BU TAKIM BİZİM, ÇÜNKÜ BAŞKA BİR İSKENDERUNSPOR YOK!

İskenderun sevdası..
Fedakarlık..
Sorumluluk..
Hepsi var bu yönetimde..
İskenderun Kartalspor’la başlayan ‘efsane’ girişim nihayet bir kulübün bedeninde turuncu mavi renklerle ve yenilenmiş bir ruhla canlanmaya başladı..
Adı Yeni İskenderunspor..
Gücümüzü birleştirebileceğimiz..
Kendimizi bulduğumuz, hayatımızın sportif yanlarımızı yansıtan bir takım..
İskenderun Kartalspor’dan doğdu, filizlendi, can buldu..
Veee, efsane geri dönüyor!
Artık inanmalıyız, bağlanmalıyız, uğruna elimizi taşın altına koymalıyız..
Lobiyse, en güçlü lobi bizde olmalı..
İnançsa, en güçlü dayanışma bağı bizde olmalı..
Taraftarsa, ‘Çarşı’ grubundan daha ateşli 12. Adam bizde olmalı..
Çünkü biz İskenderunuz!
***
Artık eski defter kapandı..
Olmuyordu!
Bir takıma, kendi ruhunuzu, şehrin mayasını, gücünüzü vermediğiniz zaman olmuyor..
İskenderun Kartalspor’un çabası yetmiyor..
Canımız, herşeyimizdi..
Çok yazdık, çizdik..
Takım inandı..
Yönetim inandı..
İskenderunlu inandı, ama ‘lobi’ denen illete inandıramadık..
İçerden yıktılar..
Kapalı kapılar ardında, ‘virüs’ gibi yayıldılar federasyonda..
Sonuç hüsran..
Dahası, İskenderun’da konuşan, tepki gösteren kesimler ‘lal’ oldu!
***
Bugün herşey değişti.. Kavga eden, zıtlaşan kulüpler bile ‘Yeni İskenderunspor’ için heyecanlandı.. Destek vermek için el uzattı..
Fırsat bu fırsat..
Şimdi, İskenderun Belediyesi’nin de desteklediği.. Halkıyla, esnafıyla, sanayicisiyle, işadamıyla, kamu kurum ve kuruluşlarıyla bütünleşen bir takım var İskenderun’da..
İDÇspor’la, Kırıkhansporla, Hataysporla aynı hedefler için el ele veren bir takım..
Şehrimizin takımı, İskenderun’un takımı!
Gün birlik günüdür..
Briç Salonu’undaki toplantıda heyecanlandım, ümitlendim..
Bir kez daha deniyoruz.. Bir kez daha umutlanıyoruz!
Bu kez olacak..
Bu kez, bu güzel şehrin insanları ‘dostluk ve barışın’ yuvalandığı bir İskenderun takımına şapka çıkaracak..
Sedat Uysal’ı kutluyorum..
Haluk Arlı’yı, Mustafa Özen’i, Selahattin Sabuncuoğlu, Bülent Bozdoğan, Hasan Korkmaz, Levent Yılmaz, Eşref Zevzir, Hayati Çepni, Bülent Akbay, Edip Uysal, Kerim Karaoğlan, Mustafa Menteşoğlu, Ahmet Dönmez ve Zeki Aytaş’a yürekten inanıyorum..
Bülent Akbay’ın güzel bir sözünü anımsadım:
“- Hep birlikte el ele.. Neden olmasın!”
Lütfen sevgili İskenderunlular, şimdi sıra bizde..
Herkes elini taşın altına koysun..
Bu takım bizim, çünkü başka bir İskenderunspor yok!

BİR ÖNERİ!
Geçmiş dönemlerde, adına ‘hizmet’ denilen ve İskenderun Sahil Kordonu’nu kayalıklarla dolduran mantık artık değişiyor. O kayalıkların kalkacağı konusunda niyetler var.. Masraflı bir çalışma olduğundan şimdilik rafta bekliyor olabilir.. Ancak, er ya da geç, İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in bu konuda somut adımlar atacağını biliyoruz.
En güzel günbatımının izlendiği sahil kordonunda, kayalıklarla oluşan bu çağdışı görüntüyü ortadan kaldırmak için çeşitli alternatifler şimdiden konuşulmaya başlandı bile.. Örneğin, kayalıkların belli yoğunluklarda denizin ortasına çekilerek, sevgi adacıkları oluşturulabilir..
Üzerine günübirlik tesisler kurup, sosyal faaliyetlerden faydalanabiliriz..
Bana göre, İskenderun bu modelle, Adana, Eskişehir veya İzmir örneklerini yakalayabilir.. Bunun için fazla bir ödeneğin çıkacağını sanmıyorum. Çünkü, İskenderun Belediyesi, bu yükümlülüğü üstlenecek araç ve malzeme filosuna sahiptir..

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ!
Bu lafım meclisten dışarı.. İskenderun Belediyesi eğer bir firmaya ihale veriyorsa, o firma da o işin hakkını vermeli.. Bu sözümle, Sakarya ve Yunus Emre mahallelerinde çöp yığınlarının toplanmaması konusuna da işaret etmiş olurum.. Ya da, haftada iki kez ilaçlanan mahallelerde sivrisinekle mücadelede yetersiz kalındığına da vurgu yapmış olurum.. Biliyoruz ki, her ihalenin finansmanı vatandaşın cebinden çıkıyor. Eğer bir iş yapılacaksa, vatandaş o işin karşılığını bekler..
Bu, bir toplumun en doğal hakkıdır..
Ama görüyorum ki, ihaleyi alan firmalar, işin hakkını vermiyor.. Ya da sivrisinekler bağışıklık kazanmış da bizim haberimiz yok (!)
Şimdi ortada iki olasılık var..
Ya, İskenderun Belediyesi’nde ilgili müdürler bu işin takibini yapmıyor..
Ya da ilaçlama konusunda, firma malzemeden (ilaçtan) kaçıyor..
İnanıyorum ki, İskenderun Belediyesi bu sorunu en yakın zamanda çözecek ve ilgili firmalara bu konudaki hassasiyeti anlatıp, ihtarda bulunacaktır.
Beklentimiz budur!

GÜNÜN SÖZÜ
“Bir ülkede yalakalığın ve uşaklığın getirisi, ahlak, erdem ve dürüstlüğün getirisinden daha fazla ise, o ülke dalkavukların elinde oyuncak olur ve batar.”
(Uğur SETEN)

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.