Yazar Kaan Metin ÇELİK’ten ”SİYAH BEYAZ UBUNTU”

Düşünce goncadır; dil tomurcuk. Eylem ise bunların arkasındaki meyve. Okuduğum kitapların gün ışığıyla başlayıp, güneş batımında bittiklerinde bende farklı bir etki bırakıyorlardı. Sonra da tuttuğum notlardan bu kitabın tohumları filizlendi. “SİYAH BEYAZ UBUNTU” okuduğum kitaplardan ve yazdığım notlarımdan neler çıkmış neleri sizlerle paylaşmak istedim. Kitaplar sonsuzluğuna tutunup yarınlara kalmalı diyorum . Yazdığım yazılar zaman aşımına uğramayacak bir yıl sonra da beş yıl sonra da okunur halde olacağını umuyorum. Okuyucunun belleğinde ebedi bir tat bırakabileceğini unutulan değil de konuşulan bir dille, sizleri anlatacağını sanıyorum. Bazen fırtınalardan sonra, bazen hazan yağmurlarından sonra bazen sevinç kimi zaman da hüzünle doğan bu öyküler yılların birikimini ve binlerce insanın hayat hikayelerinden okuyarak derleyip sizlere sunuyorum.
İşte bu kızdığım türden kitaplardan biriyle ben de karşınızdayım. Ama kitap bittikten sonra bana hak vereceğinize inanıyorum bu güzelim öykülerin yıllanmış kitaplarda kaybolmasına gönlüm razı gelmedi.
“SİYAH BEYAZ UBUNTU” kitabı; aslan gibi cesur, tavşan gibi sessiz, yılan gibi çekici, ok gibi delici, baston gibi doğru terazi gibi eşit herkese dağıtıldı. Bu kitap umarım bütün gönüllere bir nebzede ışık tutar.
02

AY IŞIĞI
Aslında hayatın en güzel anı; her şeyden vazgeçtiğinde, seni hayata bağlayan birinin olduğunu düşündüğün andır.
”Bir gün Beethoven, bir arkadaşı ile birlikte Viyana sokaklarında dolaşmaktadır. Tam bu sırada bir apartmandan piyano sesi geldiğini duyar ve kafasını kaldırıp bakar. Apartmanın ikinci katındaki cam açıktır ve ses oradan gelmektedir.
BÜYÜK DÜŞÜNMENİN BÜYÜSÜ
Zaman çok değerlidir, öyleyse değerli olan zamanın kıymetini bilmek ve çok iyi değerlendirmek gerekir.
Okuduğum bir kitabında Dr. Davit J. Schwartz ilginç bir gözlemini aktarıyordu. Amerika’da büyük bir şirketin işe alma bölümüne giriş yapanların sayıları çarpıcıydı. Şirketin yılda on bin dolar ödediği işlere başvuranların sayısı yılda elli bin dolar denen işler sayısından elli ile iki yüz elli kat fazlaydı. İnsanların çoğu ucuz işlere başvurur.

UBUNTU
Ubuntu nedir biliyor musunuz? Bilmiyorsanız bence bir an önce öğrenmek zorundasınız. Çünkü bu ülkenin bu hep bana diyenlerinin elinden kurtulmasının tek çaresi ubuntu yapmaktır. Yoksa sonuçlarını görmek dahi istemeyeceğinizden emin olabilirsiniz!
FİLLER
İnsan sesini değil, sözünü yükseltmeli. Hindistan’da filleri yetiştirmek için, onları küçücükken kalın bir zincirle bir kazığa bağlarlarmış. Tabi bu yavru filin bu zinciri koparabilmesi, kırabilmesi ya da kazığı söküp atabilmesi mümkün değildir.
BU DA GECER
Hayat bazen insanlara, birbirleri için ne kadar çok değerli olduklarını anımsatmak için inişler ve çıkışlarla doludur. Padişahlardan biri bir gün vezirini çağırır: “Bana öyle bir yüzük yapın ve içine öyle bir söz yazın ki her gördüğümde eğer üzgünsem ve mutsuzsam benim yüzümü güldürsün bir teselli olsun.

ATEŞ VE SU

Kadınlar; âşık olana dek en iyi psikiyatriktirler. Âşık olduktan sonra en iyi hasta olurlar. Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında, sevdalanmış onun deli dalgalarına… Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa… Demiş ki suya: “Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol…” Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa “Al” demiş.

             Kaan   Metin ÇELİK

DSC_7418 kopya

Ubuntu