Hatay’ın turizm yönünden gelişmesi ve bölgeye gerekli yatırımların yapılması amacıyla düzenlenen ‘Strateji Eylem Planı’ toplantısı güzel havadisler içeriyordu..
Toplantı yeri Arsuz’du..
Ama hedef kitle Ortadoğu’ydu..
Arap turistin ilk 7 ayda yüzde 27 artmış olduğunu öğrendik.
Ortadoğu’daki kargaşa ve kaosa rağmen gelen turist sayısında yüzde 56 artış var.
Ancak bu yoğunluğu kaldıracak tesislere ihtiyacımız var..
İşte Payas Külliyesi.. Restorasyon sürüyor..
Erzin’de arkeolojik kazılar devam ediyor..
Hatay’a Dünya’nın en büyük mozaik müzesini kuruyoruz.
Çok özel bir mimarisi olacak..
Tüm bu güzel gelişmeleri Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz’den öğreniyoruz..
Heyecanlı.. Azimli..
Hatay’ın turizmde çok daha iyi yerlere gelmesi için çok çabalıyor..
Kaymakam Ali İhsan Su ise İskenderun için gayret ediyor..
Ama söz konusu İskenderun olunca;
Sanki bir yerlerde film kopuyor.. Ama nerede?
İskenderun’un tarihi ve doğal güzellikleri tamam..
Güneşi, kumsalı var diye övünüyoruz.. O da tamam!
Ama faydanalamıyoruz..
Bir türlü Güney’in incisi olamıyoruz..
Plajımız bile yok..
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek toplantıda iskeleden sözetti..
İskenderun/Soğukoluk arası teleferik projesini anlattı..
Ancak..
Önceki dönem valilerimizden Yener Rakıcıoğlu’dan bu yana hep duyarız ‘teleferiği’..
Antakya başladı, bize ise teleferiği hayalimizde yaşatıyoruz..
Bir değişiklik yok.. İl Turizm Müdürü Aysun Çelenk, İskenderun, Arsuz, Konacık arasında yeni turizm tesislerinden bahsediyor.
Olabilir mi?
Bence haftasonu işittiğim en güzel haber Karaağaç’ta Vakıflar’ın otel projesi..
Vali Lekesiz ayrıntı veriyor:
– Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Karaağaç bölgesine 5 Yıldızlı bir otel yapımı için çalışmalar başlatıldı. 5 Yıldızlı otelin 3 yıl içerisinde yüzde 40’ı bitmesi hedefleniyor..
Hilton ve Karahüseyinli otellerinde yaşadığımız aksaklıklara bakınca Vakıflar’ın 5 yıldızlı otel projesi iyi geldi..
Turizm yatırımlarında tam umudumuzu kesmişken Vakıflar ‘hızır’ gibi yetişti..
Ne diyelim, hayırlısı..
ÖZETLERSEK..
Haber ajansları haftasonu duyurdu:
– MMK’nın, MMK Atakaş firmasının yüzde 50-1’lik hissesinin Atakaş Ailesi’nden satın alımı işleminin tamamlandığı, anlaşmanın toplam değerinin 485 milyon Dolar olduğu bildirildi.
Bu tabloya bakınca şunu düşünüyor olabilirsiniz:
Herşey buraya kadar mı?
485 milyon dolar yatırıma dönüşür mü?
Engellemeler sürerse, Recep Atakaş yatırımını İskenderun dışına yansıtır mı?
Recep Bey’i yakından tanıyan herkes bilir ki, bu mümkün değil..
Recep Bey, memleketini seviyor..
Ne yaptıysa bu güzel şehir için yaptı, yapıyor..
‘Buraya kadarmış’ deyip, varını yoğunu toplayıp bir kenara çekilecek türden insan değildir.. Örnek kişiliğindeki ‘mücadeleci’ yapı, üretim seferberliğine endekslidir..
Doğru olanı tercih eden, modern Türkiye’nin çizgilerini taşıyan bu duruşunu hiç bozmadı.. Kimseye de ‘kırgın’ değil.
Bilakis.. MMK’ya hisseleri devretmiş olması, ‘gönülbağı’nı koparması anlamına gelmiyor.. MMK’nın daha iyi bir konuma gelebilmesi için yürekten destek vereceğini biliyorum.. O bakımdan ‘hisse devrini’ bir ayrılık hikayesi olarak görmüyorum..
Dostlukları bakidir!
Recep Atakaş dün de vardı, yarın da olacak..
Daha çok çalışacak, yatırım yapacak..
Nereye mi? Kimse merak etmesin.. Şehir dışına falan değil..
Yakında, pürüzler de giderildikten sonra 2.OSB’de Atakaş Ailesi’nin yeni yatırımını göreceğiz.. Birileri ağaçtır, çevredir diye yazıyor ya, aldanmayın!
İskenderun’da kimin ne yaptığını herkes çok iyi biliyor..
Ama birileri illa ki taş koymakta direnecekse, buyursunlar!
Hiç önemli değil.. Bu kez Azganlık Belediyesi’ni hedef aldılar..
Her seferinde ‘ağaç kesiliyor’ diye yazıp çizip, demogoji yapanlar..
Hikaye uyduruyorlar.. Söyledikleriyle, yaptıkları bir değil..
Bir zamanlar tarımla geçinen insanların arazilerinde dubleks yazlıklarda keyfi yapıyor.. Dalıyor, kumsalda güneşleniyor..
Maşallah.. Maşallah!
‘Çevreye’ karşı nasıl da duyarlılar..
Tarım arazisine konan sitelerde yaşıyorlar.. Lağımı da alttan alttan, denize boşaltıyorlar.. Bu mudur yeni nesil çevrecilik?
Bakıyorum da, bu konuda bazı arkadaşların sesi hiç çıkmıyor..
Soruyorum o arkadaşlara..
İSDEMİR kurulduğunda, o koca arazi dağ taş, ova mıydı?
Göbeğinde, etrafında portakal bahçeleri, narenciye yok muydu sanıyorsunuz?
Balık hafızalı yazarlardan çizerlerden açık ve net bir cevap bekliyorum..
Söyler misiniz bana:
Bugün İSDEMİR’in varlığı sizi rahatsız ediyor mu?
Ki, yazılamayanlardan anlıyorum ki, rahatsız değilsiniz..
O halde, bu itiraz kültüründen ne zaman vazgeçeceksiniz?
Ben yine yatırım ‘olsun’ diyorum..
Bugün içimden gelen duygu buysa eğer, içimde kalmış kaygıları buzdolabına koyabilmeliyim. Çünkü, İskenderun’daki yatırımcı portresi bana gurur veriyor.
Hepimize de vermeli!
TÜTÜNCÜOĞLU GİDİYOR MU?
Hatay’a emeği çok büyük. İskenderun’da birçok sportif yatırımda katkısı vardı. Öğrendim ki, Hatay İl Gençlik ve Spor Müdürü Ali Rıza Tütüncüoğlu’nun yerine Mersin Gençlik ve Spor Müdürü Emrullah Taşkın getiriliyor.. Peki 2004’ten bu yana Hatay’da önemli işler çıkaran Tütüncüoğlu’na ne olacak?
Yanılmıyorsam, ‘Akdeniz Bölge Olimpiyatları Sorumluluğu’ görevi kendilerine intikal ettirilmiş durumda..
Ama Tütüncüoğlu hareketli bir bürokrat..
Hemen hergün bir ilçede görüyoruz.
Omuzlarında makamın sorumluluğunu fazlasıyla taşıyor, hakkını da verdiğini düşünüyorum.. Netice şudur:
‘Tütüncüoğlu pasifize mi ediliyor?..’ şeklinde bir algı var..
Bence değil.. Olimpiyatlar ‘ödüllendirilmiş’ bir makamdır..
Öyle ya da böyle.
Ali Rıza Bey’in teklife pek sıcak bakmadığını biliyorum.
Bu demek oluyor ki üzgün..
Bu konuda gözden kaçırılmaması gereken yalın bir gerçek daha var..
Dile kolay.. 8 yıllık görev süresi bir yerde sona erecekti zaten..
‘Böyle mi olmalıydı?’, bilemiyorum..
Tepkileri görmek gerek!
MAZERET YOK!
Kütahya Vali Yardımcısı, İskenderun eski Kaymakamı Cengiz Horozoğlu’nu bizim şehirde ne zaman görsem acayip mutlu oluyorum..
Basbayağı keyifleniyorum..
İskenderun’u çok seviyor..
Her türlü imkana sahip İskenderun’a ‘sorunları çözülebilir’ gözüyle bakıyor..
O bakımdan yöneticilerimiz için ‘masumane’ bir tabirle ‘mazeretleri olmaması gerekiyor’ diyebiliyor.
Şöyle biraz geriye gidelim,,
Yat limanı yapıldı mı? Hayır..
Sahilin baş ucunda balık ekmek yiyebiliyor muyuz? Hayır!
Plajımız var mı? Hayır!
Adacıklarımız var mı? Hayır!
Balık lokantamız var mı? Hayır!
Sahilde bir yüzme havuzumuz var mı? Hayır!
Raylı trenimiz var mı? Hayır!
Neyimiz var? Mazeretimiz..
Hem de bolca!