10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ

Tüm dünyada özgürlük, adalet ve barışın temelini oluşturan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 67’nci yıldönümünü gurur ve mutlulukla idrak ediyoruz.

10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabul ve ilan edilmiş olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasını garanti altına almaktadır. Buna göre, herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşittir.

İnsan haklarının ortak çağdaş temel ilkeler çerçevesinde evrensel düzeye taşınmasını sağlayan bu bildirge, temel hak ve özgürlükler alanında küresel düzeyde referans belgesi niteliği taşımaktadır.

Çok geniş bir kapsamı olan insan hakları bünyesinde; Çocuk hakları, kadın hakları, hasta hakları ile beraberinde çevre hakkı, yaşam hakkı gibi insana ve insanca yaşamaya dair pek çok unsuru barındırmaktadır.

İnsan hakları, her ülkenin kabul etmesi ve uygulaması gereken evrensel değerlerdir. Bu sebepten ülkemizde de tam anlamıyla özümsenmiş, insan hakları standartlarının en üst düzeye getirilmesi amacıyla, son yıllarda birçok önemli adımlar atılmıştır. Bu adımların en önemlilerinden birisi de 30 Haziran 2012 tarihli ve 6332 sayılı Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunudur.

Bu kanunla kurulmuş olan Kurumun görev ve yetkileri arasında; insan haklarının korunmasına, geliştirilmesine ve ihlallerin önlenmesine yönelik çalışmalar yapmak; işkence ve kötü muamele ile mücadele etmek; şikâyet ve başvuruları incelemek ve bunların sonuçlarını takip etmek; sorunların çözüme kavuşturulması doğrultusunda girişimlerde bulunmak; bu amaçla eğitim faaliyetlerini yürütmek; insan hakları alanındaki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek amacıyla araştırma ve incelemeler yapmak yer almaktadır.

Bu doğrultuda; toplumda ve kamu görevlilerinde insan hakları bilincini geliştirmek, insan haklarını korumak, ihlal iddialarını incelemek ve araştırmak üzere kurulan İlçe İnsan Hakları kurulumuz insan haklarının korunması ve geliştirilmesi yönündeki çalışmalarını ciddiyetle sürdürmektedir.

Unutulmamalıdır ki, insan hakları konusunda, en temel hak olan yaşama hakkının kullanmasından, eğitim hakkına kadar insana yaraşır bir şekilde yaşamın sürdürülmesi ve toplumsal huzur ve esenliğin sağlanabilmesi için devletin gösterdiği gayretli çalışmalar kadar, bireylerin de özellikle aile içinde başlayan eğitim ve sosyal davranışlarla, çevrelerindeki insanların hak ve hürriyetlerin kullanılmasına saygı ve hoşgörü göstermeleri de büyük önem arz etmektedir. İnsan haklarını, insanın kendisi değil, yasalar, eşit olarak hiçbir ayrım yapmadan koruyacaktır. Başkalarının haklarına saygı duymayanlar saygı göremezler. Dolayısıyla yasalara saygı göstermek aslında kendimize saygı göstermektir. Bu manada İnsan haklarına özgü evrensel değerler bütününün korunup, geliştirilmesi tüm insanların ortak çalışma ve sorumluluk alanı olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle;
Irk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka bir görüş, doğuş, tabiiyet, ya da benzeri başka bir statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin tüm insanların huzur, dostluk ve barış içerisinde yaşamasını temenni ediyor, tüm halkımıza selam ve saygılarımı sunuyorum.