Hatay Yörük Avşar Türkmenleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ünal Kozak Birleşmiş Milletlerin “Sınırlarınızı Açın” çağrısına sert bir dille cevap vererek; “Bu millet ülkemize gelen mazlum Suriyeli kardeşlerimiz için seferber olmuş durumda iken BM’nin “sınırlarınızı açın” çağrısı dünyaya şirin görünme çabasından ibarettir.” dedi.
Hatay Yörük Avşar Türkmenleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ünal Kozak 2011 yılından itibaren Türkiye Hükümeti’nin Suriyeli sığınmacılara her türlü yardım ve kolaylığı sağladığını ve hatta bu konuda 2012 yılında bir de yönerge hazırladığını belirterek; “Arap ülkelerinde meydana gelen halk isyanları ve protestolar Tunus ve Mısır’dan başlayarak tüm bölgeyi etkilemiş 15 Mart 2011 tarihinden itibaren Suriye`ye de sıçramıştır. Yaşanan çatışmalar nedeniyle ülke kaos ortamına sürüklenmiş ülkenin bazı kesimlerinde yaşanan iç karışıklıklar ve çatışmalar nedeniyle yüzlerce kişi yaralanmış, yine yüzlercesi hayatını kaybetmiştir.
Suriye’de yaşanan insani krizin büyümesi sonucunda sınır bölgemizde hareketlilik meydana gelmiştir. 29.04.2011 tarihinde Hatay ili Yayladağı ilçesindeki Cilvegözü sınır kapısına doğru Suriye’den Türkiye’ye yönelik ilk toplu nüfus hareketini oluşmuştur. 252 Suriye vatandaşı sınırdan içeri alınarak Hatay’daki bir spor salonunda geçici konaklama ve gıda ihtiyaçları sağlanmıştır.” dedi.
Hatay Yörük Avşar Türkmenleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ünal Kozak sınırımıza gelen hiç kimsenin mağdur edilmediğini belirterek; “Türkiye’nin karşılaştığı kitlesel akınlar karşısında aldığı tedbir ve önlemler dikkate alınarak, kendi gerçeklerine uygun bir çalışma yürütülmüştür. Bu çalışma süreci sonunda 30/03/2012 tarihinde “Türkiye’ye Toplu Sığınma Amacıyla Gelen Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşlarının ve Suriye Arap Cumhuriyetinde İkamet Eden Vatansız Kişilerin Kabulüne ve Barındırılmasına İlişkin Yönerge” İçişleri Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulmuştur.” dedi.
Hatay Yörük Avşar Türkmenleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ünal Kozak devamında ise; “Ülkemiz sanki sınırlarını Suriye’li kardeşlerimize açmamış gibi BM ülkemize sınırlarınızı açın demekte, böylelikle dünyaya şirin gözükmektedirler. Oysa tüm Suriyeli kardeşlerimize ırkına milletine bakılmadan bu milletin büyüklüğüne yakışır şekilde Suriye’li kardeşlerimiz ülkemizde misafir edilmemiş midir? Bu millet ülkemize gelen mazlum Suriyeli kardeşlerimiz için seferber olmuş durumda. Kendi kazançlarını bu insanlarla paylaşarak gıda, giyecek vb tıpkı Medine halkının insanlığın Efendisine davrandığı gibi davranarak dünyaya insanlık dersi vermiş iken, Birleşmiş Milletlerin “Sınırlarınızı açın” demesi hiç anlaşılır bir tutum değildir.
Bu mazlum insanları kendi ülkelerinden göçe zorlayan onların politikası değil midir? Bugün Halep de Dehaş mı var? Bu gün Bayırbucak’ta Dehaş mı var? Hayır! Peki sorun ne? Bunların hepsi masa başında yapılmış bir oyunu parçası değil mi? Tıpkı bu Milletin yaptığı kurtuluş mücadelesine benzemiyor mu? Burada dikkat edilmesi gereken nokta; bu oyuna müslümanım diyen İran’ın, bu koalisyo-nun içinde yer alması hiç şaşırtıcı olmamıştır. Onlar İslam Sancağını hiç bir zaman tutmayan bir millet olduklarını bir daha kanıtladılar. Bu ülkeye gelen kardeşlerimiz hiç üzülmesin, bizler sizlerle ekmeğimizi paylaşmaya hazırız.
Ey dünya! insanlıktan bahsedip demokrasi havarisi kesileceksin, bir tarafta da kendi politikan uğruna Suriye’yi kan gölü haline getireceksin. Burada en büyük iş kürt kardeşlerimize düşüyor. Bugünlerde oynan oyun su yüzeyine çıkmıştır. Hiçbirimiz bu kötü oyunun parçası olmamalıyız. Çünkü bizler öyle misyonun parçasıyız ki; bu günlerde dünya mazlumlarının bizlere ihtiyacı var. Acilen birlik beraberliğimiz sağlanmalı ve demeliyiz ki; Dünya beşten büyüktür. Hep beraber bunu ispatlamalıyız.” dedi.