Hafızaları zayıf olanlar yalan söylemekten kaçınmalıdır!

Hafıza meselesi.. Yalan söylemek kolaydır.
Ama yalancılığın da olmazsa olmazları vardır.
Örneğin hafızası güçlü olmayan yalancı, ikinci yalanında rezil olabilir.
Ayrıca aynı yalan defalarca tekrar edilirse, bu yalanla anlatılanlar gerçeğe dönüşmezler. Bunlar olsa olsa “Kendi kendini aldatma” kategorisine girebilirler.
Örneğin..Hafızaları zayıf olanlar yalan söylemekten kaçınmalıdır!
Mesela, belediye meclis tutanaklarında, “eskiden çöpe 7 trilyon lira harcanırdı, biz 6 trilyona ihale yaptık” diyen bir yerel yönetici, sonra bir gazetede demeç patlatıp, “Çöple ilgili fazla para ödendiği dedikodusu yalandır. Çöpe şimdi 4 ila 5 trilyon arasında para ödüyoruz” demesi ne kadar doğrudur?
Bence, hafızaları zayıf olanlar bu tarz söylemlerden kaçınmalıdır..
Çünkü yarın birileri çıkıp, ‘meclis tutanaklarını’ delil olarak gösterirse, gerçek ortaya çıkar.. Çünkü tutanaklar yalan söylemez!
Aynı şekilde “Herşey güzel olacak” diyenlerin kendi özel yaşamlarında “Hayır”larla karşılaştıklarındaki davranışlarını incelerseniz, ne ölçüde doğru söylediklerini kolayca anlarsınız.

NEREDE O ZARAFET VE LETAFET?
Türkçede bir söz vardır: “Söz gümüşse, sükût altındır” derler. Ama maalesef, hiçbirimiz, gerektiğinde sükût etmeyi bilmiyoruz. Zaman zaman da, incir çekirdeğini doldurmayan konuşmalar yapıyoruz. Hatta boğazın dokuz boğum olduğunu unutarak, muhataplarımızı rencide etmekten de geri kalmıyoruz. Oysa Yunus Emre ne güzel söylemiş: “Söz ola kese savaşı / Söz ola kestire başı / Söz ola ağulu (zehirli) aşı / Yağ ile bal ede bir söz.”
İnsan, bir Yunus Emre’ye bakıyor, bir de kükreyen aslanlara ya da namus bekçiliği yapan insanlara.. Nerede o zarafet ve letafet? O kadar bilge kişi aransa da bulunmaz ama gene de, polemiklerde belirli bir seviye tutturulabilir.

İSKENDERUN’UN NAMUS U KİRLİ MİYDİ?
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek bir röportajında borçlara değinirken, “İskenderun’un namusunu temizledik” dedi. Aslında ‘borç yiğidin kamçısıdır’ derler..
Demek ki, atasözlerinde ‘namus bekçiliği’ne doğru bir eksen kayması var..
Hayırlısı artık.. İskenderun’un ırzına geçilmiş olacak ki, bir ‘kirlilik’tir almış başını gidiyor.. Ee, şimdi temizlendiğine göre kızı isteyebiliriz, ama birileri maraza çıkarıyor, haberiniz olsun! Galiba erkek tarafı biraz kızgın..

REKLAMIN İYİSİ, KÖTÜSÜ!
Başkan Civelek diyor ki:
“- Eksiğim reklâmmış, yapmıyormuşum, bana göre eksik değil.”
Ve gazetecileri kastederek, ekliyor:
“- Onu da siz yapacaksınız, gazeteciler işiniz bu! Gelip göreceksiniz.”
Ama aynı başkan çıkıp, bir gazeteye demeç patlatıyor..
Ee, reklam bu başka şeye benzemez.. Ama kararsızlık iyi değildir..
Ya bir gazeteye yaptığınız ziyaret programını genişletin ya da Gökhan Gökpınar’a söylediğiniz, “Bak ne güzel de geldin” tezinizi sürdürün..

RANTÇI MI OLDUNUZ!?
Biz yazınca, idam fermanımız hazır.. Diyorlar ki:
“- Rant peşindesin..”
Bir/iki eleştiri patlattık mı, bu kez ‘rantımız kesiliyor’ oluyor..
Ama şimdi görüyorum ki, hakkımda fikir yürütenler manşetlerinde ‘özel haber’ logolarıyla egolarını tatmin ediyor..
Evet arkadaşlar, ne oldu? Ne iş?!
Şimdi siz yazınca rantçı mı oldunuz?
Menfaatçilik mi, şimdi bu yaptığınız?!

‘EŞİTLİK’ BEKLİYORUZ!
Başkan diyor ki:
“- Tepelere 100 bin metrekare asfalt, 100 bin metrekare parke taşı döşendi.”
Başkan diyor ki:
“- Meydan mahallesini çamurdan kurtardım..”
Eyvallah! Tebrik ve takdir ediyorum.. O semtlere çakılan her çivi önemlidir çünkü..
Ama, neredeyse iki yıl oldu.. Halen bir Modern Evler’de ‘doğalgaz’ çalışmalarının neden olduğu delik deşik yollar bırakıldığı gibi duruyor..
Bari ‘eşitlik’ ilkesine uygun bir hareketle, tepelere dökülen 100 bin metrekare asfaltın yarısını dökseniz bile, Modern Evler halkı size duacı olacaktır..
Ama siz gider de, asfaltı pahalıya satarsanız, firma alır başını Dörtyol’a gider, belediyeden teklif ister.. Beklemedeyiz halen..
İnşallah, sıra bir gün Modern Evler’e gelir..
Sabırlıyız neticede!

YORUMSUZ!
Anlatılanların aksine, tepelerde durum pek de içaçıcı değil.. İskenderun’da 2008 yılında başlanan tepe mahalleleri alt yapı çalışmaları sonrası bazı sokakların parke taşı yapılmaması mahalle sakinlerini çileden çıkarmış.. Barıştepe mahalle sakinleri, “Alt yapı uzun zamandır bitmesine rağmen bazı sokaklarımız parke taşı ve asfaltlama çalışmaları biterken bizim sokaklarımızda yapılan çalışma yarıda kalıyor” diye yakındılar.. İsim mi istiyorsunuz? Buyursunlar..
Mehmet Ursanbay, şikayetçi! Diyor ki:
“-Sokaklarımız çok bozuk. Her yer taşlık bölge. Geçenlerde hastamız vardı, aracı buraya evin önüne kadar çıkaramadık taşlardan..”
Ya o hastaya birşey olsaydı..!

TAKIM RUHU!
Hatay’ın LYS’deki başarı puanı ortada..
Oysa şimdi Hatay varken.. Türkiye, Bitlis’in üniversite sınavı LYS’de TS puan türünde birinciliğini konuşuyor..
Allah’tan Aykut Demirel var ki, ‘İskenderun’u da konuşacak konuma geldik..
Neticede, Tosçelik Fen Lisesi’nde ‘takım ruhu’ galip gelmişti..
Şimdi aynı sevinç çığlıkları Bitlis’ten geliyor..
Gazeteler manşet atmış:
“-Bitlis’in Sırrı Hemşehri Ruhu!”
Valisinden işadamlarına kadar herkes ‘eğitim kalitesini’ yükseltmek için bir araya gelmiş.. Ne terör, ne yoksulluk, ne de göç!
Eğitim herşeyin başı.. Şimdi başarı istatistiklerine göre, Hatay için aynı şeyi söylemek mümkün değil.. Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz’in ‘eğitim’e olan hassasiyetine, destek vermek gerekiyor.. Ve bunu yapmamız için Bitles’teki yada Tosçelik Fen Lisesi’ndeki ‘takım ruhuna’ ihtiyacımız var..
Artık, Hatay’ı sıralamada ilk 10’da görmek istiyoruz!

ISRAF VE ŞIMARKLIK!!
Haber şu:
“- Ece Erken, Erdinç Acar’la aşkını göstermek için ne yaparsın?’ diye iddialaştı. Bay jest, 26 Bin euroluk saatini denize attı..”
İyi halt etti.. Parası çok, gösteriş yapıyor..
Allah’ından bulsun!
Şımarıklık, ahmaklık, tutarsızlık, aptallıktan, görmemişlikten başka bir şey değil bu..
Maşallah ekranda her kanalda bu haber var..
Birileri bayıldıysa da bu jeste ama ben ve benim gibiler nefret etmiştir muhakkak..
Haber yapan kanallardan da..
Oysa, eğitim diye kendimizi paralarken, 26 bin euro belki onlarca öğrencinin yıllık burs ihtiyacını karşılayabilirdi.. Belki de onlarca ihtiyaç sahibinin giyim ya da gıda masraflarını karşılayabilirdi.. Kim bilir.. Belki de, Mehmetçik Vakfı’na veya engellilere tekerlikli sandalye bağışı için destek verebilirdi..
Ama yapmadı/yapmıyorlar..
‘Yapmıyorlar’dan kastım, bilboardlara ödenen yüklü paralardan sözediyorum..
Bak Erdinç kardeş ve onun gibiler..
Yapacaksanız jesti, adam gibi yapın!

‘HAL’İN SON HALİ GÜZEL!
Eleştirdiğimiz kadar takdir etmesini de biliriz.. Neredeyse bir hafta önce gazeteniz Güney’de, “Hal pazarı Çöp Pazarı olmasın’ başlığıyla çıkan haberde hal pazarındaki pis görüntünün temizlenmesi gerektiğini yazmıştık..
Bugün o pis ve İskenderun’a yakışmayan görüntü yok artık..
Belediye Temizlik İşleri ve İtfaiye ekiplerinin çalışması ile gerçekleştirilen çalışma ile 94 iş yerinin önü tek tek temizlendi, ortak kullanım alanları da basınçlı suyla yıkandı.
Dilerim bu çalışma periyodik olarak sürer ve pazarı kullanan esnaf da temizlikte gerekli duyarlılığı gösterir..
Ayrıca, İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’i de temizlik konusundaki hassasiyetinden ötürü kutluyorum..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.