MİRASI REDDETMEMİŞ MİRASÇININ İLK İŞİ VERGİ DAİRESİNE MÜRACAAT ETMESİDİR

MİRASİ REDDETMEMİŞ MİRASÇININ İLK İŞİ VERGİ DAİRESİNE MÜRACAAT ETMESİDİR
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir İlyas Uygur mükellefin vefat etmesi halinde ilk yapılacak işin Vergi Dairesine müracaat etmek olduğunu belirterek; “Mükellefin ölmesi nedeniyle mükellefin ödevleri arasında yer alan Ölümü bildirme, defter ve belgeleri ibraz etme, muhafaza etme, beyanname verme gibi bütün ödevleri mirası reddetmemiş yasal mirasçılar tarafından yerine getirilecektir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 12’nci maddesinde ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Mirasın, üç ay içinde reddolunabileceği belirtilmiş olup mirasçıların mirası kabul etme veya kabul etmeme işlemini miras bırakanın ölümünden itibaren üç aylık süre içerisinde yerine getirmelidir. Mirasçılar, ilk olarak ölüm olayını vergi dairesine bildirirler. Murisin ölüm tarihinden önce tamamlanan, ancak sonuçları henüz alınmamış vergilendirme dönemi ile ölüm tarihine kadar ki devreyi kapsayan “kıst” vergilendirme dönemine ait kar-zararın tespiti ve dönem gelirlerinin beyanı, beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilecek vergilerin zamanında yerine getirilmesi gibi görevleri yaparlar.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 168’inci maddesinde, “bildirimler ile işi bırakma ve değişiklik bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır” hükmü yanında aynı Kanun’un 16’ncı maddesinde de “Vergi Kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde, ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme, beyanname verme sürelerine üç ay eklenir” hükmü yer almaktadır.
Vergi kanunlarında özel hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla, mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme süresine üç ay ekleneceğinden; mükellefin ölümünü, ölüm tarihinden itibaren 4 aylık süre sonuna kadar bildirilme zorunluluğu bulunmaktadır. Aynı şekilde ölen mükellefin ölüm tarihine kadar faaliyette bulunduğu önceki dönemlere ait verilmemiş Katma Değer Vergisi beyannamesi, muhtasar, damga, harç ve gelir vergisi beyannamelerinin verilmesi mirasçılara geçen ödevlerdendir. Mirasçılara geçen bu ödevlerden gelir vergisi beyannamesi hariç beyannamelerinin verilmesinde üç aylık süre ilavesi dikkate alınarak verilmesi gerekmektedir. Çünkü Gelir Vergisi Kanunu’nun 92’nci maddesinde ölüm halinde yıllık gelir vergisi beyannamesinin verileceği süreye ilişkin özel bir hüküm bulunduğundan, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içerisinde verileceği açıkça belirtilmiştir.
ÖLÜM HALİNDE VERGİLERİN ÖDENMESİ
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 372’nci maddesinde “ölüm halinde vergi cezası düşer” denilmektedir. Mükellefin ölmesi halinde, ölüm tarihine kadar kesilmemiş olan cezalar, kesilmiş olup da kesinleşmemiş olan cezalar ve ölüm tarihine kadar kesinleşmiş fakat tahsil edilmemiş olan usulsüzlük, özel usulsüzlük, vergi ziyaı gibi idari vergi cezaları ve vergi yargılamasına tabi hürriyeti bağlayıcı vergi cezaları da ölümle birlikte ortadan kalkar. Gecikme zammı ve gecikme faizi vergi cezası kapsamına girmediğinden mirasçılar hesaplanacak gecikme zammı ve faizden miras hisseleri oranında sorumlu tutulacaklardır. Mükellef olan küçük veya kısıtlının ölmesi halinde; bunların ödevlerinin yerine getirilmemesi suçunu işleyen bunların yasal temsilcileri olduğundan ceza bunlar adına kesilir.
Vergi Usul Kanunu’nun 112/2’nci maddesinde, “Memleketi terk ve ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını mucip haller dolayısıyla beyan üzerine tarh olunan vergiler, beyanname verme süreleri içinde ödenir. Mükellefin vadeleri mezkur süreden sonra gelen vergileri de aynı süre içinde alınır. Memleketi terk edenlerin ölenlerin veya benzeri haller dolayısıyla mükellefiyetleri kalkanların ikmalen re’sen veya idarece tarh olunan vergileri tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir.” açıklamasında bulundu.

uy 004