‘OLMAZ’larımız!

Siyasilerimizin, özellikle de STK’ların doğasında var. Bazen olmadık zamanlarda ‘karşıyım arkadaş’ manasında bir ‘diklenmeyle’ herhangi bir işlemin sonuçlarını, kente sağladığı menfaatlerin geleceğe katkısını -bilerek yada bilmeyerek-, ‘hayır’ı sakız gibi ağızlarında çiğneyenler var.. İşte size birkaç örnek:
– 5 yıldızlı otel olsun ama, şu ya da bu nedenlerden ötürü istemiyoruz..
– Karahüseyinli projesi olsun, ama falancı sıkıntılar işitiyoruz, istemiyoruz..
– MKÜ kavşağı genişletildi, eleştiriyoruz..
– Sanayi kuruluşları ‘yatırım’ peşinde, ‘hayır’ çekiyoruz ama, söz konusu işsizlik olunca da şikayet ediyoruz.
– İskenderun, ta Yumurtalık ve Osmaniye’ye kadar çekim ve enerji merkezi oldu ama, halen 2. OSB için ‘istemezük’ diyoruz..
– Enerjide dipteyiz.. Dışa bağımlıyız ama, çözüm için Türk işadamı ‘enerji yatırımı yapmak istiyorum’ dediği vakit, boğazına yapışıyoruz, kızıyoruz..
Özetle..
* Yatırım yapana kızıyoruz..
* İş üreteni eleştiriyoruz..
* Mücadele edeni harcıyoruz..
* ‘Ben de varım’ diyeni kötülüyoruz..
* Proje getireni küçümsüyoruz..
* Doğru konuşanı şehirden kovuyoruz..
* Memlekete dünyanın ‘hayır’ işini yapanın bile arkasından konuşuyoruz..
* Dedikoduyla şehrin büyümesini bekliyoruz..
Demem o ki.. Yüksek sesle ‘Eyvah’ dediğimiz bir dönemden geçiyoruz.
Farkında mısınız?

KENTSEL DÖNÜŞÜM NE DURUMDA?
MECLİSE TAŞIMANIZ YETER!
Geçtiğimiz hafta, Tosyalı Holding’in yatırım programını açıkladığı toplantı nedeniyle bir günlüğüne İstanbul’daydım..
Ağaoğlu, Akkent, Semerkand, Bahçeşehir’in yükselen konutlarını gördüm..
Halıhazırda olanların dışında inşaat halindeki konutlarla birlikte İstanbul aldı başını gidiyor.. Tamam, İskenderun’la kıyaslayacak değilim..
Ama.. Şöyle küçük, küçücük bir ‘ilişkilendirme’ hakkım olduğunu düşünüyorum..
Nedir o? Kentsel dönüşüm!
İskenderun halen neyi bekliyor?
Mustafa Kemal Mahallesi ‘kentsel dönüşüm’ ile büyümedi mi?
Çağdaş ve modern yapılara kavuşmadı mı?
Şekere, Körfez civarında yeni yapılar, 5 katın üzerinde konutlar yükseliyor..
Eski İskenderun, bazı bölgelerde ‘yeni’ lakabıyla anılıyor..
Bir hareket var.. Fakat, kent kurmayları eğer ki bugünden, yakın gelecekte bölgenin 500 bin ila 1 milyon nüfusu göreceğini dillendiriyor. O halde olası bir nüfus yoğunluğunun ‘ikamet’ sorunu da şimdiden tartışmalı, öyle değil mi?
Mesela… Bazı mahallelerdeki karışık imar düzeni akıllara durgunluk veriyor..
Meydan Mahallesi ‘müstakil’ gecekondularla anılıyor.. Tepeler de öyle..
Dumlupınar ve Numune’de genelde iki katlı binalar mevcut..
Gelelim zurnanın ‘zırt’ dediği yere..
Modern Evler’in imar durumunu anlamış değilim..
Askeri alan olan ağır bakıma paralel arsaların tümü 5 katlı binalarla donatıldı..
İyi de oldu.. Yalnız o apartmanların 100 metre ötesi müstakil..
İki kat müsaadesi var..
İşte o evlerin 500 metre ötesi 3 kat.. Daha ilerisi yine 5 kat!
Ne kadar ilginç değil mi?
Oysa müstekil binaların hemen hepsi ‘yığma’ dediğimiz eski tür yapılardan oluşuyor..
Bu bölgelerin ‘kentsel dönüşüm’ hakkı yok mu?
Günahı ne bu insanların?
Her ay meclis toplantısı yapılıyor..
Bir Nergizlik örneği gibi ‘kişiye özgü’ tadilatların gündeme geldiği bir mecliste neden ‘geneli’ kapsayan ‘yenilikçi’ imar planlamaları gündeme gelmez ki?
İnanıyorum ki, gerek belediye başkanı Dr. Yusuf Civelek, gerekse belediye meclis üyeleri bu ‘çarpık’ yapılaşmaya sessiz kalmayacaktır..
İskenderun’un ‘kentsel dönüşüm’e ihtiyacı var..
Üstelik 5 değil, 10 katlı binalara da..
Hadi bakalım!

METİN BEYİN ‘YILDIZ’I PARLIYOR!
İşadamı Metin Yıldız’ı şahsen tanımam ama ismini sıkça duyarım..
İlk zamanlar, ‘Gelişim Hastanesi’nin hisselerini satın almasıyla isminden sözettirdi, sonra da yaptığı yatırımlarla.. Pek göz önünde değildir.. Reklamı pek sevmiyor..
İşinde gücünde bir insan..
İskenderun dışında da yatırımları var..
Bu aralar sıkça işittiğim bir iddia da şu:
– AVM’nin önünde seyreden oldukça geniş bir parseli (-ki, bu araziye Cemnur tesisleri de dahil) satın almış.. İleri sürülen fiyat 15 milyon dolar..
Eğer ki doğruysa, o alanda ciddi bir yatırım sözkonusu olabilir..
Ama şimdilik bu mümkün görünmüyor..
Çünkü, o bahsi geçen arazinin tamamı yeşil alan!
Düşünsenize.. Yeşil alan=15 milyon dolar!
Vardır bir özelliği.. Belki de, 1/25000’lik planın yakın bir zamanda o bölgeye katacağı ‘yoğunluk’ hesaplanıyordur, bilemiyorum..
O planın bu aralar kerameti çok büyük!
Maaşallah, 1/25000’likten ‘tüyo’ kapan Karaağaç ve Nardüzü’nü ablukaya almış, parsel üstüne parsel topluyor..
Allah büyük! Yakında kokusu çıkar!

YILDIZ ‘RENİN’LE DE ORTAK!
Biliyoruz ki, Gelişim Hastanesi’nin yeni sahibi işadamı Metin Yıldız..
İyi bir doktor kadrosu, başarılı bir yönetimi var..
Yine biliyoruz ki, o hastanenin hemen bitişiğinde Renin Tıp Merkezi’nin konuşlanacağı bir hastane inşaatı var.. Dr. Tahsin Dönmez’in ‘hastanenin bitmesi’ için sarfettiği çabayı biliyorum.. Yıllardır bu memlekette hizmet veriyor..
Biliyoruz ki, hastane inşaatları, bünyesinde barındırdığı tıbbi cihazlar bir dünya parayla ölçülüyor.. Herkes gibi ortak bir girişimde bulunması normal bir durum..
Gel zaman/git zaman, ortaklıktaki müzakereler sonuçlandı..
Yanılmıyorsam, bundan böyle Renin Tıp Merkezi hisselerinin büyük çoğunluğu Metin Yıldız’da.. El sıkıştılar, işlem bitti!
Geçtiğimiz Cumartesi günü de, yönetim değişti.. Artık, Gelişim Hastanesi ile birlikte yakında tamamlanacak olan Renin Hastanesi ‘tek bir elden’ sinerji oluşturacak gibi..
Hayırlı olsun..

TENNİOĞLU’NU DİKKATLE İZLİYORUM
İTSO Başkan Vekili Mimar Müfit Tennioğlu’nu yıllardır tanırım..
Üslup sahibi, eğlenceli, kararlı, güleryüzlü, samimi ve içten bir insan..
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nda başarılı birçok projenin altında imzası vardır..
Sosyal demokrat bir kişiliğe sahiptir ama her kesime yakındır..
Farklı bakışlara, farklı yaklaşımlara açıktır..
İyi bir dinleyicidir, proje adamıdır!
En önemlisi de çalışkan, mücadeleyi seven, sosyal bir yanı vardır..
O bakımdan, kendisini çok büyük bir dikkatle takip ederim..
Onu takip etmek demek, iş dünyasının bölgeye yaklaşım biçimi hakkında önemli ipuçları elde etmek demektir.. Tennioğlu’nun Şubat ayı içerisinde İTSO Başkanvekilliğinden istifa edip, aktif siyasette rol alacağını, CHP’den milletvekili aday adayı olacağını biliyorum..
Ben şunu bilir, şunu söylerim..
Başarılı insanlar, hizmeti düşünen politikacılar TBMM’ye gitmeli..
Önü açılmalı, destek görmeli, listede yer bulmalıdır diye düşünüyorum..
İTSO Başkan Vekili Mimar Müfit Tennioğlu da bu insanlardan biri..
Çünkü güven veriyor..

AKBAY EMİN ADIMLARLA..
CHP Milletvekili Aday Adayı Av. Bülent Akbay bu aralar ekranlardan, gazetelerin de röportaj sayfalarından düşmüyor. Çalışıyor, çabalıyor!
Her röportajında, İskenderun adına yapılabilecekleri açıklıyor, konuşuyor!
Söylediği her sözün altını da, dolduruyor..
Boş atmıyor! Dün, Uğur Mumcu’nun katledilişinin yıldönümünde caddelere, sokaklara indi, saygıyla andı, konuşmasını da yaptı.. Dikkat ediyorum, sosyal ve siyasal her adımı etraflıca takip ediyor, notlar tutuyor, somut öneriler getiriyor..
Demem o ki..
Artık hepimiz Bülent Akbay’ın mizacı, kişiliği ve stili hakkında bir fikir sahibi oldu.
Dilerim, hakettiği yere gelir..
Ne dersiniz, bu dönem CHP’de birşeyler değişir mi?

BÜYÜK LAF ETMEYİN!
Milletvekilliğine soyunan aday adayları şu türden bir taktik hata yapıyor.
Memleketin önemli bir sorununu ve çözümünü ısrarla dile getirerek halkı etkilemektense, altını tam olarak dolduramadığı, kamuoyunu tam olarak ikna edemediği iddialarla ortaya çıkmayı tercih ediyor.
İşin kolayına kaçıyor..
CHP adayının olmadık yerde AK Parti’ye yüklenmesi ya da AKP’nin CHP’ye ‘siz iş yapmayı bilmezsiniz’ demesi gibi..
Şunu anlamıyorum mesela..
İyi olduğunuz alanlar var, oradan vurup geçmek istiyorlar!
Oysa bir aday adayı, sağla/solla atışmak, gereksiz politikalar, boş vaatler üretmek, gerçekleşmesi mümkün olmayan büyük laflar etmek yerine, projeler sunmaya çalışsın..
Ne bileyim, anlaşılır olsun..
Samimi olsun..
Dediğiyle, yaptığı bir olsun..
Hizmet adamı olsun..
Kaynaşmayı bilsin..
Çalışkan olsun, icraat adamı olsun!
Birkaç aday adayı dışında, henüz bu normlara uygun hareket eden siyasi bir yapıya şahit olamadım.. Henüz erken, ama bu durum böyle sürüp gidecekse, ‘kendi ayağına kurşun sıkmak’ dedikleri, işte böyle bir şeydir.

YARIN: AK Parti’nin milletvekili aday adayları temkinli yaklaşıyor..
‘OLMAZ’larımız!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.