IŞİD Terörü acımasız yüzünü bu kez Paris’te gösterdi. Teröristler altı ayrı noktada gerçekleştirdikleri saldırılarda 160 masum insanı katlederken 80’i ağır olmak üzere 200 kişiyi de yaraladılar.
Masum insanlara yönelik gerçekleştirilen bu barbarca saldırıyı şiddetle kınıyor, başta Fransız halkı olmak üzere tüm insanlığa baş sağlığı dileklerimle, yaralılara acil şifalar diliyorum.
2011 yılında Suriye’de Esad yönetimini devirmek amacıyla bir araya gelen egemen güçler, Suriye Halklarından alamadıkları desteği dünyanın bir çok ülkesinden topladıkları uluslararası “cihad” çı katillerle tamamlamaya çalıştılar. Bu katiller ordusu beş yıldır başta Şii ve Aleviler olmak üzere Hristiyan, Ezidi, Kürt, Türkmen halklarından binlerce sivili en vahşi yöntemlerle, barbarca katletmektedirler. Bu katliamlar sonucu milyonlarca insan yurdunu, yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalmış ve bu gün tüm insanlığın yüreklerini sızlatan mülteci dramlarını acıyla izlemeye devam ediyoruz.
Bu katil sürülerinin ortaya çıktığı ilk andan beri ısrarla “ katillerden kahraman yaratmaya çalışmanın” çıkmaz bir yol olduğunu elimizden geldiğince anlatmaya çalıştık. Biz bu katilleri iyi tanıyoruz. Onların, iddia edildiği gibi, Suriye’ye demokrasi getirecek, demokrasi havarileri olmadığını, ülkeyi kan deryasına sürükleyecek katiller ordusu olduğunu ısrarla vurguladık. Bunların birer terörist olduklarını ve terörün dilinin, dininin, ırkının olmadığını, hiç kimsenin terörden bir kazanç elde edemeyeceğini, yaratılan bu terörün er yada geç sahiplerini de vuracağını inatla anlatmaya çalıştık. Dün Paris’te gerçekleşen katliamlar bu söylemlerimizin ve duruşumuzun haklılığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Suriye Halklarının her gün yaşadığı katliamlar ve terör, artık Avrupa’nın göbeğinde yaşanmaktadır. “Cebinde akrep taşıyanlar unutmasınlar ki, o akrep günü gelir kendilerini sokar” sözünü doğrulanırcasına Charlie Hebdo katliamından, Reyhanlı katliamı ve Suruç katliamına, Ankara katliamından Paris katliamına terör çok geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır.
Başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmeye çalışanların ciddi bir muhasebeye ihtiyaçları vardır. Yarattıkları canavarın artık kendi halklarını da katlettiklerini görmelidirler. Terörün dilinin, dininin, ırkının, ülkesinin olmadığı artık görülmeli ve ona göre yeniden, bölge halklarının yararına bir tutum belirlemeleri gerekmektedir. Aksi durumda tüm insanlığı bekleyen büyük bir terör dalgasıyla karşı karşıya kalmaya devam edeceğiz.
Bizler Reyhanlı’da, Suruç’ta ve Ankara’da bu acıyı yaşadık. Tüm insanlığın yaşanan bu acılardan ders çıkararak “Barış” dilini tüm insanlığın ortak dili haline getirmeleri insanlığın ortak görevidir.
Bu vesileyle bir kez daha Paris saldırılarında hayatlarını kaybedenlere baş sağlığı dileklerimle yaralılara acil şifalar diliyorum.
