HAYAT KISA, BİR ŞEY YAPMAK İSTİYORSANIZ, YAPMALISINIZ!

Müthiş bir söz, öyle değil mi?
Boşa geçirdiğimiz zaman diliminde korkuların, çekincelerin, insanları geriye düşürdüğünü anlatıyor.. Cesaretin olmadığı yerde, yaşamın, sıfatın, ünvanın yok olup uçtuğunu söylüyor..
İz bırakamazsanız.. Ardınızda bir eser yaşatamazsınız, hayat boştur..
Yaşanmış ve bitmiştir..
Oysa siyasette, sosyal ve kültürel konularda, hatta gazetecilik mesleğinde ‘risk’ almanın bir onuru, külfeti ve anılar hanesine yazdıracağımız bir mutluluğu vardır..
– Hayat kısa, bir şey yapmak istiyorsanız, yapmalısınız!
Bu cümleyi, Oscar gecesinde Tom Ford söyledi.. NTV’de izledim..
Bugün risk almasaydı, yaşantısında fedakarlıklarda bulunmasaydı, Oscar onun için hayal sayılırdı..
Bizim yaşantımızda da buna benzer evreler vardır..
Emek verip, gazeteleri abonelere dağıtarak başladığımız bu meslekte, bugün bize ayrılan gazete köşelerinde ‘kamu hizmeti’ veriyoruz. Belki makam sahibiyiz ama, bakış açımız hep İskenderun’a katacağımız güzelliklerle dolu.. Bugün kentin çıkarları doğrultusunda yazılar yazıyor, elimizi taşın altına koyuyoruz..
Geriliyoruz..
Eleştiriliyoruz..
Kimi zaman da takdir ediliyor, teşekkür alıyoruz..
Ama yaptığımız şu..
– Korkmadan, halkın doğrularına odaklanıyoruz, cesaretle sorunların üzerine gidiyoruz..
Bugün bunu yapmasaydık, GÜNEY’in farkını nasıl hissettirebilirdik?
Oysa etliye tuzluya karışmayıp, tadsız ve renksiz davranmak kolay..
Riski de yok..
Bıraksaydık o halde, bülten gazeteciliği yapsaydık! Hayır..
Bugün en mutlu olduğumuz an.. Kamuoyuyla bir araya geldiğimiz, fikir alışverişinde bulunduğumuz vakitlerdir..
Paylaştıklarımız kadar, yüklediğimiz sorumluluklar da  önemlidir..
Risk alarak, cesaretle üzerine yürüdüğünüz konularda, kontrollü yaklaştığınız her evre, bir gün kamuoyunda ‘kalıcı bir iz’ olarak hatırlanacaktır..
Bugün İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek sıkça eleştiriliyor. Neden?
Hizmet yapmadığı için mi? Hayır, yapıyor!
Yoksa..
Bazı çevrelerin, bir takım beklentilerini veya dayatmalarını kabul etmediği için mi?
Mesela, Balık Lokantası ile Olimpik Yüzme Havuzu’ndan söz etti, kıyametler koptu..
Neden? Yapamayacak mı? Yoksa, 5 yıl yeterli gelmeyecek diye mi korkuyoruz?
Kaldı ki, kaybedecek tek bir günümüz bile yokken, akıl verme seansları arasında zamanımızı cömertçe harcıyoruz..
Şöyle yapın, böyle davranın ya da gereğini yapın diyenlerin sayısı artıyor..
Benim şahsi görüşüm şudur ki.. Başkan Yusuf Civelek’i bırakalım da, aldığı riskin sonuçlarını kamuoyuna yansıtsın!
Tamam eleştirelim ama güzel taraflarını da paylaşalım..
***
Kendimi başkan Civelek’in yerine koyuyorum..
Geçtiğimiz belediye yönetimi zamanında, etkisiz kalan, zayıf halleriyle dikkat çeken bazı isimlerin, belediye başkanı karşısında ‘akıl’ veren bir moda geçmelerini hazmedemiyorum.. Evet, hazmedemiyorum..
Bizzat şahit oldum.. Geçmiş yıllarda İskenderun’a tek çivi çakmamış birileri çıkıyor, ‘Başkanım benden faydalanabilirsin’ şeklinde bir demeç patlatıyor, deliriyorum..
Düşünün ki, böyle davranan yüzlerce insan var..
Bu tarz çıkışları gördükçe, Belediye Başkanı Yusuf Civelek’e hak verdiğimi söyleyebilirim.. Fakat bunun yanında, konuşan, üreten, belediye başkanına destek vermeye çalışan bir kesimin varlığını da, bir kenarda tutamam..
Onların yaptığını bir ‘muhalif’ anlayış olarak göremem.. Ve Belediye Başkanı Yusuf Civelek’in bu sese kulak vermesini isterim..
İşte bu noktada ortaya koymamız gereken tek şey, risk!
Çöp fabrikasında sorun mu var? İskenderun Belediyesi gerekiyorsa tek başına kursun!
26 milyon TL.’ye kendimiz yapalım.. Çevre belediyelerine bu hizmeti biz taşıyalım..
Biz işletelim, biz kazanalım..
Suyla ilgili problem mi var? Kaynak konusunda kamuoyu oluşturalım..
İskenderun’a raylı sistem mi gerekiyor, gerektiği yerde borçlanalım..
Sahili baştan başa yenilemek mi gerekiyor, heyecan katalım, renklendirelim..
5 yıldızlı otel için yer mi isteniyor, beklemeyelim, onlara biz gidelim..
Yatırımlara açık olalım, İskenderun’un cazibesini anlatalım..
Ama bir şartla.. Aldanmayalım ve aldatmayalım..
Bu sözü, Sayın Civelek bu aralar sıkça kullanıyor. Anımsayalım o halde..
Bir gün Çiçero’ya sordular: “İdeal liderde bulunması gereken özellikler nelerdir?”
Cevabı şu oldu usta düşünürün: “Ne aldatır, ne aldanır”.
Aldatmamak ve aldanmamak dileğiyle..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.