Limanı, ‘konsorsiyum’la işadamlarımız alsın!

İskenderun Limanı tekrar ihaleye çıkıyor.
Teklif verme tarihi de 4 Ağustos 2010..
Aslında önceki gün basına verdiği kahvaltıda AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, limanın ihale süreciyle ilgili ipuçları vermişti.. Limanı, ‘konsorsiyum’la işadamlarımız alsın!
“- Bir ön çalışma var, bugün yarın netleşir” demişti..
Derken, bir gün sonra medyaya yansıdı..
“- ÖİB, İskenderun Limanının 36 yıl süre ile “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi için ihaleye çıkıyor..
Nihayet beklenen haber kapımıza dayandı.. Nihayet diyorum, çünkü özelleştirme süresi boyunca İskenderun Limanı bitkin, yorgun, etkisizdi.. Sadece Devlet’in uyguladığı politikalarla gündemdeydi.. ABD’nin de gözde limanıydı..
2. Körfez Savaşı sırasında ABD`nin askeri malzeme üssüne çevirdiği İskenderun Limanı’nın geleceği hakkında ortaya konan tepkileri/fikirleri gelin birlikte anımsayalım.. İşte o sıcak gelişmelerin yaşandığı güne yansıyan haber başlıkları:
* TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Ali Olgun:
“- İskenderun Limanı, savaş üssü değil, barış, kardeşlik ve demokrasiyle anılsın..”
* İskenderun Liman-İş Sendikası Şube Başkanı Haşim Sevimli:
“- ABD, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında İskenderun Limanı`nı üs olarak kullanamaz..”
* Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Aziz Yazar:
“- ABD askeri İskenderun Limanı’na geliyor. Bizim niye haberimiz olmuyor?”
* DTO Başkanı Bülent Kavsak:
“-Limanımızın ABD’li askerler tarafından kullanılmasını tasvip etmiyoruz, ancak bu konu stratejik bir konu ve devleti ilgilendiren bir konu..”
* İskenderunlu işadamları:
“- İskenderun Limanı özelleştirilsin, eski günlerine kavuşsun..”
Ve 22 Eylül 2009.. Haber şu:
* Irak’tan çekilme planını yürüten ABD askeri yetkilileri, askeri malzemeleri Türkiye üzerinden taşıma seçeneği için TCDD İskenderun Limanı’nda inceleme yaptı.
Basına düşen haber başlıkları böyle uzayıp, gidiyor..
Durum böyleyken.. En masumane açıklama şehir esnafından ve işadamından geliyordu.. Onlar için ABD gelmiş, kullanmış, gitmiş, pek bir önemi yok..
Beklentileri gayet net:
– Limanın bir an önce eski hareketli günlerine kavuşması..
İskenderun’a hangi siyasetçi gelirse gelsin..
İskenderun’da hangi açıklama yapılırsa yapılsın..
Dudaklardan dökülen her üç cümleden biri, limanın özelleştirilmesiydi..
Bugün o tarih yeniden yazıldı.. Ağustos’tan sonra takvim yeniden işleyecek..
Bunun için teklifler verilecek, yerli ve yabancı firmalar katılacak..
Unutmayalım.. Bir de ortak girişim grupları var..
İşte benim de değinmek istediğim nokta bu..
Hatırlarsınız, Erdemir`in yüzde 49,29 oranındaki kamu payının satışı için açılan ihalede ön yeterlilik için Türkiye`den 23 şirketin yer aldığı ortak girişim grubu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı`na başvurmuş, tarihi bir oturuma tanıklık etmiştik..
Bugün yine o günlerdeyiz..
Bugün aynı ruhla, aynı sevdayla, İskenderun limanı için işadamlarımızla ya da bu bölgenin insanlarıyla ‘konsorsiyum’ oluşturabiliriz.
Tek güç, tek yürek olabiliriz. Ne dersiniz!?
HAZIR VİZELER KALKMIŞKEN..
Türkiye, çevre komşu ülkelerle bir bir vizeleri kaldırıyor. En son Rusya örneği gibi..
Suriye ile açılan kapının, Hatay’a müthiş kazanç sağladığını söyleyebilirim..
Hatay Havaalanı, bugün doluluk kapasitesinin üzerine çıktı..
Dış hatlarda sefer sayısı uçuşa geçti, Frankfurt seferi başladı..
Haziran ayının ortalarına kadar haftada iki, daha sonra da haftada 5 kez Almanya’nın Frankfurt, Köln, Hannover, Stuttgart ve Berlin şehirlerinden direkt uçuşlar gerçekleşecek.
Mesela, İskenderun sahil kordonu tur şirketlerinin araçlarından geçilmiyor.. Sahilin her yanı Suriyeli turistlerle dolu..
Yiyorlar.. İçiyorlar.. Konaklıyorlar..
Ve de para bırakıyorlar..
Bugün, İskenderun Limanı hazır ihale çıkmışken, Suriye ile feribot seferlerini tekrardan neden düşünmüyoruz? Oysa, İskenderun Atatürk Anıtı arkasına düşünülen iskele projesi de buna müsait olmalı.. Dış seferlerin bir ayağını, iskele mevkiine taşıyabiliriz.. Ne bileyim, sahilin dört bir yanını yeniden şekillendirebiliriz..
İnanın, yazarken bile heyecanlanıyorum..
Yalnız hepimiz biliyoruz ki, ‘heyecan’ birşeyler yapabilmemiz için yeterli bir adım değil.. Cesur da olmamız gerekiyor..
Bir de icraat gerek..
Gerisi kolay evelallah!

İLKÖĞRETİM KAMPÜSÜ!
AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’la eğitim üzerine konuşuyoruz.. Anadolu liselerini ve yeni yapılan okullarla ilgili bilgiler veriyor..
Tam o sırada önemli bir projeden söz ediyor.. Diyor ki:
‘- Eğitimi, İskenderun şehir merkezine hapsetmemiz doğru olmaz.. Artık her yönüyle bir çözüm arayışına gitmemiz gerekiyor. Düşüncemizde, İkem Koleji civarında bir ilköğretim kampüsü var.. Tüm okulları tek bir alanda toplayacağımız eğitim sistemi hususunda bir çalışmamız olduğunu söyleyebilirim..”
Aklıma GÜNEY TV’de ‘eğitim’ üzerine yaptığım programlar geldi.. Gazeteci dostlarımla birlikte okulların tek çatı altında toplanması gerektiğini söylemiş, kamuoyu oluşturmaya çalışmıştık..
Evet, bir defa daha söylemeliyim ki, Orhan Bey gibi donanımlı bir siyasetçi, bugün çağdaş bir eğitim adına doğru bir tespitte bulunmuştur.. Kutlarım!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.