‘Arazi’ olmak kolay iş!

Vergi rekortmenleri listesini dün dikkatlice okuyunca hafızamda canlandı.
İlk 13 sırada, menkul kıymetler yatırım ortaklığı göze çarpıyor.
100’ün içinde, 48. sırada Hayırsever İşadamı Recep Atakaş var..
Şaşırmadım. 200’üncü sırada olsa bile adını gizlemez..
Vergisini verir, hayır işlerinde milim geri adım atmaz..
Önemli bir bağışçıdır..
Hayırsever İşadamı Fuat Tosyalı, İlyas Keleş, Nuri Üysen, Paşa Karaca ve adını sayamadığım birçok yatırımcı gibi, sosyal sorumluluk projelerinde hatırı sayılır katkıları vardır.
Hepsi, baştacı!
Yalnız listeyi okuyunca, aslında son beş yıldır çıkan tablodan farklı bir durum yok. Hatta, beş yıldır ortaya çıkan eğilimin istikrarlı şekilde artarak devam ettiğine bir kez daha tanıklık ettim. Şöyle ki;
Bazı çevreler yatırımı bırakmış, kolay kazanca yönelmiş.
Görüyorum ki, vergi rekortmenleri sıralarına, ikamet amaçlı binaların inşaatını yapanlar ile kira geliri elde edenler pek oturmuyor..
Bugün inşaat sektöründe bir sürü havalı isim var, onlar nerede acaba?
Sonuç ortada..
Bu insanlar deşifre olmaktan hoşlanmıyorlar..
Biliyorlar ki, deşifre olmak demek; biraz da çeşitli vakıf ve dernekler tarafından oluşturulan yardım kampanyalarına maruz kalacaklar..
Bu yüzden arazi oluyorlar!
Ne olacak yahu? 3-5 milyon kazanan bir işadamı, hayır işlerine niye 100 bin lira hibe etsin ki? Yazıktır! Sosyal sorumluluk katkılarının ne gereği var?
Bakınız etrafınıza.. Size, en azından ‘arazi’ olmayı alışkanlık eden 10 ismi rahatça sayabilirim.. Söz konusu emlak işi olunca, 1’e 5 katmayı biliyorlar..
Ama vergide çoğunluğunun adı yok, ünvanı da..
Bunu ben değil, uzmanlar söylüyor.. Şöyle ki;
– Normalde artması gereken vergi ödeyen, yani mükellef sayısı, 10 yıl öncesine göre ciddi oranda azalmış. KDV mükellefleri ise 10 yıl öncesine göre yüzde 30 oranında azalmakla kalmamış, basit usul vergi hesabı da düşmüş. Bütün bunlara ilaveten önemli bir gelişme olmuş, vergi şampiyonları listesini de doğrular şekilde kira geliri yüzde 300 fırlamış..
Bu da gösteriyor ki, insanlar ticaretten, yatırımdan çekiliyor. Bunun yerine gayrimenkul satın alıp kira geliriyle rahatına bakıyor. Hele aldığı gayrimenkul bir de işyeri ise, kira gelirine vergi de ödemiyor, stopajı da kiracıya yıkıyor, yan gelip yatıyor. Ne gerek var yatırıma?! Bundan daha iyi keyif mi olur?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.