KADERİN BU MU TÜRKİYE’M

Bu ülke; gerilmekten, sağa sola savrulmaktan gerilim filmlerine taş çıkartır duruma gelmiştir. Yaşam koşullarının gün be gün zorlaştığı bir coğrafyadan bahsediyorum.Sorunların çığ gibi büyüdüğü ve önlenemez kötülüklerin yaşandığı bir ülke haline geldik.Her tür istismara açık bir meziyetimiz var artık.Çık çıkabilirsen,kurtul kurtulabilirsen.Mahkumuz artık;bu gerçeklerle yaşamaya ve ne yazık ki alışmaya.Mahkumiyeti hazırlayan zihinler, ustalıkla yazılmış senaryoyu da hayata geçirmekten büyük keyif duyuyorlardır.Bu senaryoda öncelik ; vatandaşı geçim derdine sok,sok ki sorgulamayı unutsun eve nasıl ekmek götüreceğim düşüncesiyle önünü bile göremesin.Ara sıra bir iki lokma haybeden ver,ver ki sana bağımlı hale gelsin.Başını kaldıran,sesini çıkaran olursa silleyi yapıştır ensesine,yapıştır ki bir daha gıkı dahi çıkmasın.Aciz ve muhtaç bir hale getir ki sana biat etsin.İşte ülkeme biçilen senaryo bu kalıplarda ne yazık ki.Film böyle ilerlerken filmin sonunu düşünmek bile istemiyorum.Neden? Nedeni çok açık.Sonu felaket,hüsran ve acılara gebe görünüyor da ondan.

Üst akıl diye tarif edilen kişiler olur da ülkeler olmaz mı?Olur tabi ki. İşte o ülkeler koca bir ülkeyi yem haline getirdiler, getirmeye de devam ediyorlar.Kapalı kapılar ardında koca bir ülkenin geleceğine dönük iç ve dış çıkar grupları her gün yeni fanteziler geliştiriyorlar.Ülkeyi içten zayıflat, dıştan zayıflat, yetmezmiş gibi her musibete çanak tut.Şamar oğlanına döndük, kendimize olan saygımızı yitirdik.Meçhul görünümlü, kof kabadayı rolünü oynamak ve o oyunun gölgesinde avunmak; yaralıyor,acıtıyor ve inanın dostlar çok incitiyor. Kötümser düşünceler taşımak yapıma ters düşer ama artık saf olmakta istemiyorum.Kendime olan saygımı ve umutlarımı yitirmeme de sebebiyet veriyor.Belkide en kötü senaryo bu hale getirilmek olabilir. Bununda farkındayım.İç dünyamız, tıpkı dış dünyamız gibi allak bullak.Yitirdiklerimize şöyle esaslı bir şekilde bakın lütfen.Yazık hemde çok yazık.Giden canlar geri gelmez ama diğer yitirdiklerimiz geri gelir mi dersiniz?Allah’tan umut kesilmez.Lakin istemeyene veya umurunda olmayana da, Allah bile yardım etmek istemez…

Müsebbipler unutmasın ki,hırslarına yenik düşmenin karşılığını hem bu dünyada hemde o bir dünyada katmer katmer ödeyeceklerdir.Mazlumların ve mağdurların ahı boyunlarında olacaktır.

Bu ülke hepimizin,sahip çıkalım.Bu ülke kimsenin babasının malı değildir. Zalimlerin zulmü varsa mazlumların da hem ahı hemde aklı olmalıdır.

Uyan TÜRKİYE’M….

taslak

Zeki Şanlı
1967 İskenderun doğumlu.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü mezunu.