İskenderun Belediyesi bu yıl 10 bin adet ramazan paketi dağıtacak.
Üzerine; STK’ların, iş dünyasının dağıtacağı ramazan paketleriyle birlikte, bu sayı neredeyse 40 bini geçecek gibi..
Her kim bir ihtiyaç sahibine katkı veriyorsa, Allah razı olsun!
Ama düşünmeden de edemiyorum..
Hakikaten, İskenderun’da 40 bin ihtiyaç sahibi insan var mıdır?
Ya da şöyle soralım;
İskenderun nüfusunun neredeyse beşte birini oluşturan bu kadar ihtiyaç sahibi insan varsa, milli gelirimiz nasıl oluyor da 10 bin liranın üzerinde oluyor?
Eğer ki zenginleşen bir topluma dönüştüysek, ramazan paketleri neden azalacağı yerde, her geçen yıl fazlalaşıyor?
Görüyorum ki, geçtiğimiz yıllardan hiç ders çıkarmadık!
Belli ki, bu yıl da bir aileye en az 4 adet ramazan paketi dağıtılacak.
Ya da fazlası, başka şehirlere gidecek..
Nasıl mı?
Geçtiğimiz dönem bir muhtarımız; ramazan paketi sayısı, ihtiyaç sahibine göre fazla gelince, paketleri memleketine gönderdi..
Vınnn turizm yani!
Yazık değil mi?
ISRAF!
Hem belediyenin geliri düştü diye sızlanacaksınız, hem de özel odalar tam teşekkülü donatılacak.. Nedir bu?
Bir belediye düşünün;
Su parasını, otopark gelirlerini yitirmiş..
Asfaltı, neredeyse ‘gıdım gıdım’ temin ediyor..
Ama 6 şiddetindeki depreme dayanıksız belediyede, odaları lüks konforla restore edebiliyor. Nasıl oluyor bu?
Elindeki parayı şehrin ihtiyaçlarına, önceliklerine harcamak varken, dayanıksız belediye binasında bonkör davranan yerel yönetici neyi amaçlıyor olabilir?
BAK ŞU SABAHOĞLU’NUN YAPTIĞINA!
Kapanan Akçalı Belediyesi’nin eski başkanı Ali Sabahoğlu, CHP Arsuz Belediye meclis üyesi oldu. Ama ardında bıraktığı enkazı toplamak, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha’ya düşüyor.
Çünkü, CHP’nin; meclis üyeliğine layık gördüğü isim, giderayak parke döşeme işi ihalesi yapmış.. Peki, ilgili firmaya borcunu ödemiş mi?
Hayır!
Peki seçimlerden sonra ne olmuş?
Firma; alacağı dolayısıyla icra takibi başlatmış ve akabinde Akçalı Belediyesi’ne ait dokuz taşınmaz üzerine haciz koydurmuş..
Başkan Nazım Culha’da, ilgili şirketle yapılan görüşmeler sonucunda borç miktarını 260 bin TL tutarında düşürdü.
Böylece; belediyeye ait taşınmazların, değerinden düşük bedellerle haraç mezat satılmasının önüne geçildi.
Benzer sıkıntıya neden olan bir diğer isim de Fuat Süme’ydi..
Parke yapım işinden kaynaklı, borç tahsili için girişilen icra takibi akabinde bazı taşınmazlar icra dairesi tarafından ihaleyle satıldı.
Başkan Culha, dava hazineyi de ilgilendirdiğinden davayı Maliye Hazinesi’ne ihbar etti. Mahkemenın ‘onay’ verdiği süreç halen devam ediyor..
Peki Başkan Nazım Culha’nın günahı nedir?
Daha ne kadar bu sorunlarla uğraşacak?
Arsuz’u turizm cenneti yapmak için kafa yormak varken, ‘dava’larla boğuşmak, bölgeye ne kazandırır?