İşte benim meclisim!

Belediye Meclis üyelerini kutluyorum.. İyi iş çıkardılar..
Hoşgörülü.. Ayrıca, birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettiler, ediyorlar..
CHPli’sinden AK Partili’sine..
Demokrat Partili’sinden MHP’sine kadar herkes duyarlı ve hakkaniyet duygusu içerisinde..
Güzel mesajlar vardı dün..
Özellikle de, ‘Merkez Cami’ hususunda oldukça hassas bir yaklaşım sergilendi..
Vicdan, adalet duygusu, insanların hayatlarında yapabileceği en büyük yatırım.
Ben bunu dün o meclis oturumunda gördüm..
İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in;
“- Din vicdandır. Dini istismar eden toplumlar biter. Dine saygılı olacağız. MKÜ’de ayrılan 20 dönümlük arazi bir kompleks niteliği taşıyacak” sözlerini müthiş bir yaklaşım biçimi olarak yorumluyorum..
Başkan Civelek’in zaman zaman tıbbi terimler kullanması, Ercüment Kimyon’a bütçe konusunda atıf yaparken, ‘Git Obama’ya sor” sözleri espritüeldi..
Tabi, her esprinin altında bir ciddiyet yatar..
Haksız da değil.. Bir oturum düşünün ki, gündem maddelerine geçmeyi beklerken, 1.5 saat boyunca Kimyon’un ‘itirazlarına’ tanık olduk..
Sıktı.. Baydı..
Tamam bazı konularda haklı görüşler ortaya koyabiliyor, ‘çok güzel gidiyor’ diyorum ama bazen de çok ‘bayat’ fikirlere bağlı kalıyor.
Dikey büyüme, red!
Otel, red!
Revizyon imar planı, red!
Merkez Cami’nin yeri, red!
Böyle de olmuyor ki.. Diğer meclis üyeleri kadar, katılımcıları da endişeye sürüklüyor bu durum.. Oysa Yeni Adana.. Oysa Mersin gibi büyümeyi hakkediyor İskenderun..
Kalkınmalı.. Örnek teşkil etmeli!
Her türlü itiraza ne gerek var!
Bakınız, o oturumda bir şey daha öğrendim..
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in tarzı, hayran kaldım.
Onun çok önemli bir özelliği var..
İskenderun için elzem olan bir takım projeler için görüş bildiren meclis üyelerini, konuşmaları bitiminde kutluyor, aynı düşünceyi paylaşıyor olmaktan büyük keyif alıyor..
Kin tutmaz.. Kızar ama çabuk sakinleşir..
Mesela, Merkez Cami’nin İskenderun’da konuşlanmasını en çok isteyenlerden..
Çok çaba sarfediyor.. MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder ile sık sık görüştüğünü, gerekli planlama konusunda hassas davrandığını biliyorum.
Planlamada, bir takım eksiklikler var. Zaten bu yüzden ibadethane yapım işi Nisan’a ertelendi.. Yanılmıyorsam, yer konusunda bir sıkıntı kalmadı..
CHP Belediye Meclis Üyesi Kamil Turan’ın sözler çok anlamlı..
Dedi ki:
“- İskenderun’un merkez camiye ihtiyacı var. CHP olarak bu talebe karşı duramayız.”
Bu kadar net..
MHP Belediye Meclis Üyesi Garip Şandır’ın da konuşmasını beğendim.
Önemli vurgular yaptı..
Dedi ki:
“- Bu çalışmayı sadece cami, yani namaz kılma yeri olarak değerlendirmeyin. Burası bir taziye evi olacaktır. Merkezi ibadethane ‘külliye’ görevi görecektir. Muhteşem bir komplekse dönüşecektir.”
Aynen öyle..
Bizim de anlatmak istediğimiz, 3 gündür yazmaya çalıştığım bu değil mi?
Hangi sebeplerden veya kimlerden korkuyoruz?
Biliyorum ki, rektörlük de itiraz etmeyecek..
Antakya, Kahramanmaraş veya Gaziantep örnekleri ortada..
Onlar yapmış ise, İskenderun’da da bu kompleksi görecek..
Zira, CHP Belediye Meclis Üyesi Mustafa Özen’in, “İskenderun’da hoşgörü, sevgi ve kardeşlik hakim. Tıpkı, şu çatı altında gösterdiğimiz çaba gibi.. Eskiden, muhaliflerin önergeleri kabul görmezdi. Ama şimdi herşeyi konuşuyor, doğruları birlikte buluyoruz” dedi..
İşte benim meclisim!

RUHU ŞAD OLSUN!
Nursan Şirketler Grubu yönetim kurulu başkanı İlyas Keleş’in babası Şakir Keleş’in vefatını üzüntüyle öğrendim. Başta İlyas Keleş beyefendi, oğulları Sabri ve Ramazan bey ile tüm Keleş ailesinin ve yakınlarının acısını yürekten paylaşıyorum.. Zor bir durum. İlyas Bey dün bitkindi, oğulları da öyle.. Allah sabır versin, geride kalanlara da sağlık!
Nursan’ın koca çınarı merhum Şakir Keleş’e Allah’tan rahmet, kederli Keleş ailesi ile yakınlarına başsağlığı diliyorum. Nur içinde yatsın!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.