Parmakları kırdık!

Parmakları kırdık!Gazetecinin bir kalemi, bir de parmakları kırıldı mı, hayat damarı kopmuş demektir..
Efendim, benzer bir ruh hali içindeyim.
Depresyondayım desem yeridir.
Bir maç vakti gol atacağız ya, aldık topu ceza alanına girdik.
Bir de baktım ki, cezalık durumdayım!
Gerisini hatırlamıyorum.
Kaleci çift dalınca, şaşı görmeye başladık.
Yerdeyim, kafa sağlam ama iki parmağı feda ettik!
Hastane, muayene, alçıdır falan derken..
Sol el şimdilik kullanılamaz halde..
Kimin ahı değdi bilmiyorum ama her kimse fena içerlemiş sanırım.
Olsun! Feda olsun parmaklar..
Çok şükür sağ el sağlam..
Alçının da sağını solunu traşladım, durmak yok yazmaya devam!

VAAT KARIN DOYURMAZ!
İçim yanıyor..
Sebebi kırılan parmaklar değil, bol keseden verilen vaatler..
İskenderun ‘vaatler’ şehri oldu..
Oyunu kuralına göre oynamak varken..
Şu olacak, bu olacak, şöyle yapacağız ya da cek/caklarla geleceğe umut bağlıyoruz.
İlginç olan da bu zaten..
Vaadlerle yaşamayı öğrendik.
Düşünsenize, 30 yıldır ‘il olacağız’ vaadiyle yatıp, kalkıyoruz.
E, yapmayacaklarını adımız gibi biliyoruz.
Ya, su meselesine ne dersiniz?
15 yıldır masada..
Hep gündemde olmasına rağmen, bir iskelemiz yok..
‘- İşte şimdi oldu, beklenen ve özlenen hizmet’ demeye getirecek bir modernizasyon atağı var mı? Beklemedeyiz!
Yeni sanayi sitesi..
Pac meydanı..
Fener anıtı..
Ziraat Kültür Parkı..
Karayolları tekno park..
Konut yerleşim alanı..
Hani nerede?
Peki, o halde biraz da genelleme yapalım..
Şimdi literatüre moda terimler girdi:
– Kadınlara sigorta aylığı bağlanacak.
– Milletvekillerini halk seçecek.
– Borçları sıfırlayacağız.
– Milli geliri artıracağız.
Aynen budur!
Her vaat, her söylem, maşallah hedefine varmayan ok gibi..
Ya da ortalık fena halde ateş almayan tabancayla dolu.
Ne demiş İspanyollar: Basta ya!
Yani.. Yanisi şu: Yeter artık!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.