VAKTİMİZ YOK!

VAKTİMİZ YOK!İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’ndeyiz.
Aslında Namık Kemal İlköğretim Okulu’nda çalan ‘ilk zil’in ardından basın merkezine geçtik, Kaymakam Ali İhsan Su’nun gelişi sürprizdi.
Eğitimden, sosyal ve kültürel yapıya kadar uzun bir analiz dinledik.
Kaymakan Ali İhsan Su büyük bir heyecanla anlatıyor:
– ‘Barbaros Lisesi’nin temeli atıldı.
– İlçe Nüfus Müdürlüğü’nün restorasyon ihalesi yapıldı.
– TOKİ Lisesi öğrenci alıyor..
– Abdullah Sayek Lisesi’nin bitmesi için bastırıyoruz..
– Rehberlik Araştırma Merkezi’ni merkeze taşıyabiliriz.
– İskenderun Limanı ve 2.OSB’nin varlığıyla 10 yılda büyük bir hareketlilik bekliyoruz. Karayolları, ileride bu değişime ayak uydururken ihtiyaçlara cevap verecek tek yerdir. O araziyi kullanırken, bundan 50 yıl sonrasını görebilmeliyiz.
Ve daha neler neler..
Baştan söylemeliyim ki; Kaymakam Ali İhsan Su’nun aklında birçok proje var..
Hemen hepsi için ‘alt ve üst yapı’ oluşturmaya gayret ediyor.
Mesela şehir içindeki okulların bir kampüste toplanması ihtimalini yüksek sesle konuşuyor.. ‘Karaağaç’ta uygun bir alan bulabilsek’ diyebiliyor..
Gerisi gelir mi? Neden olmasın..
Tamam, ‘Devlet’ de bir yere kadar yardım götürebiliyor..
Bunun için havlu atmak yerine, Kaymakam Su ‘iş dünyası’nı harekete geçiriyor..
‘Eğitim köprü’sü oluşturuyor..
Hep aynı isimlerle değil, ‘ekonomik gücü’ bir okulu kaldıracak herkesle görüşüyor..
O insanlara eğitim yatırımının sevabını, vicdanlarda bırakacağı ‘hoş seda’yı anlatıyor.. İddia ediyorum:
– İskenderun’da onlarca okulu bir araya getirecek ekonomik güç var elimizde..
Yeter ki, bu insanlarımız ortaya çıksın, istesin..
Paralarına ‘bekçilik’ yapmayı bıraksınlar!
Dahası var..
Kaymakam Su, Pirinçlik’teki binaların yıkılıp değerlendirilebileceğini savunuyor..
Karaağaç’ta Vakıflar’ın yaptıracağı 5 yıldızlı otelin dışında birkaç 5 yıldızlı otelin daha konuşlanması gerektiğini ifade ediyor..
Ve en önemlisi.. TCDD’ye ait, özel idareye ait dinlenme tesislerinin ‘özel işletmelerin’ elinde yatırıma dönüşebileceğini de anlatıyor.. İnsanın daha duyduğu anda pek de düşünmeden “vallahi doğru!” dediği türden bir yaklaşım..
Projelerle, zihnimizi çalıştırıp parlatıyor Kaymakam Su..
Fikirlerimizi dinliyor..
Kısa zamanda ‘hayata geçebilecek hizmetler’in listesini tutuyor..
Bütün bunları yapabilmek kolay iş değil!
Yavaşlamak, durmak ve durup bakmak için vaktimiz yok..
Nereden başlamalı?
Belki en kök noktasından…
Canlılığın özü harekettir. İnsan hep “yol”dadır.
Haydi itiraf edelim. Kaymakam Su gibi hangimiz, ‘yaşamayı seçtiğimiz bu şehir nasıl olmalı?” sorusuna cevap arıyoruz?
Ama galiba temel mesele şu..
Yaşarken neyle dolduruyoruz hayatın içini?

BRAVO OSB’YE..
Bir de beğenmezler.. Hani OSB’leri ‘rant’ kapısı olarak görüyorlar ya..
Utansınlar..
Ne varsa iş dünyasında var..
Kazanıyorlar, memleketleri için ‘hayır’ işliyorlar..
İskenderun’a birçok konuda hizmetleri oldu Organize Sanayi Bölgesi’nin..
Şimdi de eğitim yuvalarına katkı sağlıyorlar..
Dün, Namık Kemal İlköğretim Okulu’nda Kaymakam Ali İhsan Su açıkladı:
“- Sobayla ısınan hiçbir okulumuz kalmadı. İskenderun OSB, 607 okulumuza klima taktırdı.”
Yüreğinize sağlık! İşte budur..
OSB’yi rant kapısı görenler, dilerim bu ve buna benzer hizmetlerden ders çıkarırlar..
Bir gün cesaret gösterip, bir tuğla da kendileri eklesinler..
Hayırdır, paranız mı yok!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.