İSKENDERUN’U ÖRNEK ALIN!

Liderlerin meclis konuşmaları hep siyasi
hesaplaşmalara sahne olur.

Bu nedenle zaman zaman da sinirler gerilir.

Çok şükür, İskenderun’da buna benzer bir
tablo yok..

Hatta, bu güzel kentin siyasi partileri hep
bir araya gelip, ‘sağduyu’ mesajları verir..

Üstelik, tek satırına da siyaset katmadan..

Sert tartışmayla işimiz olmaz bizim..

Suçlamayı sevmeyiz..

Kardeşlik sözde değil, özdedir kalbimizde..

Aramızda; Diyarbakır kadar, Hakkari kadar,
her dil, din, mezhep ve ırktan insan var..

Ama..

Anlaşmazlıklar olsa da, ömrü iki günlüktür
icabında..

Bütünleşiriz..

Kaynaşırız..

Örf ve adetlerimizi de biliriz..

Bizimkisi göstermelik değildir.. Herkes
işine bakar, ama bu her kim olursa olsun, birinin parmağı kanadı mı, yanında
biteriz!

Bunlardan ders çıkarması gereken de, siyasi
partilerin liderleri olsa gerek..

İskenderun hiçbir zaman İzmir olmadı..

İskenderun hiçbir zaman Muş olmadı..

Veya İstanbul, Antalya..

Doğal karşılamak gerekir.

Burası İskenderun!

Özünde huzurlu bir kenttir..

Provokasyonu yutar, tükürür!

Oyuna gelmez.. Oyunu bozar!

Ülkenin birçok ili, ilçesi terör örgütünün
yandaşlarının gösterilerine sahne oluyorken, İskenderun’un sokaklarında hoşgörü
eser..

İskenderunlu’nun ‘Cehennemin çocuklarıyla’
işi olmaz..

Aksine, onlara bu cennet vatanın
nimetlerini açar.. İnsanlık dersi verir..

Caddelerinde alevli barikat olmaz, yüreğini
açar kardeşlerine..

Askerine, güvenlik güçlerine, taş ve
molotofkokteyli ile saldırılar yapmaz, tersine sahip çıkar, gönlünü açar..

Öyle ilgili ilgisiz insanların evlerini,
dükkânlarını, otomobillerini kundaklamaz, aksine kapanan işyeri için yüreği
daralır..

Biz İskenderunluyuz!

Bizden barut fıçısı olmaz, mayamız
şefkattir çünkü.. Tutmaz!

Tırmanan gerginlik nedeniyle, galayane
gelmez, kardeş kardeşi boğazlamaz!

Ortamı germez..

İnsanları tahrik etmez..

Bunu içerde ve dışarda artık herkes
biliyor..

Çünkü, burası İskenderun!

Özetle..

Bugün meydana gelen toplumsal tahribat çok
büyük ve ürkücü boyutlara ulaştı.

Türkiye’nin bu tehlikeli kaostan çıkması
için herkesin büyük bir sağduyu ve özveriyle hareket etmesi bir vatandaşlık
borcudur..

İskenderun da, buna en güzel örnektir
sanırım..

İHALELER BASINA AÇIK!

Çok şükür.. Uzun bir aradan sonra bir ihale
haberiyle karşınızdayız..

Park Bahçe Müdürlüğü İşçi Personel Hizmet Alımı
ihalesi basın önünde gerçekleşti..

Birkaç gün önceki yazımda, “Neden,
ihalelerden haberimiz olmuyor?” diye sormuş, bu durumun cevaplarını aramıştım..

İlk hamle dün, İskenderun Belediyesi’nden
geldi..

Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, bir kez
daha ‘şeffaf’ ihale tanımıyla karşımıza çıktı.. Ve şöyle dedi:

“İhalelerimiz hepinizin de şahit olduğu
gibi şeffaf, halka ve basına açık yapılıyor. Bu çok doğal bir şeydir. Çünkü
zaten biz bu ihaleleri halkın adına yapıyoruz.”

Yazımdan sonra, ihale kapılarının basına
açılması benim açımdan sevindirici..

Çünkü, halı hazırda bir sistemden
nemalanmaya çalışanların ‘teşhiri’ ile ilgili yazılarımdan hiçbir zaman geri
adım atmayacağımın bilinmesini isterim..

Yazımlarında kesinlikle bir art niyet
gütmüyorum.

Aynı gün bir adım daha atıp, belediyenin
tavrına da işaret ettim.

Amacım, dışarıda falezlenen dedikoduların
önüne geçmekti..

Çünkü, ihale kapsamı açıktır..

Bu konuda, firmalara yön gösterecek olan
kurum, İskenderun Belediyesi’dir..

Ben de, bu durumdan vazife çıkarıp, olayın
belediye yönüne odaklandım..

Tamamen masumane bir davranış biçimiydi..

Dün, belediye binası içindeki ihale
ortamını gördüğümde, ‘demek ki, isteyince oluyormuş’ fikrine kapıldım..

Ve herkes bilmeli ki, belediye başkanının
kullandığı ‘şeffaf’ kelimesinin kapsamı, basının kamuoyuna taşıyacağı bilgiler
dahilinde kullanıma açıktır..

Umarım bundan sonra.. Sinekle mücadele,
güvenlik, kuru gıda gibi tüm ihalelerin şekli, şemali de, basın kuruluşlarına
bildirilir..

Asıl şeffaflık budur..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.