrıca, iş dünyasının katkılarıyla yaya köprüsü yapıldı..
– MKÜ ve iş dünyasının meslek okulu yatırımları sürüyor..
Yeni eğitim alanları oluşturuluyor..
– Çarpık yapılaşmayı önlemek için zemin etüd programı ve Sarıseki’ye modern şehirciliği yansıtacak imar planı hazırlanıyor..
2 katlı taziye evi yapılıyor..
Az şey değildir bu..
Özetle..
Sarıseki Belediye Başkanı Bülent Özer, 20 yılda yapılmayanı 3.5 yıla sığdırdı..
Başarılı bir ekibi var..
Bugün; meclis üyeleriyle, belde teşkilatıyla, memur ve işçileriyle birlikte eserlerine bakıp, gururlanıyorlar..
Oysa, her hayır işine ‘Red’ oyu vermek, bir takım iddialarla insanların başarısına gölge düşürmek Sarıseki’nin geleceğine zarar verir..
Hele ki, ortada bir takım beklentiler varsa..
Demem o ki..
Bazı şeyleri kaybederiz diye çekinenler, hiçbir şeyi kazanamazlar.
Başkan Özer bunu anlatmaya çalışıyordu.

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.