İşte bu kadar..

İşte bu kadar..Hayatta anlamadığım, daha doğrusu empati kuramadığım şeyler vardır.
Mesela 2.OSB’de boşu boşuna işi yokuşa süren eylemler gibi..
Yunanistan’ın darboğazda olduğu bir dönemde Türkiye’deki ve İskenderun’daki yatırım hamlesi hep yüzümü güldürmüştür.. İşsizlik gibi ‘kırılgan’ bir gerçek karşımızda dururken nasıl mutlu olabilirim ki?
Hatalar üzerinde racon kesmeyi sevmem.
O nedenle yargılamak için yazmıyorum.
Sırf meraktan..
Allahaşkına bunca yıl niye bekledik?
2.OSB’deki yatırım alanlarının 2 dev yatırımcıya tahsis edilmesi fena mı oldu?
Sizler de sevinmediniz mi?
İşte ‘mutlu son’ karşımızda öylece duruyor..
Tahsisler yapıldı, imzalar atıldı..
Ne zararı oldu?
İşadamı Fuat Tosyalı ve Recep Atakaş yurtdışında olduklarından törene Tosyalı Holding adına yönetim kurulu üyesi Ayhan Tosyalı, İnsan Kaynakları Müdürü Hakan Onur ve Atakaş adına ise İnsan Kaynakları Müdürü İhsan Ar katıldı.
Deklanşörlere basıldı ve o an, tarihin en güzel sayfalarına yansıdı.
Bunun neresi kötü?
Ne diyorduk? İstihdam..
Ne diyorduk? Yatırım..
Ne diyorduk.. İskenderun ekonomik açıdan daha da güçlensin..
İşte yüzler gülüyor..
En az 5 bin İskenderun’lu gencimize iş imkanı doğacak..
Harika bir duygu değil mi?
Ekmek teknesi bu, kutsaldır!
Hayırsever İşadamları Fuat Tosyalı ve Recep Atakaş’ı artık hepimiz tanıyoruz..
Seviyoruz da..
Çok şık, güzel, tedirgin etmeyen bir yapıya sahipler..
Bunun anlamı şu:
Tosyalı ve Atakaş ismi yaşlandıkça, kökleşiyor ve kurumsallaşıyor.
Bu iki güzel aileyle birlikte İskenderun da büyüyor.
Ama yıllar geçtikçe, bu güzel insanlar bir yandan da gençleşiyor.
Böyle insanların varlığıyla kendimi çok şanslı ve çok mutlu hissediyorum.
Ve her gece uyurken kendi kendime şunu fısıldıyorum.
İyi ki Tosyalı ve Atakaş Ailesi var, iyi ki Türkiye’de böyle çalışkan insanlar var.
En zeki, en etkileyici, en cesur, en farklı saniyicilerimize selam olsun!
İskenderun’a da hayırlı olsun!

ŞU GÜZELLİĞE BAKAR MISINIZ?
Önceki gün belediye meclis toplantısı sonrasında bir analiz yaptım.
Durumum şöyle..
Bazı düşüncelerim “çok duygusal” bazıları ise çok “gerçek”.
Duygusal olanlarını, kendim yönetmek zorundayım.
Ama gerçek olanları, bütün İskenderun’un üzerinde düşünmesi gereken şeyler.
Kendi açımdan:
Memnunum.. Çünkü defalarca söylediğim gibi, Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in yaptıklarını çok başarılı buluyorum.
Demek ki İskenderun büyümeye, hizmet mekanizmasını, projeleri geliştirmeye devam edecek.
Memnunum.. Çünkü İskenderun ‘iyi niyet’ yolundaki gelişmesine devam edecek.
Memnunum.. Çünkü İskenderun’da demokratik bir yapı hakim.. Herkes yüksek sesle konuşuyor, talebi meclise taşınabiliyor..
Memnunum.. Çünkü iş dünyası çok önemli hamlelerle İskenderun’u başarıyla geleceğe taşıyor..
Memnunum.. Çünkü belediye meclis üyeleri ‘ortak iradeyle’ hareket edip, birlikte uzlaşı içinde karar verebiliyorlar.. Bu yaklaşım belediyenin klasik statükocu politikasını değiştirdi ve yeni bir yönetim, yeni bir belediyecilik anlayışı yarattı.
Memnunum.. Çünkü, Ahmet Dönmez, Erol Akın, Canan Kahraman, Uğur Fırat, Cengiz Oran, Ali Kılıç Çirkin, Kamil Turan, Mesut Yüksekbaş, İlyas Güden, Kemal Sonay ve Garip Şandır gibi canlı, parlak isimler var.

VALİ LEKESİZ’İN ‘STRATEJİ’Sİ
HATAY’I UÇURUYOR!
Stratejik ne demek?
– Önceden belirlenen hedefe varmak için izlenen yol..
Vali Lekesiz’e niçin stratejik diyorum?
Çünkü, Hatay Valisi Celalettin Lekesiz insiyatif alır..
Tarafları bir noktada buluşturur.
Güven verir..
Adil ve kalıcı bir ‘yönetim’ planı sunabilir.
Sadede geleyim.. Her hafta Hatay Valiliği’nden bir kitap geliyor gazetecilere..
Hatay’da birçok noktaya dağıtıldığını biliyorum.
Kitaplar ansiklopedi tadında.. Hatay’ı tanıtan, geleceğe hazırlayan, mevcut potansiyeli ortaya çıkaran, hedef koyan mesajlar içeriyor..
Örneğin, Hatay İl Stratejik Planı tamamlandı..
Kitap masamda duruyor.. Sanayi, ticaret, turizm, sağlık alanında güçlü ve zayıf yönlerimizi anlatıyor.. Muhteşem bir yapıt..
Bir kitap daha..
‘Tüm Zamanların Şehri Hatay’..
Oda çok etraflıca hazırlanmış..
Sonra bir kitap daha.. Hatay’ın Kültür Envanteri..
İki cilt halinde, Hatay’ın kültür haritasıyla harmanlanmış..
İşte görüyorsunuz.. Hakikat her zaman bu kadar basit ve yalın.
Vali beyi kutluyorum..

BRÜKSEL’İN FAYTONLARI BUNLAR!
Türkiye Belediyeler Birliği Meclis Üyesi ve aynı zamanda CHP Belediye Meclis Üyesi Kemal Sonay’la, Belçika’nın Brüksel kentine yapılan ziyaretin detaylarını konuştuk, etkilendim..
Brüksel’in sokakları bir harika..
Kent, dokusunu halen koruyor.
Tarihi kimlik olduğu gibi duruyor.. Meydanlardaki 15. Yüzyıla air tarihi yapılar, yollar, heykeller göz kamaştırıcı. Benzer yapıları İstanbul İstiklal Caddesi’nde de görmüş, hayran kalmıştım..
Kemal Sonay Brüksel izlenimlerini anlatırken, İskenderun’un gelişmişliğine de vurgu yaptı. Kendisinden temin ettiğim resimler harkulade..
Mesela yollar..
Brüksel yolları parkeli.. Biz İskenderun’da parke deyince burun kıvırıyoruz..
Şatolar, saraylar pırıl pırıl..
Biz ise İskenderun’da tarihi evlerimizi geçmişe gömdük..
Birşey daha var.. Fayton!
Fotoğraf demokrasinin beşiği Brüksel’in meydanında çekilmiş..
Faytonu kadınlar kullanıyor..
Nostaljik bir görüntü.. Huzur veren bir ortam..
İskenderun’un neyi eksik? Brüksel’in faytonu var da, bizim niye yok?
Mesela belediye bu konuda önderlik edebilir..
Denetim mekanizması ışığında, nostaljik bir görüntüye izin verebilir..
Hem yanılmıyorsam, kent konseyi kapsamında da ‘fayton’ var..
Ee o halde neyi bekliyoruz?

MKÜ KARNE NOTUNU YÜKSELTMELİ
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulan URAP Araştırma Laboratuvarının, “Üniversiteler 2011 Yılı Akademik Performansa Dayalı Başarı Sıralama” listesi açıklandı.
Sonuç şu:
Buna göre, tüm üniversitelerin genel puan tablosundaki kritere göre en yüksek puanı Hacettepe Üniversitesi alarak listenin zirvesine yerleşti. Hacettepe’nin ardından ODTÜ 2., İstanbul Üniversitesi de 3. oldu. Ankara Üniversitesi 4., Gazi Üniversitesi 5., Ege Üniversitesi 6., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü 7., İstanbul Teknik Üniversitesi 8., Atatürk Üniversitesi 9., Erciyes Üniversitesi 10., Bilkent Üniversitesi 11., İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 12., Boğaziçi Üniversitesi 13., Sabancı Üniversitesi 14., Dokuz Eylül Üniversitesi 15., Ondokuz Mayıs Üniversitesi 16., Çukurova Üniversitesi 17., Akdeniz Üniversitesi 18., Fırat Üniversitesi 19., Başkent Üniversitesi 20. sırada yer aldı.
Görüyorsunuz ki, bu 20 üniversite arasında MKÜ yok..
Demek ki.. Makale sayısı, atıf sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı bakımından MKÜ zayıf.. Karne notu diplerde..
Peki ne yapmalı?
MKÜ yönetimi, belirlenen kriterlere göre gelişmeye açık yanlarını fark etmeleri gerekiyor.. Kim ne derse desin, ben MKÜ’yü ilk 20’de görmek istiyorum..
Sonuçta üniversite gencinin mezun olması yetmiyor.
Üniversitenin karnesi de önemli!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.