VER VERGİNİ, KALKINDIR DEVLETİNİ!

Vergi daireleri, mükellef ve vatandaş memnuniyetini esas alan bir anlayışla görev yapıyor. Üstüne bir tutam da güven ve samimiyet ekleyin. İşte size Hatay Vergi Dairesi Başkanı Fehmi Günay’ın ‘başarı oranlarındaki’ sihirli formülü..
Dün Günay’ı dinlerken, güleryüzlü aktarımında hizmet kalitesini sürekli yükselten bir ifade vardı. Kararlı bir yapıya sahip ama, vergiyle ilgili ödevlerini yerine getiremeyen mükellefleri de dinleyen, uyaran, eksik ve hatalı yanlarını anlatan bir özelliğe sahip.
Vergi kanunları açık..
Ağır cezai müeyyideler uygulamak da var, mükelleflere bunları düzeltme imkanı sağlayan yetki de..
Hatay Vergi Dairesi Başkanı Fehmi Günay, müthiş bir donanıma ve kültüre sahip..
Kendisiyle Hatay’ı da konuştuk.
Önemli gelişmeler var. 2008 yılı faaliyet rakamlarında artış söz konusu..
Günay’dan, başkanlığa verilen tahsilat hedeflerinin aşıldığını duymak çok güzel..
Zira, konumu itibariyle Hatay, 2008 yılında 1 milyar 676 milyon TL vergi toplayarak, 2007’ye oranla yüzde 15 artışla, Türkiye ortalaması olan yüzde 10 oranını aşmış görünüyor. Dahası var..
Türkiye’de tahsil edilen vergi gelirleri içerisinde Hatay’ın payı, 2007 yılı için yüzde 0,90 iken, bu pay yine artış göstererek 2008 yılında yüzde 1 oranına ulaştı.
Övündüğümüz bir nokta daha var.
Hatay, en çok vergi tahsilatı yapılan illar arasında 8. sırada yer aldı.
Hatay Vergi Dairesi Başkanı Fehmi Günay’dan güzel bir haber daha aldık.
* Vadesi geçmiş vergi alacağı tahsilat hedefi yüzde 6 oranında aşılmış.
* Cari (2008) yıla ait vergi tahsilat hedefi de yüzde 3 oranında yükselmiş.
Bunda elbetteki zor durumdaki mükelleflerin vergi borçlarındaki taksitlendirmenin büyük bir payı var.
Unutmadan..
Yaygın ve yoğun vergi denetimlerinde, denetimin eğitici ve caydırıcı fonksiyonların ön plana çıkarıldığı bilgisi de bir başka ayrıntı..
Tabi tüm bu başarı etkilerini sıralarken, ‘yapısal koordineyi’ atlamamak gerekiyor.
Karşılıklı aktarımların, bilgi paylaşımların da  etkisi yok değil.
Bu bağlamda, sözü yine Hatay Vergi Dairesi Başkanı Fehmi Günay’a bırakıyoruz:
“- Vergi bilincinin oluşturulması ve geliştirilmesi amacıyla başkanlığımız tarafından meslek kuruluşları, odalar, borsalar ve birlikler ziyaret edilmiş, çeşitli konularda toplantı, seminer ve bilgilendirme çalışmaları yapılmıştır.”
***
Biliyorum.. Şimdi diyeceksiniz ki, ‘vergi’ kelimesi kulağa pek hoş gelmiyor.
Hiç de öyle değil.. Bu bir vatandaşlık görevi.. Az/çok demeden her türlü alışverişte belge alınmasının sorumluluğunu anlatmaya gerek yok herhalde..
Sayın Fehmi Günay’ın da dediği gibi:
“- Mükelleflerimizin, güçlü bir Türkiye ve daha iyi bir gelecek için vergilerini zamanında ve doğru olarak ödeyeceklerine olan inancım tamdır.”
Özetle..
Kaçırılan vergi= Enflasyon+işsizlik+terördür..
Ver vergini, kalkındır devletini!

BİR ŞARKISIN SEN..
Rapstar Ceza’nın şarkıları dillerden düşmüyor. Film müziği olmakla kalmadı, İskenderun’da seçim otobüslerindeki hoparlörlere de yansıdı.. Sadece müziği değil, sözleri de ilgi görüyor.
Nasıl görmesin ki?
Şu sözlere bakar mısınız:
“- Seninle iyi arasında büyük bir fark var. Benimle senin aranda kocaman bir fark var.
Kötüyle benim aramda irice bir fark var, iyiyle kötü arasında duran..
Maymunlar cehennemindeyim, hiç kimse duymamış, sordum hiç kimse görmemiş ve hiç kimse konuşmamış, Korkular dolup taşınca komşularda kalmamış, yalancı şahitler çoğalmış, sanki herkes zan altında..
Beyinsizlerle sohbetler, gereksizlere öğütler, bakışlardan bellidir kim ne ister, niyetse nedir, orda kimse yok mu hadi biraz ses ver..
Uzaklaştıkça uzaklaşır insanlar yabancılaştı, ortamlar yabanileşti, kelamlar acayipleşti, saygıysa çölde bir yerde..”
Canınız sıkıldığında biraz gülümsemek ve düşünmek isterseniz, bu şarkı seçim otobüslerinde çalıyor olacaktır. Dinleyin ve iyiyle/kötü arasındaki farkı düşünerek karar verin.
Seçimlere kaldı 41 gün!
Bakalım bu seçimden sonra da aynı şarkı sürecek mi?

GÜNÜN SÖZÜ
Söz ağızda sahibinin esiridir; ağızdan çıktıktan sonra sahibi sözün esiri olur.

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.