Kağıt üzerinde seçim vaatleri!

Kağıt üzerinde seçim vaatleri!Maşallah, bir seçim vaadidir gidiyor.. Giydirilmiş araçların üzerindeki megafondan yüksek volümden veriyorlar gazı.. Bir de ses, ses olsa..
Teneke çalar gibi donuk, silik bir ses tonuyla:
“- Falanca adayımız Şehit Pamir esnafına hayırlı kazançlar diler” sözlerine çıldırıyorum.. Kafayı yememek mümkün değil..
Bak arkadaş! Madem hayırlı kazançlar dileyeceksin, o halde nezaketen canlı halinle vatandaşın arasına katıl da boyunu pozunu görelim..
Pazarda, hastane kapılarında, poliknliklerin önünde hep aynı ses:
“Geliyoooorrr.. Geliyorrrrr!”
Hasta can derdinde, aday adayı oy derdinde..
Olmuyor, yakışmıyor..
Kimbilir o araçlar sokaklarda toz atarken, o aday adayları ne yapıyordur?
Hadi Hatay’ın tümünü geçtim ama İskenderun’u karış karış gezmeyeceksen..
Vatandaşla ilgilenmeyeceksen..
Birebir görüşmeyeceksen..
O halde TBMM’de ne işin var?
(Bazı adayları tenzih ediyorum, çalışana haksızlık etmek istemem.)
Görüyorsunuz işte.. Hiç kimse ‘megafonla oy avcılığına’ rağbet göstermiyor..
İddia ediyorum.. Sokaktaki vatandaşa kulak verin de dinleyin. Diyorlar ki:
“- Yemiyoruz artık bu boş vaatleri!”
Bu kadar net!
Sandıklarda vatandaş söyleyeceğini söyleyecek zaten..
İtirazım yok.. Ancak, seçime üç aydan kısa bir süre kala, son derece detaysız, şehrin gerçekleriyle örtüşmeyen vaatler ardı ardına sıralanmaya başlandı..
Dikkatinizi çekiyorum.. İki cümleyle iş bitiyor.. Örnek mi?
– Halka hizmet etmek, adaleti, refahı ve kalkınmayı herkes için sağlamak, insanımızın mutluluğunu, bölgenin itibar ve kalkınmasını geliştirmek için gayret sarfedeceğim..
Bir örnek daha:
– Hatay’ın sorunlarının çözümü konusunda kendimi hizmete hazır hissediyorum..
Budur işte.. Tamam bunların hepsi olabilir..
Ama nasıl biliyor musunuz?
Kağıt üzerinde!

Başbakan Erdoğan:
TÖREN HINCA HINÇ DOLUYDU!

Hatırlayın.. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İskenderun’a gelişini ve toplanan kalabalığı ‘fiyasko’ olarak nitelendirenler oldu.. Hatta Başbakan Erdoğan, İskenderun’dan ayrılırken ‘memnun kalmadı’ diyenler, AK Parti İskenderun İlçe Teşkilatı’nı suçlayanlar, yönetim ‘görevini yapamıyor’ tepkisinde bulunanlar da yok değildi.. Oysa ben, aynı fikirde olmadığımı zaten yazarak dillendirmiştim..
Her iki farklı bakış açısına rağmen, herkes Başbakan Erdoğan’ın İskenderun’dan ayrılırken ne düşündüğünü merak ediyordu.
Bugün bakıyorum da yine haklı çıktım..
Öyle birileri gibi ‘dayanaksız’ tespitlerde bulunmayacağım..
Başbakan Erdoğan’ın 15 Mart 2011 tarihinde AK Parti grup poplantısında yaptığı konuşmanın metninden alıntılar yapacağım..
İsteyen, www.akparti org.tr.’nin haber arşivi bölümünün 7’inci sayfasına tıklayabilir, İskenderun’la alakalı sözleri okuyabilir..
Ne yazıyor, birlikte okuyalım:
“- İskenderun’da hem yağmur, hem de fırtınaya rağmen vatandaşlarımızın tören alanını hınca hınç doldurduğuna şahit olduk. Yola çıktığımız andan itibaren adeta marşımız haline gelen “Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda” dizelerini Hatay ve İskenderun’da müşahhas, mücessem bir şekilde hissettik.”
Demek ki neymiş?
AK Parti ilçe teşkilatı ‘yetkisi’ dahilinde görevini yapmıştır..
Demek ki neymiş?
Başbakan İskenderun’dan memnun ayrılmıştır..
Nokta!

BARDAK KIRILSA MUSA..
AK Parti’de ne olup bitse, “sorumlusu Musa Kurşun”dur anlayışı, bir türlü belleklerden silinmiyor.. Bazılarına göre, Musa Kurşun hep haksız!
“- Temayülde listeler askıya çıkmadı” tespitine karşın, hafif siyasetten çakan herkes bilir ki, ‘o liste askıya çıkmaz!’
Hadi bunu geçtim..
Çünkü biliyorum ki, o listeler onar adet nüshalar halinde zaten ilçe başkanının masasındaydı.. İsteyen herkes aldı..
Kaldı ki, aynı ilçe başkanı bir takım ayak oyunlarına girişecek olsaydı, tüm aday adaylarını çağırıp, ‘tanıtım’ açısından onları bir kahvaltı toplantısında bir araya getirmezdi.. Daha önceki gün yazdım:
– Aday adayları rakip partiden ziyade parti içi rakiplere kilitlenmiş olmaktan vazgeçsinler! Sonuçta TBMM’ye gidecek olan vekil sayısı 1’dir!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.