OVALARIMIZI HOYRATÇA KULLANIYORUZ!

“Nasıl doyacağız” yazıma yoğun tepkiler geldi. Aslında kısaca geçiştirilecek bir konu değil. O yüzden ölçüsüzce kullandığımız gıda ısrafına ve kıyı sahillerimize şuursuzca yaptırılan konutlara karşı elbetteki tepkimizi paylaşacağız..
Tepkilerin biri de, Türk Metal Sendikası İsdemir Şube Başkanı Habil Alper’e ait..
İsterseniz birlikte okuyalım:
“Sayın Yılmaz Bey.
07.05.2008 Güney Gazetesi’ndeki ‘VİTİRİN’ köşenizde, ‘Nasıl Doyacağız!’ yazınızı içtenlikle okudum. Yüreğinize, elinize, kaleminize sağlık.
Çok isabetli bir konuya değinmişsiniz.
Her Karaağaç’tan geçişte veya Belen’den İskenderun’a inişte o güzelim ovanın nasıl hoyratça kullanıldığına mı, yoksa plansız ve çarpık bir yapılanmanın görünümüne mi yanarsınız? Halbuki, bu bölgede yapılan kooperatifler veya evler üniversitenin alt kısmındaki yamaçlara ya da Karahüseyinli tarafındaki yamaçlara yapılmak suretiyle, hem güzel bir şehircilik örneği hem de o güzelim ova kurtarılamaz mıydı?
Gelelim orman katliamına.
Uzağa gitmeye gerek yok. Hemen Mert Evler’in arka kısmında İssume arkasındaki, ana yolun Müftüler tarafında Sarımazı’ya çıkarken, sağ ve sol taraftaki orman yağmacılığı had safhadadır. Lütfen ana yoldan Soğukoluk’a ayrılan yolda durunuz ve Soğuoluk’a bakınız. Oradaki orman talanını daha iyi görürsünüz.
Bu orman katliamını ben görüyorum da, oradan geçen Bölge Müdürü veya Orman Daire başkanları hiç mi görmezler?
Yoksa bu ormanlar onlara dedelerinden mi kaldı, bu memleket bu kadar sahipsiz mi ki bunlar oluyor? İnanın Yılmaz bey, çok ama çok üzülüyorum…”
Aslında Habil Alper’in yazısı uzun.. Ben daha çok özünü sunmaya çalıştım..
Biliyoruz ki, bu durum sadece İskenderun’un değil, Türkiye’nin sorunu..
Üzülüyoruz..
Ama çözüm için de çaba bekliyoruz!
Yazıyı okudunuz, artık yorumunu da siz değerli okuyucularıma bırakıyorum!
BAZEN ÇOCUK OLMAK GEREK!..
Evin birinde televizyon arıza yapmış..
Tamirci, gelip TV’nin arkasını açmışki, bir sürü ekmek kırıntısı..
Tabii, kimin yaptığını hemen anlamışlar.
Evin 5 yaşındaki yaramaz kızı.
Çocuğun, ailesinden tepki göreceğini bekleyenler yanıldılar..
Çünkü, anne tepki göstermek yerine, çocuğuyla konuşmayı denemiş ve öğrendiklerinden sonra hüngür hüngür ağlamaya başlamış.
Nedenine gelince..
Çocuk, ekranda Afrikalı aç çocukları gördükçe mutfaktan ekmek alıp, TV’nin açık bulduğu tek delikten içeri atıyormuş..
(Teşekkürler Yasemin..)

“Nasıl doyacağız” yazıma yoğun tepkiler geldi. Aslında kısaca geçiştirilecek bir konu değil. O yüzden ölçüsüzce kullandığımız gıda ısrafına ve kıyı sahillerimize şuursuzca yaptırılan konutlara karşı elbetteki tepkimizi paylaşacağız..Tepkilerin biri de, Türk Metal Sendikası İsdemir Şube Başkanı Habil Alper’e ait..İsterseniz birlikte okuyalım: “Sayın Yılmaz Bey.07.05.2008 Güney Gazetesi’ndeki ‘VİTİRİN’ köşenizde, ‘Nasıl Doyacağız!’ yazınızı içtenlikle okudum. Yüreğinize, elinize, kaleminize sağlık. Çok isabetli bir konuya değinmişsiniz.Her Karaağaç’tan geçişte veya Belen’den İskenderun’a inişte o güzelim ovanın nasıl hoyratça kullanıldığına mı, yoksa plansız ve çarpık bir yapılanmanın görünümüne mi yanarsınız? Halbuki, bu bölgede yapılan kooperatifler veya evler üniversitenin alt kısmındaki yamaçlara ya da Karahüseyinli tarafındaki yamaçlara yapılmak suretiyle, hem güzel bir şehircilik örneği hem de o güzelim ova kurtarılamaz mıydı?Gelelim orman katliamına. Uzağa gitmeye gerek yok. Hemen Mert Evler’in arka kısmında İssume arkasındaki, ana yolun Müftüler tarafında Sarımazı’ya çıkarken, sağ ve sol taraftaki orman yağmacılığı had safhadadır. Lütfen ana yoldan Soğukoluk’a ayrılan yolda durunuz ve Soğuoluk’a bakınız. Oradaki orman talanını daha iyi görürsünüz. Bu orman katliamını ben görüyorum da, oradan geçen Bölge Müdürü veya Orman Daire başkanları hiç mi görmezler? Yoksa bu ormanlar onlara dedelerinden mi kaldı, bu memleket bu kadar sahipsiz mi ki bunlar oluyor? İnanın Yılmaz bey, çok ama çok üzülüyorum…”Aslında Habil Alper’in yazısı uzun.. Ben daha çok özünü sunmaya çalıştım..Biliyoruz ki, bu durum sadece İskenderun’un değil, Türkiye’nin sorunu..Üzülüyoruz..Ama çözüm için de çaba bekliyoruz!Yazıyı okudunuz, artık yorumunu da siz değerli okuyucularıma bırakıyorum!
BAZEN ÇOCUK OLMAK GEREK!..Evin birinde televizyon arıza yapmış.. Tamirci, gelip TV’nin arkasını açmışki, bir sürü ekmek kırıntısı.. Tabii, kimin yaptığını hemen anlamışlar. Evin 5 yaşındaki yaramaz kızı. Çocuğun, ailesinden tepki göreceğini bekleyenler yanıldılar..Çünkü, anne tepki göstermek yerine, çocuğuyla konuşmayı denemiş ve öğrendiklerinden sonra hüngür hüngür ağlamaya başlamış.Nedenine gelince..Çocuk, ekranda Afrikalı aç çocukları gördükçe mutfaktan ekmek alıp, TV’nin açık bulduğu tek delikten içeri atıyormuş..(Teşekkürler Yasemin..)

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.