Bu gün 1 Eylül Dünya Barış Günü
Ülkemizde bölgemizde ve dünyanın pek çok yerinde süren çatışmalara, kan, gözyaşı ve acılara dur demek için mücadelemizi daha da yükseklere taşımak zorunluluğundayız.
Bizler bu ülkede yaşayan halklar, emekçiler, kadınlar, gençler; savaşın ne olduğunu, neye mal olduğunu biliyoruz.
. Savaş; binlerce insanın ölmesi, anaların gözyaşlarının akması,halklar arasında derin bir kamplaşmanın yaşanması; ortak yaşamın imkansızlaşması demek.
.Savaş; bir saltanatın sürmesi uğruna emekçilerin ve yoksulların ekmeğinin küçülmesi, olağanüstü hal koşullarında baskının ve devlet terörünün artması demek.
.Savaş önce gerçeğin öldürülmesi; gazatelerin talimatla çıkarılması, kalemlerin susturulması, sözün boğulması, silahın konuşması demek.
.Savaş vahşet demek.
.Savaş göçe zorlanmak, yerinden yurdundan edilmek demek.
.Savaş kadınlar için taciz,tecavüz,yerinden edilme, dilsizleştirme yoksullaştırma, eğitimsizleştirme, işsizleştirme, sağlıksızlaştırma,yalnızlaştırma demek.
Seçimlerde istediğini bulamayan siyasi iktidar, bunun sebebi olarak gördüğü kesimlere karşı büyük bir savaş başlatmıştır.Ülkemizde süren barış sürecini tek yanlı olarak bitiren Hükümet Türkiye’nin ötekileştirilen bütün halkları, inançları ve emekçilerine savaş ilan etmiştir.
Saray ve Hükümeti çözüm sürecini iptal etmiş, müzakere masasından kalkmış ve 1990’lı yıllarda olduğu gibi cenaze törenlerinden medet umar hale gelmiştir.
IŞİD operasyonu, Kürtlere ve Ortadoğu’ya ilan edilen savaşın paravanıdır.İçerde başlatılan gözaltı ve tutuklama furyasında IŞİD çetelerinin değil toplumsal muhalefetin damarları kesilmeye çalışılmıştır.
Bizler; Yurtseverler ve demokratlar olarak provokasyonlarla sindirilmeyi kabul etmeyen, barış isteyen, çözüm masasına derhal oturulmasını dileyen milyonların küçük bir kesimiyiz.
Savaşa Hayır diyebilmek, barış talebini en yüksek sesle çıkarabilmek için hem sınırlarımızın içinde hemde Ortadoğu’da sürdürülen savaş politikalarına geçit vermeyeceğiz. Suriye halkının bombalanmasına izin vermeyeceğiz.
Şu anda Saray’ın sözünden çıkmayan hükümet Türkiye halklarının iradesini hiçe sayarak kendi iktidarını gayrimeşru yollarla sürdürmek için elinden ne geliyorsa yapıyor.Bağırıyor , çağırıryor, suçluyor,saldırıyor,fişliyor,en küçük hak talebini kriminalize ediyor . Ama bu yöntemler halkı sindirmeye yetmiyor.
Artık rüzğar tersine döndü.Halklar savaş istemiyor,halklar evlatlarını savaşa göndermek istemiyor; evlatlarının cenazesini görmek istemiyor Halklar Saray saltanatı sürsün diye ölmek/öldürmek istemiyor.Barış istiyor,demokrasi istiyor.
Biz diyoruz ki;
. Savaş çığırtkanlığına derhal son verilsin ; bombalar,silahlı saldırılar, operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalar durdurulsun.
. Ortadoğu da ve özellikle Suriye ye karşı izlenen mazhepçi savaş politikalarına son verilsin,
. Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatan yeniden savaş ve çatışma ortamı son bulsun.
. Halklarımıza yıkım, kan ve gözyaşı getiren emperyalist güçler bölgemizden elini çeksin.
. Işid, El-Nusra, El kaiede-ÖSO ve bütün cihatçı örğütlere yapılan Askeri, Ekonomik ve Siyasal yardımlar derhal kesilmeli, Hatay bu örgütlerin üssü olmamalıdır. Başta Hatay olmak üzere ülkemizin tamamında mevcut olan “Eğit-Donat” kampları derhal kapatılmalıdır.
. Başta incirlik olmak üzere hava sahasını komşu ülkelere bombalamak için yol geçen hanına çeviren bütün üsler kapatılsın.
. Irkçı, mezhepçi politikalarla, Kürtlerle ve Aleviler başta olmak üzere halklara karşı düşmanlığa son verilsin.Halkların ortak yaşam iradesine saygı gösterilsin.
. Toplumsal muhalefeti bastırmak için gündeme getirilen güvenlik yasası iptal edilsin.
. Özel güvenlik bölgesi uygulamalarına son verilsin
. Sokaklarda silah sesleri değil barış çağrıları ve türküleri duyulsun.
. İçeride de dışarıda da savaşa izin vermeyelim .
. Savaş yaptırmayalım.
Buradan birkez daha sesleniyoruz. Savaş istemiyoruz .Ölüm istemiyoruz.Yaşanan acılardan herkes ders almalı, vakit geçirilmeden çatışmasızlık ortamına geri dönülmeli, operasyonlar durdurulmalı, PKK derhal çatışmasızlık durumuna geri dönmelidir. Müzakereler Parlemento zemininde yeniden şeffaf ve demokratik olarak başlamalıdır.
Eylül Dünya Barış Günü’nde birleşelim; şiddete ve şavaşa karşı eşitliği, kardeşliği ve barışı savunalım. Barış mücadelesini yükselterek savaş isteyenleri durduralım.
İSKENDERUN CUMHURİYET HALK PARTİSİ
İLÇE BAŞKANI
JORJ BASUS