ROMAN GİBİ YAŞAMLAR

Nazmi Kipel, Devrimci Yol odağında bir anı-roman kaleme almış. Anıların parçalarını birleştirmeye, buradan bir bütün meydana getirmeye, bu bütünü de bir yapıta dönüştürmeye kalkışmak hayli müşkül iştir. Özellikle Türkiye’nin 1970’lerden 1980’lere uzanan çalkantılı toplumsal, siyasal akışını düşündüğümüzde.
Sonrasında ise meşakkatli bir açık-kapalı hapishane süreci. İçerisi ve dışarısı asker postallarının, haki görüntülerin, işkence aletlerinin, darağacı gölgesinin esareti altında bir ülke.
Özellikle gencecik insanları bu kaotizmin sorumlusu tutan zihniyet karşısında ayakta durabilmek bile bir maharetken, Tabii bu yıkım sürecini 1980’lerden 2013’lere, Taksim-Gezi Parkı’na getirip bağlamak daha bir özen, dikkat ve sorumluluk istiyor.
Nazmi Kipel işte tüm bunları belleğinin süzgecinden geçirirken elbette kendisi açısından bir vicdani borcu, sorumluluğu da yerine getiriyor.
Devrimci mücadelenin yükselişe geçtiği dönemlerde faşizmin saldırıları amansızdı ve bu arada birçok insan öldü, öldürüldü. Bireysel ve kitlesel katliamlar çağında hayatta kalmayı bir şekilde başaranlara düşen sorumluluk da bu değil midir?
Ölen öldürülen yoldaşlarının, özellikle de İlyas Ateşoğlu, Namık Arı yoldaşlarının anısı önünde bir saygı duruşu gerçekleştirdiğini belirten Nazmi Kipel: “Unuttuğum veya unutmadığım, hatta unutamadığım arkadaşlarımın hepsi çok çok önemli kişiliklerdi. Hepsi birer roman kahramanıydılar elbette ama bazılarıyla karşılaşamamıştım, bazılarıyla çok kısa süreli bir birlikteliğimiz olmuştu. O nedenle özelden genele bir yansıma söz konusu edildiğinde, unuttuklarım da bu kitabın özneleridir, anıları taptaze, capcanlı olanlardır.”
Nazmi Kipel’in “Roman Gibi Yaşamlar” adlı bu kitabını Dörtyol’da İncesu Kitap ve Kırtasiye’den temin edebilirsiniz.
Nazmi Kipel Kimdir?
1957 Yılında Hatay/Dörtyol ilçesinin Ocaklı köyünde annesiyle babasının yaptıkları “çamur-saman” karışımı iki göz odada, beş kardeşin en küçükleri olarak dünyaya geldi. İlkokula Ocaklı İlkokulu’nda başladı. Babasının adı Mustafa Kipel, Hallo’nun oğlu Hızarcı Mustafa diye anılır. İlkokulu Mersin Cengiz Topel İlkokul’unda, ortaokulu Mersin Dumlupınar Ortaokul’unda tamamladı. Ortaokulda okurken aktif sporla uğraştı. Boks yaptı. Okul takımına girdi.
Sonrasında Dörtyol Deneme Lisesi’ne kaydını yaptırdı ve IDC Clup / İskenderun Demir Çelik Kulübüyle anlaşma yaptı.
75-76 yıllarında klasik kitaplarla, makale ve Devrimci-Gençlik yazılarıyla karşılaştı. 78 yılında birçok kez devrimci öğrenci olaylarından tutuklandı ve devrimci hareketin içinde görev ve sorumluluk aldı.
Okul bitiminden önce kendini cezaevinde buldu. İlk cezaevi deneyimini Osmaniye Ağır Ceza ve Tutukevi’nde geçirdi. Ceza evini bir nevi üniversite yılları olarak değerlendirir. Birçok kez içeri girer, çıkar. Mahkemeler birbirini takip eder. Deyim yerindeyse, yatağını cezaevine rehin bırakır; kitaplar, dergiler de öyle, nasılsa yine tutuklanır diye…
Devrimci mücadelesini profesyonelce sürdürür. Antep’e örgüt çalışmaları için gider. Mücadele, malum 80 faşist darbesinden sonra kesintiye uğrar. Örgüte üye olmak ve örgütü sevk ve idare etmek, yaralama ve gasp suçundan aranır bu arada. Yakalanır, uzunca bir süreliğine özgürlüğü elinden alınır. Derken sakıncalı askerlik, piyade dönemi… En önemlisi işsizlik, yokluk… İşsizlik nedeniyle Ankara’a göç eder.
İletişim Yayıncılık’ta işe başlar. Anlaşamaz, kitap pazarlamaya yönelir. O da yürümez. Teyzesinin oğluyla çay evi açarlar. Beş yıl da böyle geçer. Arkadaşı ayrılır, tek kalır. Fazla sürdüremez. Bir arkadaşıyla tekstil işine başlar. Hâlâ tekstil işini yürütmektedir. Önce Ankara, sonra Bursa, İstanbul, Azerbaycan’da… Azerbaycan’da boş durmaz. Okumayı, yazmayı sürdürür. Paylaştıkça çoğalır. Şiirlerden ve denemelerden oluşan benim yolum adlı derleme kitabı 2013 yılında yayımlandı. Roman Gibi Yaşamlar yazarın ikinci kitabıdır. Halen Dörtyol’da ikamet etmektedir.

1604464_578082612284832_1741509908_n roman%20gibi3 SC 018