Dedikoduleaks !

Wikileaks belgeleri ortaya koydu ki, devlet denilen mekanizmanın içinde hiçbir şey kaybolmuyor, ileride bir gün ortaya çıkacağı zamanı bekliyor.
Nasıl bir dönemden geçtiğimizi, yaşadığımız, gördüğümüz olayların ardından nelerin olduğunu öğreneceğiz. Benzer bir durum, belediyeleri, siyasilerin mevcut yapısını, STK’ları da ilgilendiriyor. Hiçbirşey gizli kalmıyor neticede..Dedikoduleaks !
Herhangi bir kurumla alakalı bir şaibe, bir eksiklik, bir sümen altı veya yolsuzluk durumu varsa, bir yerden mutlaka patlak vereceğine inanıyorum.
Wikileaks bunun örneği.. Amerika gibi istihbarat gücüne sahip bir ülke bile bir yerden çatlak verdi.
Şimdi, İskenderun Belediyesi için de benzer kaygılar var.
Dedikodulara bakarsanız, herkes yolunu buluyor.
Oysa İskenderun’a bir 5 yıldızlı otel kazandıracağız ama verilen bağışlar da ‘şaibe’ arıyoruz. Acaba, işin içinde ‘rüşvet’ var mı? Hep bir panik hali!
Karahüseyinli’de bir 5 yıldızlı otel yapımı düşünülüyordu, yine ‘acaba’ kelimesi devredeydi! AVM yatırım yaptı, acaba..?
Belediyede onlarca ihale yapılıyor, acaba..?
İşadamı, ‘Allah için, memleket için’ bir katkım olsun diyor, acaba..?
Biz gazeteciler, ‘falanca adamın katkılarını güzel buluyoruz’ yine acaba..?
Belediye meclis üyeleri ya da idarenin üst ve alt kadroları, ‘katkı’ peşinde, fikir beyan ediyor, hemen bir ‘acaba’ etiketi yapıştırıyoruz ki, sormayın gitsin..
Hep bir ‘şaibe’, hep bir karanlık düşünce, hep bir ‘karalama’ peşindeyiz..
Neden?
Çünkü, güven duygusunu yitirmiş bir sistemle paralel yürüyoruz..
Bu yazdıklarım teyit edilmiş bilgilere dayanmıyor.
Vicdanımın süzgecinden geçmiş bir kanaattir bu.
O yüzden, gazetecilerin ve kendisini hizmete adamış insanlar, ortaya atılan her bir söyleme ‘temkinle’ yaklaşmalarında yarar var diye düşünüyorum.
Unutmayalım ki..
İhtiyacımız olan tek şey vicdan ve mantık!
Hepsi bu!

KAYSERİ BAŞARDI
Kayseri’de kent merkezindeki bir taş ocağı erozyona neden olduğu, kullanım sahası dışına çıktığı ve doğayı tahrip ettiği gerekçesiyle kapatıldı.
İskenderun’da ise kendimiz çalıyoruz, kendimiz oynuyoruz!
Dün yine dinamit sesi şehir merkezinden hissedildi.
Ortada çevre katliamı var, ama olayın üzerine cesurca gidecek yürekler yok.
Kayseri başardı!
Kayseri Valiliği ve Kayseri Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkisini kullanarak gereğini yaptı. Gerekçeleri açık ve net:
Taş ocağını, ”çevredeki ormanlık alana zarar verdiği, erozyona neden olduğu, kullanım sahası dışına çıktığı, alttan malzeme alındığı takdirde erozyon şiddetinin artacağı ve bölgedeki ağaçlandırma alanının tamamen yok olacağı” gerekçesiyle süresiz olarak kapattık” diyorlar..
Yani böyle bir hakları var.
Bakıyoruz İskenderun’a.. Taş ocakları kullanım sahalarından çıktı, artık şehir merkezinden görülür ve hissedilir oldu.
Peki hangi taş ocağı, erozyona karşı, yokettiği alanı tekrar yeşillendiriyor veya ağaçlandırıyor? Hiçbiri..
Çıkın sahil kordonuna, yaratılan tahribat kabak gibi ortada..
Peki ruhsatların iptal edilmesi hususunda Hatay Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’nün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na veya Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne resmi bir yazı gönderdiği var mı?
İşte Kayseri 20 yıl sonra ‘finish’ dedi..
Bakalım bizler de o günleri görecek miyiz?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.