BİR YOL DENEMESİ, BİR YOL TASLAĞIDIR!

İskenderun o kadar güzel bir şehir ki, seyrine doyum olmaz..
Güzelliklerine güzellik katmak da paylaşımdan geçer..
Fikirleri, önerileri, katkıları sunmak da, bana göre sosyal bir sorumluluktur..
İnsanlık görevidir..
Bir söz var hani..
* Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır..
Toplumsal bilincin sloganıdır bu..
Birinci koşulumuz bu olmalı..
Fikirlerimizi paylaşacağız..
Görevimizi yapacağız..
Eğer ki, İskenderun’u seviyorsak, destek mahiyetinde katkılar sunmalıyız..
İşte bu duygularla.. Kentin imajına, kalkınmışlık seviyesine ‘Bir tuğla da ben öreyim’ diyen ve  öneriler getiren isimler oluyor..
İşte bunlardan bir kaçı:
* İskenderun Bahar Kebap Salonu civarı, cazibe niteliğini yitirmiş bir durumda.. Yakınında bir de otopark var..
Oysa, otoparkın kaldırılmasıyla birlikte geniş bir alan oluşacaktır..
Biraz peyzaj çalışması..
Biraz da restorasyon dediniz mi,  ortaya bir şaheser çıkar..
Esnafın hizmet dallarını da ayırdınız mı, ortaya farklı bir kültürel hava oluşur..
Nasıl mı?
Bir yanda restoranlar..
Bir yanda yayın evleri..
Bir yanda eğlence mekanları vs..
Hizmet birimleriyle, o bölgede düzenli bir sirkülasyon oluşabilir..
(Karaağaç’taki restoranlar zinciri gibi..)
Dışarıda kurulan masalar..
Yürüyen insanlar..
Bu sirkülasyonun birer parçası olabilirler..
Kim ne yemek isterse, o hizmet portföyünde tercih hakkını kullanır..
Masaların etrafında dolaşan bir kemancı ve bir de gitarcının müzikal resitaliyle birlikte, o bölgede oluşacak havayı bir düşünün..
Bence hoş bir fikir..
Bunun için de, İskenderun Belediyesi’nin fazlaca bir kaynak aktarması gerekmiyor..
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in, sosyal ve kültürel hayata olan bakış açısını biliyorum.. Bu konudaki hassasiyetini önemsediğimden, böylesine masum bir öneriyi rahatça yazma cesareti gösterdim..
Çünkü; Yusuf Civelek hem öneriye, hem de İskenderun’a katkı sağlayacak projelere açık bir insan..
Kent mimarisi üzerine sıcak dokunuşlar yapabilmeyi arzulayan bir belediye başkanı..
***
Hazır önerilerden söz etmişken..
MKÜ Kampusü’nün eğitim verdiği geniş arazi için de birşeyler yapılabilir..
Alışveriş Merkezi, Kampüs, Adliye, PTT Binası derken.. Şimdi, o bölgede geniş bir arazi çorak bir halde bekliyor.. Oysa, cazibe merkezine dönüşen o bölgeyle ilgili farklı tespitler yapılabilir.. Yanlışım varsa düzeltin.. Ama, İskenderun Belediyesi’nin o civarda mülkü olduğunu biliyorum.. Örneğin, Arıtma Tesisi yanındaki fuar alanını terk etmek kaydıyla, kampüste kullanılmayacak 300 dönümlük bir araziyi İskenderun Belediyesi’ne devri yapılabilir..
Böyle bir durumda, İskenderun Belediyesi ‘Kentsel Dönüşüm’ hizmet birimini harekete geçirebilir.. Ya da, İskenderun Belediye Meclisi’nin alacağı ortak kararlar doğrultusunda farklı öneriler getirilebilir..
Hermann Hesse, “Her insanın yaşamı, onu kendisine götüren bir yoldur, bir yol denemesi, bir yol taslağıdır” diyor.
Bazen fikirler üretmek de, bir yol taslağının hazırlığıdır..
Bugün sevdiklerimle, yukarıda belirttiğim ölçülerde bir taslak hazırladım..
Ya da şöyle söyleyebilirim..
Sadece bir ‘taslak’la, hizmet yolunda iyi sonuçlar elde edebiliriz?

FAKİRİN VE YETİMİN UMUD IŞIĞI
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Hüseyin Oruç, konferans vermek üzere haftasonu İskenderun’a geldi.. Bilgili, donanımlı ve insanlara yardım etmeyi amaç edinmiş, tam bir bilgi deryası..
Bir gün Afrika’da, bir gün Asya’da..
Ya da Irak’ta..
Yer, konum.. Veya insanın dini, dili, ırkı farketmiyor..
Yetimin ve fakirin hep yanında..
Afrika’da 1000 adet su kuyusu açan, yaklaşık 3 bin 500 Afrikalı fakir insana susuzluğu ‘kader’ olmaktan çıkaran.. Sağlık hizmeti veren.. On binlerce yetime, aş ve giyinme imkanı sağlayan İHH İnsanı Yardım Vakfı’nın Genel Başkanı Hüseyin Oruç ve beraberindeki çalışma arkadaşlarını, GÜNEY TV.’de ağırlamaktan onur duydum..
Programda, çarpıcı bilgiler verirken, zaman zaman irkildim..
Öğrendim ki..
Dünya’da 143 milyon yetim var..
Bu topluluğu bir araya getirdiğinizde, Dünya’nın 8. büyük ülkesine tekabül ediyor..
Ve bir şey daha öğrendim.
* Afrika’da 1001’inci su kuyusunu İskenderun İHH açıyor..
Öylesine mutlu oldum ki..
Ve sonra düşündüm..
1 milyar insan açlık sınırının altında yaşıyor. Bu sayı dünya nüfusunun 1/6’sı..
Dikkat buyrun.. 1 milyan insanın yüzde 70’i İslam coğrafyasında yaşıyor..
O halde, birşeyler yapmak gerekiyor..
Nasıl mı?
İHH İnsani Yardım Vakfı gibi hayır kurumlarıyla irtibata geçip, bütçemiz doğrultusunda yardım edelim..
Özetle..
Bir tarafta silah üretimine ayrılan milyarlarca dolar parayı düşündükçe..
‘Diğer tarafta hayatta kalacak kadar yiyecek bulamadığı için ölen veya perişan durumda olan yoksul insanların günahı ne?’ diye de soruyorum herkese..

Önceki İçerikBİR İSKENDERUN’UN İMAJI KALDI, DİDİKLEMEDİĞİNİZ!?
Sonraki İçerikBİZ DAHA KARAMSARIZ!
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.