5 gün sonra Zafer Bayramı..
Zafer Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti\’nin ulusal bayramıdır. Her yıl 30 Ağustos günü kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos\’ta başlayıp, 30 Ağustos\’ta Dumlupınar\’da Mustafa Kemal\’in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi\’ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
Her yıl, Kara Harp Okulu bu tarihte mezun verir. Tüm subay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olur.
Bizi biz yapan bu anlamlı günleri güzel bir şekilde araştırmalıyız, kutlamalıyız, önemini zikretmeliyiz..
Bu ülkede herkesin tek yürek tek bilek olup Milli Mücadele ruhuyla tarihte neleri başardığını görmeliyiz.
İskenderun’da bu atmosferi yaşamak mümkün..
Herşeyden önce.. İskenderun, Zafer Bayramı etkinliklerine öyle sıkı bir şekilde hazırlanıyoruz ki, neresinden bakarsanız bakın, heyecan ve mutluluk verici..
O nasıl bir memleket sevdasıdır öyle..
O nasıl bir gurur abidesidir öyle..
Tüm kurumlar harıl harıl, bayrama hazırlanıyor..
Etkinlikler, birkaç gün önce start verdi.
İskenderun’da ilk defa, İskenderun 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, İskenderun Belediyesi, Kaymakamlık ve Milli Eğitim Müdürlüğü, dörtlü bir tertip kuruluyla, bu anlamlı güne yüreğini ortaya koyuyor..
Tek ses, tek yürek misali..
Zafer koşusu..
Zafer Kupası..
Mustafa Kemal Atatürk’ün giydiği elbiselerin tasarlandığı defile..
Rock konseri ve daha nice etkinlikler..
Bir haftayı aşan, tarihi değerlerle dolup taşan bir aktivite fırtınası esiyor, desem yeridir.. İskenderun 5 Temmuz Festivali’nin bir benzerini yaşıyoruz şu günlerde..
İskenderunlular daha şimdiden heyecanlı ve sabırsız..
Etkinliklerin provası bile, hazırlıkların ciddiyetini ortaya koymaya yeter..
Dahası var.. İskenderun’un dört bir yanı, Atatürk posterleri, Türk bayrakları ve tarihi günlerimizi anlatan afişlerle dolu..
Sportif, sosyal, folklor ve müzik dallarındaki etkinlikler de cabası..
Görünen o ki, şu ana kadar bir bayramda ne yapılmak istendiğini bu kadar güzel ve etkili bir şekilde ortaya koyan çıkmadı..
Müthiş bir iş çıkarmışlar.
O bakımdan, Zafer Bayramı Tertip Komitesi’ni kutluyorum..
Özellikle de, komiteye ‘güç’katan 39’luları yürekten alkışlıyorum..
Çok anlamlı bir sloganları var:
– Çünkü; biz siziz, siz de biz!
Zafer Bayramı’nı bu kadar anlamlı kılan ve milli mücadeleyi halkla bütünleştiren, tarihi mukayeseleri yerli yerinde en iyi slogandır bu..!
KAYMAKAM CEMİL AKSAK’LA İLK SOHBET
İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şehmus Aslan, yönetim Kurulu üyeleri ve kentte görev yapan gazeteci meslektaşlarımla birlikte İskenderun Kaymakamı Cemil Aksak’a ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunduk.
Neşeli bir ortamda, güzel sohbetler yaptık.
İlk görev yeri, çalışmaları, öncelikleri hakkında bilgiler verdi Sayın Aksak..
Yalnız biraz fazla mütevazı..
Sarfettiği şu cümle önemli:
– “Tribünlere oynamaktan hazzetmem.. Yaptığım hizmeti servis ederken, çalışma boyutunun pişmesini ve o işin hazır hale gelmesini beklerim..”
Anlıyorum ki, Kaymakam Cemil Aksak, hazırlık aşamasında olan projeleri paylaşmayı ‘tribünlere’ oynamakla eşdeğer buluyor.. Daha açık bir ifadeyle, işin hakkını verdikten sonra, olayın basın tarafından dillendirilmesi gerektiğine inanıyor..
Bir yönü daha dikkatimi çekti..
Sayın Aksak’ın kendine has bir üslubu var..
Devlet politikasının şeffaf yüzünü açıkça ortaya koymayı seviyor..
Hepsinden önemlisi..
Ciddiyeti… Vakarı..
Sayın Aksak’ın hoşuma giden yanı, kendini işine vermesiydi.. Şöyle diyordu:
– “Devletin açılışlarında bulunmayı pek doğru bulmuyorum. Çünkü, bu tür açılışları yapmak, hizmetleri takip etmek zaten bizim ve devletimizin esas görevi.. Asıl önemli olan ise, kamuoyunun, özel sektörün gücünü kullanarak, güzel şehrimize katkılar sağlamaktır.”
Bu durum; devlet politikasının, özel sektörle işbirliğinin devamının işaret fişeğiydi..
Örneğin, İskenderun’u sanayi kenti olarak tanımlaması önemli..
Turizmin canlanması için de ‘hareket’ halinde olması sevindirici..
Özetle..
Giden kaymakamımız Sayın Cengiz Horozoğlu ile biz gazetecilerin iyi bir ilişkisi vardı.. Sayın Cemil Aksak da, iyi niyetli ve samimi duygular besliyor..
Her ne kadar, İskenderun Kaymakamı Cemil Aksak’ı bekleyen zor görevler olsa da.. Bu konuda, ‘basın’ olarak duruşumuz net olacak..
İradeyi, arayışı, çabayı destekleyeceğiz..
Ortada bir metin falan yokken “Desteğim sonsuzdur” dememin gerekçesi bunlardır.