KIYIDAN UZAKLAŞACAK CESARETİNİZ YOKSA, YENİ OKYANUSLAR KEŞFEDEMEZSİNİZ!

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir’in, İskenderun ziyareti iyi geldi.
O kadar yoğun bir siyasi trafik içerisinde boğuluyoruz ki, Türkiye’deki olumlu gelişmeleri, yenilikleri ve kazanımları net olarak görmekte zorlanıyoruz..
MÜSİAD Hatay Şubesi’nin ‘İnşaat Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı’ faydalı bir dizi avantajları beraberinde getirdi.
Öncelikle, inşaat sektörüyle ilgili kentlerin çarpık yapısı irdelendi.
Yerinde örneklerle ve caydırıcı önlemlerle ‘modern’ katmanların, Türk inşaat sektörüne olan katkıları anımsatıldı.
Baştan belirtmeliyim ki, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, oldukça donanımlıydı. Ortaya koyduğu bilgiler, sektör temsilcilerine ışık tuttu.
Mesela, müteahhitlik kavramına farklı bir bakış getirdi..
Şu sözlerini önemsiyorum:
“-TBMM imar kanununda bir değişiklik tasarısı komisyon raporu görüşüldü, yasalaştı. Artık, Türkiye’de yap-sat müteahhitliği kayıt altına alınıyor. 30 daireye ruhsat verildiyse, 30’u yapılacak. Bunun üstüne 10 tane kaçak kondurma dönemi bitti.”
Sayın bakanın yasalardan doğan hakların takibine yönelik mesajlarını büyük bir ilgi ile okudum.
Çünkü, sayın bakan sadece yasaları anlatmıyor. Ev sahibinin haklarını da gözetiyor..
Yaşadığı dönemin önemli olaylarını titiz bir araştırmacılıkla yansıtıyor ve ekliyor:
“- Maç oynarken, artık kurallar değişmeyecek!”
Bu sözü kullanmasının bir nedeni de, müteahhitlerin takip altında olacağını ifade etmesinden kaynaklanıyor..
İnşaat sektöründe ‘hesap sorulabilir’ mantığının işlenmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Demir’in verdiği şu örneğin altını çiziyorum:
“- Nasıl ki, satın aldığınız bir giyim eşyası defolu çıktığında, o ürünü iade etme ve değiştirme hakkınız varsa, yıllarca oturacağınız bir evi satın alırken de, aynı haktan faydalanmalısınız..”
*
Sayın bakanın bir başka özelliği daha var..
Toplantı boyunca anlaşılır, yalın bir dil kullandı.. Katılımcıların sorularını yanıtlarken içtendi. Toplantı süresince, herkesi dinlemeye çalıştı, notlar aldı..
‘Risk alma’ konularında cesaret verdi.
Başlığı şöyleydi:
“- Kıyıdan uzaklaşacak cesaretiniz yoksa, yeni okyanuslar keşfedemezsiniz!
*
MÜSİAD Hatay Şube Başkanı  M. Fatih Tosyalı’nın, inşaat sektöründe Türkiye’nin kaydettiği performansla ilgili anlattığı bölüm çok etkileyiciydi.
Günümüzde yaşadığımız ‘potansiyel’ çıkışlarla ilgili tezleri, Türkiye’deki iyimser tabloyu yansıtmaya yetti.
Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz’in ‘güven’ veren konuşması ise harikaydı.
Sayın Lekesiz’i, görevinde çok başarılı buluyorum..
‘Dinamik bir yapının, Dünya’da pazar sıkıntısı çekmeyeceği’ vurgusu yerindeydi.
Heyecanlıydı.. Çünkü, işadamlarının Türkiye’ye katkısını önemsiyordu..
“Sayın Fuat Tosyalı, Türkiye’nin yüzünü güldürüyor” derken, bir o kadar samimiydi.
İnsanı keyiflendiren bu bölümü yazarken, oldukça gururlandım.
Biliyorum ki, İskenderun’u ‘ekonomik’ yönden ileriye taşıyacak tecrübeli, kendinden emin işadamlarının varlığı sizleri de mutlu ediyordur.
*
Buna karşılık, MÜSİAD Genel Başkanı Sayın Ömer Cihad Vardan’ın, sektörle ilgili verdiği bilgiler, 2010 yılı için umut verici.. Sektördeki taze sermaye girişi, istihdam ve büyümenin kaynakları açısından önemli..
Dahası var..
Enginerring News Record dergisi tarafından her yıl, çeşitli ülkelerden müteahhitlik firmalarının bir önceki yılda üstlendikleri uluslararası iş hacmi esas alınmak suretiyle ‘Dünyanın en büyük 225 uluslararası müteahhidinin’ belirlendiği listede, 31 Türk firmasının yer almasını bir başarı göstergesi olarak kabul etmeliyiz.
Mesela, bugün Türk müteahhitleri yurtdışında 25 milyar dolara ulaşan hizmetleriyle dünyada ikinci sıraya yükseldi..
Madalyonun bir tarafı iyi de.. Öteki yanında, çözülmesi gereken birçok problem de var..
Nedir bunlar?
Örneğin, inşaat sektörüne genel anlamda kamu düzeninde bir spesifik biriminin yetkilendirilmemesi sorunların ana temelini oluşturuyor.
Bürokrasi sarmalına dolanan sektör, bunun sonucunda vizyonunu kaybediyor.
Öte yandan, sektörün mali yapılarına ilişkin devlet alacakları ve vergisel yapılanlamalarda yaşanan aksaklıklar de önemli bir problem oluşturmaya devam ediyor.
Özetle..
Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Mustafa Demir hazırlıklı geldi ve tüm bu sorunları da dinledi..
Belediye Kültür Sarayı’ndaki genel atmosfere bakıp, şunu söyleyebilirim..
Sayın bakanın, sektör temsilcileriyle bir araya geldiği toplantı verimli geçti.
Yukarıda yazdıklarımın, yarın karşımıza çıkacak bu yenilikler ışığında çok daha fazla anlam kazanacağını düşünüyorum.
Bugün, sektör temsilcisi ayağına kadar gelen bu fırsatı iyi değerlendirmeli.

BAŞKAN CİVELEK İSTİŞAREYİ FIRSATA ÇEVİRDİ
İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, MÜSİAD toplantısının her kademesinde kendisini hissettirdi. Bakan Mustafa Demir’in, inşaat sektörüyle ilgili anlatımlarıyla yakından ilgilendi. İskenderun’u yönetmeye talip bir belediye başkanının siyasi düşüncelerden uzak, ‘verimlilik’ adına gösterdiği gayreti anlamlı buluyorum. Sayın bakanın da, toplantı boyunca başkan Civelek’le bilgi paylaşımında bulunması örnek bir davranış biçimi olsa gerek..
Zira, bu yaklaşım yerel yönetimlerle planlanan işbirliği konusunda avantajlara sahne oldu. Sayın Civelek’in kentteki ‘İmar düzeni’yle ilgili talebi karşılıksız kalmadı.
Bana sorarsanız, sayın bakanın, “İller Bankası’na başvuru yapın. Bu yönde talimat verip, gereğini yaparım” sözüyle, başkan Civelek; istişare toplantısını fırsata dönüştürmüş oldu.

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.