Bebeklerde Kabızlık

İshal gibi, kabızlık da bebeklik ve çocukluk yaşlarında çok kere yanlış yorum ve hatalı uygulamalara konu olan bir sorundur.
Annelerin çoğuna göre bebek her gün hiç değilse bir kere kaka yapmalı, yapılan kaka belli bir yumuşaklıkta olmalı ve dışkılama sırasında bebek hiç bir zorlama belirtisi göstermemelidir.
Eğer bebek her gün kakasını yapmıyorsa, kaka düşünüldüğünden sert kıvamda ise ya da dışkılama sırasında bebek ıkınıyor ve ağlıyorsa onun kabız olduğu kabul edilir ve bebeğin bütün huzursuzluğunun ve ağlamalarının buna bağlı olduğu düşünülür. Bu yüzden bağırsakların bir an önce boşaltılıp, bebeğin rahatlamasını sağlayacak önlemlerin alınmasına çalışılır. Bu amaçla akla gelmedik yöntemlere başvurulur. Bazı anneler sivrilterek inçe çubuklar haline getirdikleri sabun parçalarını, bazıları da gazete kağıdından veya pamuktan bükerek hazırladıkları fitilleri zeytinyağına batırarak bebeğin poposuna koymayı denerler. Ağızdan kaşık kaşık zeytinyağı veya badem yağı içirildiği olur. Bazı anneler de hemen her gün çeşitli fitiller kullanarak bağırsakları boşaltmaya çalışırlar.
Uygulanan yöntemler etkisini gösterip de bebek kakasını yaptığı zaman başta anne olmak üzere evin halkı rahat bir nefes alır.
Kabızlığı doğru bir şekilde tanımlayabilmek için bebek ve çocuklardaki dışkının ve dışkılamanın normal niteliklerinin sınırları çok iyi bilinmelidir. Özel bir durum söz konusu olmadıkça bir bebeğin dört gün süreyle kaka yapamaması bile olağan kabul edilebilir. Aşırı derecede sert ve kurumuş olmadıkça kakanın kıvamı kabızlığın bir ölçüsü değildir. Dışkılama sırasında bebeğin ıkınıp ağlaması da onun bu sırada çok fazla ağrı duyup sıkıntı çektiği anlamına gelmez.
Anneler kabızlık kavramının sınırlarını mümkün olduğu kadar daraltarak kaka ve dışkılama şekillerindeki kişisel farklılıkları daha geniş bir hoşgörü ile değerlendirmeye çalışmalıdırlar
bebekkabizHiç gereği yokken, bağırsakları boşaltmak için uygulanan bir takım yöntemlerin çeşitli sakıncaları olduğu asla unutulmamalıdır. Bunlardan en önemlisi bağırsak eğitimi ile ilgilidir. Dışkılama, dolu olan bağırsakların dolu bir torba gibi sadece fiziksel olarak boşaltılması değildir. Dışkılama olayı, bu gereksinim için sinir sisteminin uyarılması ile başlar. Bu sistemden kalkan istemli veya istem dışı uyanlarla karın, diyafram, göğüs kafesi ve bağırsak kasları, rektum kas ve sfenkterleri ahenkli bir işbirliği içinde harekete geçer ve böylece dışkılama gerçekleştirilmiş olur. Doğumdan sonra bu çok etkenli ve aralarında iyi bir işbirliği kurulması gereken mekanizma yeterli deneyim kazandıkça dışkılama düzenli bir hal alır. Bu yüzden ilk günlerden itibaren gittikçe daha çok beceri ve etkinlik kazanmak için kendi kendini eğitip duran böyle bir işlev bütünlüğünü kişisel birtakım varsayımlarla kesintiye uğratmak son derece sakıncalıdır. Bu mekanizmanın dengeli ve etkili bir şekilde gelişmesine fırsat verilmediği zaman ileri yaşlarda bağırsak fonksiyonları ile ilgili pek çok düzensizliklerin ortaya çıkması söz konusu olabilir.
Sık ve yanlış olarak yapılan bu yaklaşımların ikinci bir sakıncası da, anüs çevresinde, bu uygulamalar sırasında birtakım yerel sorunların ortaya çıkmasıdır. Anüse uygulanan bütün bu yöntemlerin bu böl-gede yara, çatlak ve yırtıklara sebep olması mümkündür. Bu bölgede dayanılmaz ağrıların hissedilmesine sebep olan bu gibi zedelenmeler, dışkılama sırasında daha da fazla ağrı yaratarak bebekteki dışkılarına istek ve içgüdüsünün frenlenmesine neden olur. Bu frenlenme kabızlığı daha da çok artırır, kabızlık arttıkça hem sertleşen kakanın kendi kitle etkisi hem de buna karşı uygulanan yöntemler yüzünden bu çevredeki zedelenmeler daha da artar. Böylece sürüp giden bir kısır döngü başlar ve kabızlık sürekli bir alışkanlık haline dönüşür.
Çok küçük yaşlarda ağızdan içirilen türlü yağlı maddelerin bazen solunum yolları, bazen da sindirim sistemini ilgilendiren beklenmedik bir takım sorunlara sebep olabileceği de gözden uzak tutulmamalıdır. Bütün bunlar göz önüne alınarak, gerçek tıbbi bir sorun haline gelmedikçe kabızlıklarla sadece beslenme maddelerinin dikkatle seçilmesine özen gösterilerek düzeltilmesine çalışılmalı ve gereksiz yöntemlerden kaçınmalıdır.
Çocukların popolarının temizliği sırasındaki hoyrat yaklaşımlar, zamansız ve gereksiz tuvalet zorlamaları, uygun olmayan lazımlık ve hela koşulları ve daha pek çok psikolojik etkenlerin kabızlıktaki rolleri de göz önüne alınmalı ve uygulamalar bunlara göre yapılmalıdır.

İskenderun Haber
iskenderun haber genel içerik editörüdür. Haber ihbarlarınız veya ilanlarınız için üst menüden bize ulaşın sekmesini kullanın.