CHP’nin tavrını anlamak mümkün değil.
Adı sanı bugüne dek bilinmeyen Hatay’ın Yeşilpınar Beldesi’ne verilen sözü yerine getiremedi. Oysa, beldenin CHP’li belediye başkanı Malik Kılıç, daha iki ay öncesine kadar ‘Barış çığlığı’ etkinliğiyle dikkatleri üzerine çekmişti..
Hatta, medya; beldede yapılan bu etkinlikte ele alınan “Suriye olaylarının” Hatay’da yarattığı etkileri çok daha net olarak algılamaya başlamıştı.
Daha açık bir ifadeyle..
Apaydın Kampı, Malik Kılıç’ın tertiplediği ziyaret programıyla dünya medyasının gündemine oturdu.
Hal böyleyken.. Bugün aynı beldede, gecekondudan bozma son derece köhne ve üstelik kiralık bir belediye binasında hizmet vermeye çalışan Malik Kılıç’ın gayretleriyle yeni bir hizmet binası inşaa edildi.
Hazır, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Hatay’a gelmişken, hizmet binasının açılışı da programa dahil edildi.
Programı inceledim..
Açılış tarihi; 23 Eylül, saat 16.30’du!
Hatta, Kılıçdaroğlu gelecek diye, Yeşilpınar’da tek tek evlerin kapısı çalındı, insanlar törene davet edildi.
Gelinen nokta ortada..
Aynı gün, Antakya merkezde STK’larla bir toplantı yapan Kılıçdaroğlu’nun önüne 38 kişilik bir konuşma listesi kondu..
Listeyi hazırlayan kim?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap!
Şimdi bu kadar insan, 4 dakikadan konuşsa yaklaşık 3 saat eder..
Kaldı ki, CHP il yönetiminin korktuğu başına geldi.
İl yönetimi kısıtlı zamanı iyi kullanmak adına, kusursuz bir program yapmıştı.. Ki, program 16.30’da bitmesi gerekirken saat 18.00’e sarktı..
Sebebi açık:
– Nihat Matkap, konuşmacı listesine müdahale etmeyince, zaman uzadı..
Böylece; Yeşilpınar’da Kılıçdaroğlu’nu bekleyen 15 bin kişi hüsrana uğradı..
Aksini düşünmelerini beklemezdim..
Sen kalk, saatlerce bekle..
Matkap ve milletvekillerinden çıt yok..
Özür hiç yok..
Çocuk oyuncağı mı bu?
Yeşilpınar Belediye Başkanı Malik Kılıç boş durur mu?
Zaten dolmuş..
Eline kalem kağıt aldığı gibi istifasını yazmış..
Zehir zemberek bir açıklama.. Vaziyet şöyle:
– Kılıçdaroğlu’nun açılışa gelmemesi için odasına giren CHP’li Hatay milletvekilleri tarafından yönlendirildiğini iddia ediyor.
Düzenlenen örgüt toplantısının “sabote” edildiğini söylüyor.
Kılıçdaroğlu’nun açılışa gelmesinin “engellendiğini” ileri sürüyor.
Hatta daha ileri gidiyor. Diyor ki:
“Kendi halkını hiçe sayan bu kişilerin bulunduğu zeminde siyaset yapmaktan hicap duyuyorum. Kendime ve halkıma duyduğum saygıdan dolayı hayatımı adadığım partimden istifa ediyorum” ifadesini kullanıyor..
Kastettiği isimler; Milletvekilleri Refik Eryılmaz, Mevlüt Dudu ve Hasan Akgöl’ün yanı sıra, ‘entrika’ yapmakla suçladığı Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap..
Peki niye böyle oldu?
Eğer ki iddialar doğruysa, Malik Kılıç tepkisinde haklı..
Hatta, istifanın ardından milletvekillerinin ses vermesini bekliyordum ki, aksine, çıt yok! Bakıyorum da.. Söz konusu hükümeti eleştirmeye gelince bülbül olanlar, Malik Kılıç’ın tepkisine neden ahraz kalıyor, anlamak mümkün değil.. Kaldı ki, istifa süreciyle ilgili Nihat Matkap’ın söyledikleri yenilir yutulur, türden değil. Önce, “Genel başkanımızın takdiridir” diyor.. Sonra, programın aksaklığını CHP il yönetimine yüklüyordu..
Ne demek bu?
Matkap, CHP liderini suçladığının farkında değil mi?
Ya da.. 38 kişilik bir konuşmacı listesi ortaya koyan Matkap, nasıl oluyor da gecikmeyi il yönetiminin omuzlarına taşıyor.
Demek istiyor ki, “Ben haklıyım, başka hiç kimse için kefil değilim.”
Bu konuda Yerel Yönetimlerden Sorumlu CHP İl Başkan Yardımcısı Hüseyin Doğan’ı dinliyorum. Tepkisinde haklı.. Diyor ki:
“-Sayın Matkap, programa uymak adına konuşma sayısına müdahale edebilirdi. Ya da, uçağa yetişmesi gereken sayın genel başkanımızın izniyle, mazeretini de ortaya koyarak 15 bin partili bekletilmeksizin milletvekillerini alıp açılışa katılabilirlerdi. Niye hiç kimse açılışa icabet etmedi?”
Dikkate alınması gereken bir söylem..
Hem öğreniyorum ki, Kılıçdaroğlu’nu havaalanına götüren CHP İl Başkanı Servet Mullaoğlu ve başkan yardımcısı Hüseyin Doğan olduğuna göre, o vakit Antakya’da kalan milletvekilleri ile Nihat Matkap neden açılışa gitme zahmetinde bulunmadılar?
Başka türlü nasıl açıklayabiliriz “Şu program bitse de gitsem” edasını..
Düşünsenize..
15 bin kişi Yeşilpınar’da bekliyor.. Genel başkan yardımcısı Nihat Matkap ile milletvekilleri ilgisiz, kayıtsız..
Sanki öyle bir belde yokmuş gibi..
Belediye Başkanı Malik Kılıç’ın ne yapmasını bekliyordunuz?
O kadar insanı yüzüstü bırakıp, boynu bükükler gibi, milletvekillerinin önünde el pence durmasını mı?
Yazık! Belediye başkanını ve il yönetimini henüz kabullenemeyen bir düşüncenin varlığı, giderek CHP’ye zarar veriyor.. Başkan Yardımcısı Hüseyin Doğan çırpındıkça, birileri ayağından çekiyor.. Şu an, Malik Kılıç’ın istifasını kabul etmeyerek, ‘ikna yoluyla’ mücadele veren il yönetimi dışında, bir adım atan yok.. Koca bir gün geçti, milletvekilleri ‘tepkilerle’ ilgili tek bir kelime bile etmediler.. Yoksa entrika söylentileri doğru mu?