Bu lafı herkes mutlaka duymuştur. İnsanın yaşamanın her alanında polis vardır. Bizler polisi Devlet bildik öyle öğrendik öyle büyüdük.
Bizlerin gözünde polis devlet demektir. Zaten her kesin iyi ve kötü gününde de polis vardır. İstesen de istemesen de.
Zora düştüğümüzde aradığımız polis, yolda kaldığımızda yine polisi arıyoruz.
Hırsızlık olduğunda evimizin içinde hırsızı görmemize rağmen biz korkumuzdan giremiyoruz ama polis senin malının ve canını korumak için kendi canını tehlikeye atıyor.
Gece silahla kavga oluyor yetiş polis diyoruzzz.
Trafik te adam arkadan kornaya basıyor tartışıyoruz hemen polisi arıyoruz.
Yaşlı amca, yaşlı teyze yolunu kaybetmiş 155 polis imdat diyoruz.
Gece eğlenceden çıkıyoruz sabahlara kadar alem yapıyorsunuz alkollü araç kullanacak durumda değilsiniz. Polisi arıyorsunuz v ebenim arabamı ve beni eve götürür müsün diyorsunuz.
Bazen hıncınızı kavga yaptığınız kişiden alamayarak sesini polise yükseltiyorsunuz. hatta bazen polise saldırarak hıncınızı alıyorsunuz.
Uzun lafın kısası insan hayatının her alanında polisimiz(devletimizin temsilcisi) var mı evet var. Malımızı, Canımızı onlara teslim ediyormuşuz evet ediyoruz. O zaman polisine de sahip çıkmayı bileceksin. İyileri ve kötüleri her yerde ayıracaksın. Birinin yaptığı suçu toplu şekilde düşünürsen dürüst olan insanı da kaybedersin.
Şu anda Sosyal paylaşım sitelerinin en çok tıklanan ve paylaşılan bir resmi var görmeyen kalmamıştır.
Dörtyol da milletvekili Hacı bayram Türkoğlunun çocuğu ile polis tartıştı diye kıyamet koptu. Ve iş o kadar büyük yerlere gitti ki, vekilin oğlu emniyet müdürlüğünde polislerden içtima almaya kalktı. Bu da yetmedi devletimizin Temsilci Asil Türk polisinin ellerine numaralar verildi ve vekilin oğlu tarafından kendisi ile kim tartıştıysa onun ismi belirlendi ve görevden uzaklaştırıldı.
Resmi gördüğümde oruçtum acaba oruç başıma mı vurdu hayal mi görüyorum dedim. Klimayı açtım serinledim kendime geldi. Resim aynı değişik bir şey görmemişim.araştırdım olayı Emniyet müdürlüğünde 10’a yakın polis memurunun elinde net okuyamadım ama sanırım numaralar vardı. Duvara terörist gibi dizilen polislerimizin karşısına da Çok değerli vekilimiz dokunulmazlığı olan oğlu geçmiş kendisiyle kim tartışmış onun teşhisini yapıyordu. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Sadece çok utanıyorum. Kahroluyorum. Benim kanım donuyor. Ama bunun hesabını suracak mercilerin de olduğunu unutmamak lazım. Hiç kimse Türk polisini duvar kenarına dizerek terörist gibi suçlu arayamaz.
Bu polisler, kimin namusuna dil uzatmış, ya da kimin yuvasını yıkmış, olabilir vekille tartışabilirsiniz, oğluyla tartışabilirsiniz gidersiniz medeni insan gibi şikayet edersiniz hakkınızı ararsızın, peki yarın nasıl bu insanların yüzeni bakacaksın.
Hadi bugün güç sende sen güçlüsün polisler güçsüz. Ve kurumlar güçsüz seçimin dört yıl da bir yapıldığını sanırım unutuyorsunuz şu anda herkesin size olan düşüncelerini sanırım anımsıyorsunuz.
Polis suçlu olabilir.
Polislerinde insan olduğunu unutmayalım polislerimiz de hata yapabilir hatta şiddet uygulayabilir. Yok, mu evet var. Bunu bende kabul ediyorum ama her ne olursa olsun bu yapılacak bir hareket değil.
Bakın ben gazeteciyim 20 saat polislerle iç içeyimdir işim gereği ama benim arabaya ceze kesti. Konserlerde bana kimlik sordu, yolda durdurdu beni tanımasına rağmen kimlik, ehliyet sordu. Hatta haber yaparken bile söylenen polislerimiz oldu. Ne yapayım bende samimiyim diye müdürümü arayayım, Vekilimi arayayım, yoksa kaymakamı mı arayayım polisleri duvara dizeyim burası Türkiye cumhuriyeti muz Cumhuriyeti değil. Hatası varsa herkes cezasını çeker. Hiç kimse de kendini devletin üzerinde görmemeli, ama ben çok gördüm eskiden bakan olanların, vekil olanların, şu anki hallerini.