Yılmaz AKPINAR yazdı..
Gözcüler’de Altınkent’e uygulanan yüzde 15 oranındaki kat yoğunluğuna ciddi tepkiler geldi. Gözcüler konutlarına 4 kat imar yoğunluğu verilirken, insanlar; Altınkentt’e, ancak ‘kümes’ boyutunda inşaat hakkı sağlayan uygulamayı, Arsuz’un ‘’turizm kenti” imajına yakıştırmadılar..
Bir tarafta Gözcüler Belediye Başkanı Necmettin Güler’in ‘keyfi’ uygulamaları varken, Arsuz’da da birilerinin Milli Emlak’a ait araziyi acımadan nasıl ‘talan’ ettiği ortaya çıktı.. Şöyle ki;
Tepe traş ediliyor, dere yatakları dolduruluyor, MKÜ’ye tahsis edilen arazilerin üzerine şahıslarca zeytinlik ekiliyor. Ve bunların hepsi, ‘turizm cenneti’ diye övündüğümüz Arsuz’da oluyor..
Hikâye değil! Yaşanmış olaydır.
Peki Belediye Başkanı Fuat Süme nerede?
***
Hakikaten Arsuz’a bir haller oldu.. İlçe oldu diye, ‘turizm cenneti’ne dönüşeceği umuduyla bir yol haritası beklerken, çevreden ‘talan’ haberleri yükseliyor..
Benim ta İskenderun’dan işittiğimi, belediye başkanları nasıl işitmez o da ayrı bir konu.. Sanırım, Fuat Süme kilo sorunları nedeniyle çevreyi gözlemlemekte, olup bitinleri araştırmakta zorlanıyor..
Üzgünüm ama;
Memleket sahipsiz olunca, Devlet’in arazisini ‘babasının çiftliği’ gören çok oluyor.. Dün yönümüz Gözcüler’deydi. Ama bugün Arsuz’da daha feci bir durumla karşılaşıyoruz. Nedir o?
Anlatayım:
Efendim, Arsuz’un en gözde yeri..
Arpaçiftlik mevkiinde, Umut Sitesi karşısında tepelik bir yer var..
Önü sıfır deniz.. Enfes bir manzaraya sahip.
Günbatımı seyrinin en keyif veren noktası orası..
E.L. isimli bir site sakini bakıyor ki, manzara 10 numara.. Vakit geçirmeden arazi ile ilgili planlar yapıyor.. Resimden de anlaşıldığı gibi, önce tepeyi dozerle dümdüz ediyor.. Ee, ne yapsın? Manzarası bozuluyor beyefendinin!
Yetinmiyor.. Traşladığı tepenin toprağıyla, yanındaki dereyi dolduruyor.
‘Günbatımına’ uzanan keyif yolculuğu için köprü yapıyor..
Bir de yeşillik olsun diye, çevreyi zeytin ağaçlarıyla donatıyor.
Sanırım bugünden zeytinlik ekerek, ileri de Milli Emlak’tan bu yeri tapusuna geçirmeyi planlıyordur. Örneği çoktur, bilirim..
Ama şahsın bildiği de, ‘meydanı boş bulduğundan’ işine gelmediği bir durum var:
– Orası kamu arazisi..
Dahası, 2000’li yıllarda MKÜ’ye tahsis edilen 150 dönümlük bir arazinin, 15 dönümlük parçası..
Bir insan çıkıp, MKÜ’ye tahsis edilen bir araziye nasıl sahiplenir?
Kaldı ki, orası Milli Emlak’a ait bir yer.. Dingonun ahırı değil!
Bugün her uyanık, gözüne kestirdiği bir tepeyi dümdüz edip sahiplenecekse, Arsuz’un çekeceği var! Sahiden merak ediyorum;
Uyanıklar, bu cesareti nereden buluyor?
Kimseye danışmadan, Devlet’in dairelerine sormadan elini kolunu sallayan o birileri, tepeleri traşlamaya nasıl cüret edebilir?
Arsuz Belediyesi ne iş yapar?
CHP’li Fuat Süme’nin ‘denetim’ elemanları nerede?
Bugün tepeyi traş eden, yarın denizi doldurur..
Öğrendiğim kadarıyla, kaçak yapılaşmaya da göz yumuluyormuş..
Hayırdır? Pazardan mal kaçırırcasına, bu neyin taaruzu öyle?
‘Turizm Cenneti’ Arsuz’a yakışıyor mu bu görüntüler?
Çok şükür duyarlı bir vatandaş olayı Milli Emlak’a taşıdı da, yasıl işlem başlatıldı.
Rektörlük de, “Gereğini yapıyorum” diyerek, müdahil oldu..
***
Bundan sonrası Devlet’in kontrolünde..
Ben en çok, bu güzelliklerimizin talan edilmesine göz yuman belediye başkanlarına kızıyorum. Varlıkları, yoklukları belli değil!
Bir de yeniden aday olmayı düşünüyorlar ya, gülüyorum!
Yazınca da kızıyorlar..
Ben yazayım da, sevgili CHP’li dostlarım kızmayı sürdürsünler..
Ben vicdanen rahatım, peki ya sizler?!