Futbolda saniyelerin bile önemi var

Futbolda saniyelerin bile önemi varDün İskenderun spor’dan bahsetmiştim köşemden. Bugünde, ismiyle hep gurur duyduğumuz ama futbol takımının ne yaptığını bilmediğimiz İskenderun Demir-çelik spordan bahsetmek istiyorum. Cumartesi günü İskenderun spor’un mağlubiyeti tüm kenti olduğu gibi, beni de üzdü. Pazar günü güzel bir futbol ve galibiyetle moral buluruz diye düşünüyordum. Birde Türkiye’nin yakından tanıdığı ‘Pendik’i izleyelim’ dedim. Pazar günü hava oldukça güzel güneşlik, futbolun oynanması için güzelliklerin hepsi var. Maç başladı taraftarlar ve bayanlar bağırmaya, takımlarını desteklemek için yerlerini aldılar. Her şey çok güzel gidiyor taraftarlar adına. Ancak maçın başlaması ile birlikte Pendik, İskenderun Demir-çelik spor karşısında sanki ilk dakika itibariyle daha diri ve iyi bir takım görüntüsünü verdi bana.. Tabi futbolda saniyelerin bile ne kadar önemli olduğunu bilmeyen yoktur. Bu maç bize bunun en güzel örneğini gösterdi.
Maçta dakikalar ilerliyor, galibiyet beklediğimiz takımımız İskenderun Demir-çelik spor ne yazık ki; sahada yok. Yani bir Pendik faciası yaşar mıyız? diye de içimden geçiyor ama, Allah korusun diyorum. Maçın geneline baktığımız da ise her şey ortada. Dakikalar 15’i gösterdiğinde Pendik 1-0 öne geçiyor. Hepimiz de şok etkisi oluyor. Ama oynanan futbola baktığımız da ise, Pendik’in galip gelmesi çok normal. Çünkü futbolu Beş Temmuz Stadı’nda onlar oynadı.
İlk yarı sona erdi, karşı maraton bir anda savaş alanına döndü. Neler oluyor? Derken birde baktık ki; İskenderun Demir-çelik sporlu taraftarlar bir birlerine yumruk yumruğa girmişler, hatta iş biraz daha ileriye gitti koltuklar kırıldı havalarda uçtu. Kavgayı Girdap Grubu ile Kızıl Körfez yapıyor. Yaşanan kavgayı herkesin gözü önünde oldu. Temsilci rapor tuttu mu bilmiyorum ama, polislerin ve stat Müdürü Reşat Çağlar’ın zamanında müdahale olası bir faciayı da önledi. Daha önceleri iki gurup aynı yerde takımlarını destekliyorlardı ama, ortaya çıkan Girdap taraftar gurubu Kızıl Körfez ile bir birlerine girdiler. Sanki iki rakip takımın taraftarlarıymış gibi ama yazık oldu İskenderun böyle kötü şeylerle anılmamalı.
İkinci yarı başladı temsilcimiz gol atar diye bekliyoruz ama, bir türlü gol gelmiyor ve Pendik birçok kez kaleci Ömer’e takıldı. Fark açılabilirdi. Basın tribününün önünde kalabalık bayanlar topluluğu var. Onlarda heyecanla bekliyorlar tıkımın gol atmasını ama bir türlü gelmiyor. En son bir bayan ayağa katlı ve çocuğunu alarak “Yürü oğlum biz Demir-çelik’i gözümüzde büyütmüşüz” dedi ve gitti. Çok üzüldüm. Yani bir bayanın bile bu kadar heyecanla maçı izlemeye gelmesi ve beklediği heyecanı yaşayamaması beni üzdü. 90. dakika uzatmalar gösterildi. Bu arada temsilcimiz bir gol daha yedi ve herkes sinirlendi. Tribünleri terk etmeye başladı. Bu arada Demir-çelik bir gol buldu. Ama herkes kafada bitirmiş maçı. Sonra Pendik’in kalecisinin disiplinsiz hareketleri golden sonra arkadaşına vurması hakem tarafından kırmızı kartla cezalandırıldı ve oyun dışına atıldı. Kaleye oyuncu girdi. Demir-çelik spor’a bir fırsat daha doğru hızlı topu oyuna sokan kaleci Ömer orta sahadan rakip keleye atılan top gol oldu. Demir-çelik spor mağlup olduğu maçta beraberliği yakaladı. İşi kurtarmış oldu.
Şimdi gelelim esas konulara.. İskenderun’da kimse araştırmıyor. Aslında kimse umursamıyor desem daha doğru olur. Memleketi düşünen yok. Ama ben İskenderun’u çok seviyor ve çok düşünüyorum. O yüzden İskenderun halkının bari spor’da yüzünün gülmesini istiyorum.
Pazar günü oynanan futbolun en büyük sorumluları bana göre yönetim kuruludur. Neden? diyecek olursanız.. Futbol akıl işidir. Eğer işi bilmezseniz hiçbir başarıyı elde edemezsiniz. Bizimde burada bu işi doğru yapmadığımız kanısındayım. Şimdi bir takım düşünün ve düşündüğünüz bu takımla şampiyon olmak istiyorsunuz. Ben olsam ne yapardım? Bir takımın omurgası hep kalır eksik olan yerlere futbolcuları alırdım. Ama ihtiyaç duyulan bölgelere.. Her şeyden önce bir teknik adamla oturur, uzun bir görev süresinin olduğunu ona söylerdim. Takımın başarılı olmasının en büyük nedeni budur. Ama Demir-çelik spor’a baktığımız zaman bir yıldır 3 teknik heyet değişiyor. Her sezon öncesinde neredeyse 15 futbolcu alınıyor gönderiliyor. Ya böyle bir mantık var mı? Dünyanın hangi ülkesinde görülmüş, gelen hoca futbolcuları nasıl tanıyacak? Gelen oyuncular birbirlerini nasıl bilecek. Ama bizim yönetim anlayışımız bu olsa gerek.. Her yıl futbolculara ve hocalara inanılmaz paralar harcanıyor. 4 sezondur da hiçbir başarı yok. Tam yakaladık artık hedef büyüttük dediğimiz zaman takım bir anda inişe geçiyor. Hep aynı yerdeyiz. Bizim kendimizi aşma imkânımız becerimiz yok mu? Elbette var ama olmuyor yapılmıyor. Sebebini ne siz, nede ben sormuyorum? Eğer gerçekten isteyelim bu takım biz sezon sonra Bankaysa Ligi’nde..

iskenderunhaber
iskenderun haber sitesinin haberlerini yayınlayan genel editörü.