Kendine gel AKFEN!

PSA-Akfen, İskenderun Limanı için tehlikeli sularda yüzmeye başladı..
Mersin’i elinde bulunduruyor diye, ‘İskenderun’ iştahını kabartıyor..Kendine gel AKFEN!
Bazı iddialar var.. Ama ayrıntıya girmeden, en başından söyleyim..
Doğrusu, bir hafta süreyle gazete okumayan, televizyondan uzak duran insanların varlığı söz konusu iken bu yazacaklarımın bir önemi var mı, bilemiyorum..
Bazılarımız, sudan çıkmış balık gibi oluyor.
Hele İskenderun’da gazeteci iseniz, durumunuz daha zor demektir.
Çünkü bizde sorunlar çözülmez. Çözülmeyince aynı konu bir süre sonra tekrar karşınıza çıkar. Nasıl mı?
İskenderun Limanı’nın 5 yıl önce işletme hakkı kimindi?
PSA-Akfen’in!
Mersin Limanı’nı da işletiyor diye, Rekabet Kurulu ‘tekel oluşmasın, rekabet olsun’diye, ihaleyi Akfen’in elinden çekip almıştı..
Doğrusu da buydu.. Ne oldu peki?
Mersin Limanı yine Akfen’de olduğu halde, İskenderun’a bir 5 yıl kaybettirdiği yetmiyormuş gibi, yine gündemde..
Akfen 16 Eylül’de teklifini sunuyor, gereğini yapıyor.. Üstelik aynı Akfen’in, ihalenin iptal edilmesi için çeşitli yollara başvuracağı da alttan alttan tartışılıyor..
Buna hakkı var mı? Yok, olamaz da..
Akfen’in derdi sadece liman değil.. Limanla birlikte ‘Mersin’ kozuyla ‘tekel’ oluşturmak.. Soruyorum..
Devlet bunu görmüyor mu?
Peki, Özelleştirme İdaresi neden taviz veriyor?
Ya da, Rekabet Kurulu, ‘tekel’ oluşturur diye karşı geldiği ihaleyi, tekrardan gündeme gelmesiyle ‘ses’ vermeyecek mi? İtiraz etmeyecek mi?
Edecek, etmeli de.. Amaç da o zaten..
Sorarım herkese..
Akfen’in yaptığı ‘ben alamıyorsam, kimse almasın’ mantığıyla örtüşmüyor mu?
Akfen, her türlü olumsuzluklar halinde yine ‘kazanan’ olacak..
İhale tekrar iptal olursa, bu sürecin tek kazananı var, o da Akfen..
Çünkü kaybeden İskenderun olacak..
Bir 5 yıl daha bekleyip, Akfen’in Mersin’deki ‘tekel’ hakimiyetine seyirci kalacağız!
Bu kez öyle olmayacak!
Akfen’in ‘menfaat’ niyet testisi, İskenderun Limanı yolunda kırılacak..
Göreceksiniz, henüz herşey yeni başlıyor!
Bilmiyorum, “nerden çıktı bu Akfen” meselesini yeterince açık anlatabildim mi!

KADIN, ELİNİN DEĞDİĞİ
HER YERDE CEVHER YARATIR
Kadın, Kültür, Sanat ve Eğitim Merkezi açıldı..
Yani, eski İbrahim İnal Hastanesi, İskenderun Belediyesi’nin katkılarıyla eğitim ve kültür merkezine dönüştü.. Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek çok heyecanlıydı..
Şöyle diyordu:
“-Kadının bulunduğu yerde sevgi vardır, sabır vardır, emek ve yaratıcılık vardır. Kadın, elinin değdiği her yerde bir cevher yaratır.”
Güzel ve etkileyici sözler..
Evet, bu merkezde kadınlarımız artık; bilgilerini, becerilerini paylaşacak..
Çok önemli çalışmalar yapacak..
Daha da önemlisi burada yapılacak eğitim çalışmalarıyla, kültürel ve sanatsal etkinliklerle kendi özgüvenlerini kazanacaklar..
Demem o ki.. Bu merkezin İskenderun’a yeni bir soluk getireceğine inanıyorum..
Bravo Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’e..
Kısa sürede.. Kadın, Kültür, Sanat ve Eğitim Merkezi’ni hizmete açtığı için..

KAÇ VAKİTE KADAR?
Sağolsunlar, arkadaşlar üzerime sağlı sollu geliyorlar..
Gelsinler, umurumda değil.. Korkaklık onların işi..
Yüz yüze iyi, arkanızdan ise ifrit oluyorlar..
İşleri bu.. Kıskançlık, hasetlik!
Memlekette sorun bitti herhalde..
Birileri, şehir adı sayıp ‘tehdit’ ediyor..
Birileri de, ‘şirin görünmek istiyorsan ‘ayakkabı parlat’ diyor..
Bakın arkadaşlar.. Benim işim/gücüm var, bir..
Muhatabım değilsiniz, iki..
Allah’a ‘can’, patronuma ‘ekmek’ borcum var, üç..
İskenderun için sorumluluklarım var, dört..
Gerisi hikaye.. Sizlerle uğraşamam!
Hadi canım.. Hadi güzelim..
Sizin gibileri, zavallılıklarıya başbaşa bırakıyorum..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.