DENİZCİLER’İ GÜZEL GÜNLER BEKLİYOR!

Denizciler Belediyesi meclis toplantısında ağırlıktaki konu, Arıtma tesisi ile terfi santralinin kurulmasıydı. Aslında bu toplantılarda periyodik sancımız, MHP ile DP’li “meclis üyelerinin muhalefet” konulu yaklaşımlarından doğan sonuçları görmekti.
Gördük de..
Arıtma tesisinin kurulmasına ‘oy birliğiyle’ evet kararı çıktı, ancak terfi santrali hususunda MHP ile DP’li meclis üyelerinin bildik ‘kararsız’ çıkışları, bu kez anlamsız tavıra dönüştü.. Beni bağlamıyor..
Ancak bu durum, toplantıya katılan konukları pek memnun etmedi..
Çünkü hiç de inandırıcı değillerdi..
Baştan söyleyim.. Denizciler Belediye Başkanı Esabil Soydan iyi bir hatip..
Hakkında çıkan iddialara ve meclis üyelerinin sorularına ‘müfettiş’ kararlarıyla cevap verdi.. Rakamlarla konuştu, slayt gösterisiyle Denizciler’e getirilen hizmetleri anlattı..
Yaklaşık iki saat süren bir sunum yaptı..
Duygusal konuştu, vatandaşlarla bir nevi dertleşti..
Hatta, eski meclis üyelerinin katkılarından söz etti.. Bir ara, toplantıya katılan konuklara seslendi. İsimlerle örnekler verdi, destek gördü..
Başkan Esabil Soydan, kendisine muhalefet eden meclis üyelerine yanıt verirken, onları kırmadan, üzmeden bir üslup kullandı..
Acılıydı.. Babasını bir gün önce kaybetmiş, buna rağmen meclis oturumuna katılmaktan imtina etmedi.. “Kaçak Başkan” iddialarına ‘Kaçmıyoruz, hizmet ediyoruz’ diyerek cevap verdi..
“Yine yargıda” söylentilerine karşı da, ‘yargılanıyoruz, inkar etmiyoruz.. Ama halkımıza sahip çıkıyoruz, kamu vicdanını dinliyoruz, onların sesi oluyoruz’ dedi..
Yapılan hizmetler ise, bu konudaki sammiyetini haklı çıkarıyor..
Başkan Soydan’ın yükselen bu sesi, salonda alkış buldu..
Daire müdürlerinin yoğun çabası, Başkan Esabil Soydan’ın kişisel gayretleriyle Denizciler’in çehresi ‘değişim’ gösterse de, bu durum birilerini rahatsız ediyor..
Yapılan hizmetler görmezden geliniyor..
Şaşırmadım.. Esabil Soydan’ın kişisel gayretlerine yönelik muhalefetin tepkisel yaklaşımına bir anlam veremiyorum..
Sonuçta, aslolan Denizciler halkının menfaatleri.. Denizciler’i bir adım daha ileriye taşımak, kalkınmasına ortak olmak tüm meclis üyelerinin görevi..
Fakat, gizli bir el, mücadelenin önünde ‘engel’ teşkil ediyor.. Olsun..
Ben yine de, Denizciler’de güzel şeylerin, başarılı hizmetlerin süreceğine inanıyorum.. AK Parti’li, MHP’li, DP’li tüm meclis üyelerinin ‘el birliğiyle’ Denizciler’i daha modern, daha çağdaş bir seviyiye taşıyacaklarını umut ediyorum..
Başkan Esabil Soydan’ın gayreti bu yönde.. Bizlerin de..
Fakat üzüldüğüm noktalar da var..
Toplantı bitiminde, konuştuğum bazı isimlerin ‘husumete’ varan sözleri, gazetecilere ‘şunları da yazan’ şeklindeki adrese teslim bilgileri işittikçe, üzüldüm..
Bunun sonu yok.. Hele ki, Denizciler’e ve güzel halkına hiçbir katkısı yok..
O halde düşünmek lazım..
Yokluk içinde ‘mükemmel’ bir şehircilik anlayışı ortaya koyan Esabil Soydan’a bu tepki niye?
Her fırsatta ‘tepkiler’ koyup, husumet besleyerek, Denizciler halkına zarar vermek ne kadar doğru?
Kim ne derse desin..
Başkan Esabil Soydan doğru yolda..
Arıtma Tesisi’ne hayat vermek için kolları sıvadı..
Bir de müjde verdi..
İhale yakında..
Bunlar iyi haberler ama sonucu sağlıklı bir şekilde görmemize yetecek kadar isabetli olması için de, bırakalım da Başkan Esabil Soydan işini rahat yapsın..
Benden söylemesi, Denizciler’i güzel günler bekliyor..

BUDUR İŞTE, YUSUF BAŞKANIM!
Bu aralar gözümüz, kulağımız belediyelerde.. Güzel haberler duydukça, şevkleniyoruz.. İskenderun Belediye Başkanı Dr.Yusuf Civelek’in olimpik havuz, balık lokantası projesi umut veriyor.. Ancak beni en çok heyecanlandıransa, denize küçük bir ‘ada’ kondurup, asma köprülerle bu adaya geçiş sağlayacak olan ‘turizm’ projesi oldu. Sayın Civelek, tüm bu bilgileri basın toplantısıyla duyurdu kamuoyuna..
İyi de oldu..
Toplantı konusunda biraz bastırdık, o da bizleri kırmadı..
Hiç olmasa, detaylar konusunda bilgilendirildik..
Ben bu satırları yazdığım dakikalarda, televizyonda açıklamaları izleyen, gazetelerde haberi okuyan onlarca okuyucudan ve izleyiciden telefon aldık.
Oysa siz bu satırları okurken, sahil hizmet projesi bazında ‘yap-işlet-devret’ modeliyle görüşmelere başlandığını söyleyebilirim.. Müthiş keyif aldım..
Yazılarımı takip edenler anımsayacaktır..
Adana örneğinden yola çıkarak, ‘Adacıklar’ konusunda birkaç kez yazı yazdığımdan, Yusuf başkanın bu hizmet projesini fazlasıyla önemsiyorum..
Kaldı ki, o tarihte ‘Damacana’ örneğini anlatarak, Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in ‘su şebekesi’ni yenileme çalışmaları konusunda zihinlerdeki anısı da çok taze idi. Bugün, Başkan Civelek suyla yatıyor, suyla kalkıyor..
Mesela, Yusuf Civelek’in geceleri yataktan fırlayıp, aklına gelen birkaç fikri not edip, tekrar yattığını biliyor muydunuz?
Ben de yeni öğrendim.. Toplantı da anlattı..
Demek ki, birkaç saat uykuya rağmen, aklı hep hizmette..
O nedenle, suyla ilgili attığı her adımı destekliyorum. Bunu daha önce de yazdım..
Unutmadan, belirtmekte fayda var.. Başkan Yusuf Civelek, çöp fabrikasını İskenderun’a getirmekte ısrarlı.. Tartışma istemiyor.. Hatta, ‘Kimse çöp fabrikasını üzerime yıkmasın.. Bu konuda hepimize sorumluluk düşüyor.. Her belediyenin bütçesi ortada’ diyerek, bu öneriye herkesin yeşil ışık yakmasını bekliyor.
Çöpün taşınması hususundaki sorulara da, ‘ben ödediğim paraya bakarım’ şeklinde yanıtlayarak, en ucuz tarifeye odaklandıklarını anlattı..
Verdiği öteki bilgiler de önemli..
Menfez çalışmaları..
Servis yolu..
Trafik Komisyonu çalışmaları..
Tepelerin konumu, vesaire..
Birkaç etken daha var..
Aksagaz’ın tahrip ettiği yollar yakında asfaltlanıyor..
Taşocağı ruhsatlarının bir daha yenilenmeyeceğini söylüyor..
Belki dikkatinizi çekmiştir. Sayın Yusuf Civelek, her eleştiriye makul cevaplar veriyor.. Bir yılın sonunda iyi hazırlandığını gördüm..
Yazılanlardan, konuşulanlardan sonuçlar çıkardığını rahatlıkla söyleyebilirim..
Demek ki neymiş? Bazen fikirleri paylaşmak, kamuoyunu bilgilendirmek gerekiyormuş..
Özetlemeye çalıştığımız bütün bu olaylar, aklın, mantığın artık var olduğunun göstergesi değil mi?
Hadi başkanım, bu süreç hep böyle gitsin, işlesin..
Çünkü biz aynen Adana’nın, Antakya’nın, Mersin’in yaptığı gibi “proje mantığı” ile yürütülen, etkili ve uzun soluklu bir kampanya ile İskenderunumuz’u hizmetlere ikna edemezsek, bir gün korktuğumuz başımıza gelir..
Bugün, üretkenlik temposu ayarını buldu.. Lütfen, sürdürelim..

VALİ LEKESİZ DE OLMASA..
Birkaç gün önce yazdım.. Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz şöyle diyordu:
– İskenderun için 2010 dinamik bir yıl olacak!
Sayın Vali bizleri yanıltmıyor.. Belediye Kültür Sarayı’ndaki toplantının etkileri hafızamızda kalıcılığını sürdürürken, Cumartesi günü de OSB’de İskenderun Körfezi ve çevre faktörü üzerinde kafa yordu, Sayın Lekesiz..
Toplantıda, Ankara’dan konuklar da vardı. İskenderun OSB Yönetim Kurulu’nun da paylaştığı bilgiler kapsamında faydalı bir görüş alışverişinin yaşandığına inanıyorum..
Her zaman söylerim.. Toplantılar, bizleri geleceğe hazırlayan bilgi paylaşım alanlarıdır. Vali Lekesiz, bu durumun farkında. Hatay’ın her karış toprağını geziyor, herkesi dinliyor, fikirlerini paylaşıyor.. Sayın Vali, Hatay’ın gerçeklerine dikkat çekerek, “Çoksesli bir birlikteliğin ne kadar elzem olduğu” meselesini yüzümüze çarpmış oldu.
Elinize sağlık Sayın Valim..

ÇAĞRI BELİBAĞLI
Babamın rahatsızlığından ötürü, Hatay Genç Girişimciler Derneği Başkanı Çağrı Belibağlı’nın toplantısına katılamadım.
Onun duruşunu ve genç girişimcilere yansıttığı ‘dayanışma’ ruhunu daha önce yazmıştım. Kendisiyle yaptığım sohbetler neticesinde şunu rahatlıkla söyleyebilirim.. Projelere açık olması, üretkenliği ve kararlığı, “Genç girişimci ancak bu kadar yansıtılır” dedirtiyor..

SİYASET OKULUNA TEPKİ NEDEN YANLIŞ
İskenderun’da siyasi hareketlilik var..
Teşkilat başkanları gündemi yakından takip ediyor.. Yalnız, bu aralar hedefte AK Parti İlçe Başkanı Musa Kurşun var.
Siyaset okulunu İskenderun’a getirir getirmez, Türkiye Partisi ve HEPAR’ın eleştiri oklarına hedef oldu..
Bu tepki baştan sona yanlıştır. Neden mi?
Yanlış, çünkü.. Siyasi partiler, ilklere saygı duymayı öğrenmelidir.
Yanlış, çünkü.. Siyaset okulu ayarında bir çalışmayla cevap vermek varken, herşeyden önce laf üretmenin izahı yoktur..
Oysa.. Siyaset okulu için; AK Parti hedef alınacaksa, yapın bir anket, siyasi partilerin son durumlarını kamuoyuna teşhir edin.. 2011’e az kaldı.. Artık yıkmakla, dökmekle olmuyor..
Doğru siyaset, doğru anlatım gerekiyor..
Mesela, HEPAR’ın ‘sağlık sektörüyle’ ilgili dökümanlarla verdiği yanıtlar ilginçti..

Önceki İçerikHANGİ ORTALAMAYI ESAS ALACAĞIZ?
Sonraki İçerikELEŞTİRİLERİM SAYIN KURŞUN’A DEĞİL, AKP’NİN GENEL SİYASİ ANLAYIŞIYLA ALAKALIDIR
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.