Paranoya..

Kötü bir haberle ilgili gelişmeler artık ‘Fısıltı Gazetesi’nin dilinde..
Yazılarımı takip edenler bilir.. Neredeyse bir hafta önce kaleme aldığım ‘Bu öfke diner mi?’ başlıklı yazımda şöyle bir tanımlama yapmıştım:
“Halen öfkeliyim.. Ve sadece konuşuyoruz..
Birbirimize soruyoruz..
* Radar niye kalktı?
* Otoban civarında önlem alınacak somut adımlar neden atılmıyor?
* Amanoslarda PKK’nın cirit attığını çocuklarımız biliyor da, neden kimsecikler ses çıkarmıyor?
* Neden her kalleş saldırıdan sonra operasyonlar düzenlenir?
* Amanoslar ne zaman PKK’dan temizlenecek?
* Akçay’ın muhtarı Jandarma’yı aramış da, neden gereği yapılmamış?
Doğru ya da değil.. Olay taze.. Hepimiz acılıyız..
Belki de insanımız bu acı haliyle ne konuştuğunu bilmiyordur..
Beynim zonkluyor!”
Evet iddia buydu..
Beyin zonklamasını şimdi vücudumun her yanında hissedebiliyorum..
Dün Taraf Gazetesi Akçay mevzusunu manşete çekti..
Benim tek bir cümleyle özetlediğim, iki köylünün Jandarma’ya ihbarını yazdı..
Başlık şu:
“Saldırıdan önce PKK’lıları gördük..”
Onlar gördü de, ne yazar bundan böyle..
7 fidanımız toprağa indi..
İddia edildiği gibi ihmal varsa, soruşturmak Devlet’in görevi..
Üzerinde fazla durmak istemiyorum..
Taraf’ın manşete çektiği bu bilgiler zaten İskenderun’da herkesin dilindeydi..
Etik ya da değil..
Ben bile ‘görgü tanıklarından’ uzak, olayı tek kelimeyle geçiştirdim..
Bundan sonrası Devlet’in işi..
Dün Mega’dan Ömer Soylu aradı.. Öncesinde de Tamer Oğuz..
Yazımdaki bilgiler ışığında ‘Taraf’taki manşete atıf yaptı Ömer..
Tamer Oğuz da, ‘Akçay muhtarı açığa çıktı’ diyerek, endişelerini paylaştı..
Açıkçası görgü tanıklarının teşhir olmasından ben de hoşlanmadım.
O yüzden isimler üzerinde pek durmadım..
Ama artık ok yaydan çıktı.. Ne yapılması gerekiyorsa yapılsın..
O günde yazdım.. Bazı soruları kendi kendimize sorup gerçekçi biçimde Türkiye’nin menfaatine olan cevapları bulmalıyız. Bu, iktidar, muhalefet meselesi değil, ülke meselesi..
Ama bizler bunu düşünerken kaçırdığımız bir nokta daha var..
Giderek daha paranoyak, provokasyona daha açık bir ülke, bir toplum haline geliyoruz.
***
Hemen hergün telefon alıyorum.. Bu paranoya haller, İskenderunlular’ın hali ruhiyetini ortaya koyuyor.. Akşamları havai fişekler atılıyor..
İnsanlarımız arayıp, ‘Abi yine nereye sıktılar? Sen biliyorsundur’ diyerek, birşeylerin olup olmadığını soruyor.. Bir de, üzerine gece karanlığında siren sesleri geliyorsa, yandık.. Adam ısrar ediyor bu kez:
“Abi, senin haberin yok.. Her taraf siren sesleriyle dolu.. Yine can verdik..”
Hopalla.. Bir panik dalgası daha..
Fısıltı gazetesi adrese yetiştiriyor asparagas bilgileri..
Ya dün gelen ihbara ne demeli:
Modern Evler’den bir bayan aradı:
“- Yelken Kulübü’nde bir patlama olmuş, haberiniz var mı?”
(…….)
Ne diyebilirim ki..
Biz mi utanmalıyız, yoksa bizi bu hale getirenler mi, emin değilim.

ASLANTAŞ MÜJDESİ!
İskenderun Belediyesi Su İşleri Müdürü Garip Sönmez’i sever, saygı duyarım. Çalışkan ve dürüsttür..
Su meselesini duyunca, gözleri parlayan ender insanlardandır. Bir litre suyun boşa gitmemesi için, ekibiyle gece gündüz çalışır. Bu çalışmanın bir çoğuna da kendim şahit oldum..
Ne zaman kendisini görsem, Aslantaş’ı konuşuruz..
Proje adamıdır.. Belediyeye sırf proje çizimlerinden önemli katkıları olmuştur, tasarruf ettirmiştir. Suyu herşeyden çok önemsediğimden, Garip Sönmez’e ayrı bir gözle bakarım..
Onun suyla ilgili anlatımlarını, çalışmalarını, katkılarını fazlasıyla önemserim.. Dikkat ediyorum, İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek göreve geldiği günden bu yana, kendisini ekstra bir çaba ve gayret içerisinde görüyorum..
Çünkü inanıyor..
Yalnız açıkça itiraf etmeliyim ki, geçmiş dönemde gösterdiği hassasiyeti de yabana atmamak gerek.. Bugün, İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek ile kafa kafaya verip, harikalar yaratıyorlar.. Aslantaş Barajı’ndan İskenderun’a gelecek olan her çalışmanın her katmanında onları görebiliyorum.
Yavaş yavaş, Aslantaş’a yaklaştığımızı hissedebiliyorum.
Manşetteki güzel haber aslında beni şaşırtmadı..
Çünkü böylesine güzel bir haberi bekliyordum..
Aslında böyle bir müjdeye hepimizin ihtiyacı vardı..
Ve o müjde dün İsmet İnönü Mahallesi’nden geldi.
Nedir o?
Belediye Başkanı Civelek, Aslantaş Baraj suyunun getirilmesi ile ilgili çalışmaların ihale aşamasına geldiğini belirtti ve suyu İskenderun şehir depolarına kadar getirecek İskenderun İçme suyu İsale Hattı İnşaatı yapım ihalesinin, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından 9 Temmuz’da yapılacağını bildirdi.
Hadi hayırlısı..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.