Sarılalım birbirimize..

Neredeyse hafta içi hergün yazmaya çalışıyorum..
Allahım şahit ki, her makalede İskenderun’un menfaatini gözetmeye çalıştım..
Kırdıklarım da oldu, sevincine ortak olduğumda..
İnsanız neticede.. Hatalarımızla olgunlaşıyoruz!
Üzülüyoruz da, kahroluyoruz da..
Akşam başımı yastığa koyarken, ‘İskenderun’u düşünmekten yoruluyorum.
Of çektiğim gecelerin haddi hesabı yok..
Ama bir konuda vicdanen rahatım..
Hemen hergün, telefonuna yanıt verdiğim insanların neredeyse yüzde 95’ine
kulak vermiş, kentle ilgili sorunlarını köşeme taşımışımdır..
Kendimi hep düşünmeye zorlamışımdır..
Kendimi hep başkalarının yerine koymuşumdur.
Sırf bu yüzden, hayatımızı öteliyoruz çoğu zaman..
İş dünyası da öyle yapıyor..
Acısıyla, tatlısıyla hep bir aradayız..
Güzel günler gördük, İskenderun’dan koparılan haklardan mahrum kaldığımızı da..
Fırtınalı günleri; çoğu zaman, elini taşın altına koyan yürekli insanlarla birlikte
atlattık. Hangi işadamının, yerel yöneticinin, bürokratın veya siyasi temsilcilerin
İskenderun’a katkısı yok ki!?
Ben hep şöyle düşündüm:
Ölürken yaşamak varken, yaşarken ölmek niye?
Kulağıma küpedir, bu güzel söz..
Doğru ya..
Düşmez, kalkmaz bir Allah!
Halden hale girmek, batmak ve çıkmak, biz insanlar içindir.
İnsan zengin iken yoksul düşebilir, sağlık içindeyken hastalanabilir ya da benim
açımdan; 11 yıl görev yaptığım gazetede yarın bana ‘git’ diyebilirler..
Bunların terside olabilir.
Gücünü, yüceliğini yitirmeyen tek varlık Allah’tır.
Yarın gelir ölürüz..
Bugün bilinmez ki değerimiz?
İskenderun’a bir çivi çakılmasını sağlamışsam, ne mutlu bana..
Ve ne mutlu, Yeni İskenderun’un inşaasına harç koyanlara..
Yarını da böyle düşünüyorum..
Güzel günler göreceğiz diye hayal kuruyorum..
Her gün Allahım’a şükrediyorum!
Biliyorum ki, topluma hizmet karşılık beklemez..
Ancak vefa duygusunu da ara sıra hatırlamamız lazım, sanırım..
Sevgiyi, saygıyı, kardeşliği mümkün olduğunca, anlatmak gerek.
Dün okudum..
Sarılmak neden güzeldir bilir misiniz?
‘- Çünkü sağ tarafta kalp yoktur ve orası hep boştur. Sarlınca sağ tarafını onun
kalbi doldurur..’
Ne güzel değil mi?
Sarılmak kutsaldır, gerçekten.. Sevip, saymak da!
Kusurumuz, sarılmaktan korktuğumuzdandır.
Daha dün internette okudum:
“Yaşamaya devam etmek için günde 4 kucaklaşmaya ihtiyacımız var.”
Bu kadar zor olmamalı..
Zor olmaması için de, içimizdeki öfkelerden, kırgınlıklardan uzaklaşmamız
gerekiyor. Ben öyle yaptım.. Bir hafta önce, yok yere kırgın olduğum bir
meslektaşımla kucaklaştım.
Geçmişe dair herşeyi unuttum, yeni bir sayfa açtım..
İnanın çok iyi geldi..
Çünkü biliyorum ki.. Şu an ihtiyacımız olan tek şey, sarılmak, sevmek, bir arada
durmak!
Her konuda ve her adımda..
Dün de, sevgili büyüğüm Adnan Tink’i hastanede ziyaret ettim.
Allah’a şükür, çok daha güçlü gördüm..
Morali yerinde, neşe doluydu..
Sağlığı gayet yerindeydi, maaşallah!
Sarılınca, sağ tarafımı onun kalbi doldurdu.
Allah şifa versin..
Allah, sevgiyi de üzerimizden eksik etmesin..
Demem o ki:
Birlik ve beraberliğimizin tek anahtarı sevgidir.
Birbirimize sarılmak varken, ayrışmak niye?
Sevelim, sayalım, bir olalım..
Üstad Cemal Süreya’nın da dediği gibi;
“- Uğraşamam dünümle ve dünümdekilerle. Ben yarına bakarım yanımdakilerle.”
AZ SABIR!
Hatayspor’a maddi destek sağlanmış. Birileri kaşıyor..
Ne var bunda?
Daha dün, “bir havuz oluşsun, en büyük payı Hatayspor alsın, geriye kalan payı da
diğer profesyonel kulüplere dağıtalım” diyen biz değil miydik?
Bugün Hatayspor’a katkı sunanların, yarın İskenderunspor’a da sahip
çıkacaklarına kuşkum yok..
Peki neden her iki takımı ayrıştırmaya çalışıyoruz ki?
Kim ne derse desin.. Hatayspor 2. Ligdeyse, Süper Lige çıksın diye hepimiz
katkı sunmalıyız. İskenderunspor’u da geriden yetiştermeye çalışacağız.
Bunun için kavga etmeye, insanlara kızmaya ne hakkımız var?
Şunu bilir, şunu söylerim:
İskenderunspor kadar, Hatayspor da canımız, ciğerimiz..
Hatayspor, İsrail takımı mıdır ki gözden çıkaralım?
Allah izin verirse..
Yarın Süper Lig’e çıksa, şampiyonluğunu kutlamayacak mıyız?
Bunu tartışmak bile gereksiz.. Bu konuda hiç kimseyi rencide etmeye hakkımız
yok.. Eğer ki, Hatayspor’a bile İskenderun iş dünyası sahip çıkabiliyorsa,
övünmeliyiz? Bu örnek davranışa sahip çıkmalıyız..
Az sabır..
21 Temmuz’da İskenderunspor için bir iftar yemeği tertipleniyor..
Biliyorsunuz ki.. Mübarek Ramazan, kardeşliği, hoşgörüyü ve yardımı öğütler..
Toplantının varlığını bile bile, görmezden gelip, eleştirenlere tavsiyem:
Hoşgörülü olun!
İskenderunspor’u hep birlikte güçlendireceğiz!
Öyle ya da böyle..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.