Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok!

Hatay Valisi Lekesiz:

“Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok!”

Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz son günlerde Suriyeli sığınmacıların şehirde suç işlediği ve herhangi bir işlem yapılmadığı yönündeki iddialar üzerine basın mensuplarına açıklama yaptı.
Lekesiz açıklamasında şu mesajları verdi:
İlimizle ilgili son zamanlarda gerçeğe tamamen aykırı, sistematik olduğu izlenimi veren haberlerin basında yoğun şekilde yer alması düşündürücü.
Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok!
Bir kısmı iyi niyetli ama bilgi eksikliğinden olabilir, bir kısmı önyargılı, bir kısmı kötü niyetli olabilir. Bu topraklardaki hassasiyeti göz önüne alarak her birimiz üzerimize düşen sorumluluğa dikkat edelim. Birileri ilimizde insanımızı birbirine düşürmek istiyor olabilir. Bir takım kirli planlar yapılıyor olabilir. Kaos çıksın isteyenler olabilir. Lütfen sağduyu..
Hatay sevgi ve kardeşlik konusunda da dünyaya örnek gösterilen ilimiz.
Hoşgörü ve sevgi konusunda söyleyeceği çok şey olan iliz.

“GENÇLİK MEŞRUTİYETTEN BERİ KULLANILIYOR”
İnsanların gençliğin verdiği heyecanla, duyduğu dedikodularla yanlış yönlendirmeler neticesinde dinlemeden fevri davranışlar içine girmeleri ihtimal dahilindedir. Gençlik maalesef meşrutiyetten beri zaman zaman kullanılmıştır, iyi niyetli duyguları istismar edilebilmiştir. Gençlere seslenmek isterim, şayet ideal arıyorlarsa ilimize hizmet bütün enginliğiyle gençliği bekliyor. Kahramanmaraş’ta, Çorum’da geçmişte yaşanan acılar kime ne kazandırdı?
Lütfen duyduklarımıza ihtiyatla yaklaşalım.

“KARDEŞLİK SAFLARINI SIKLAŞTIRALIM”
Her hadiseye yangın çıkarma memuru gibi koşan insanları ihtiyatla dinleyelim .
Kardeşlik saflarımızı biraz daha sıklaştırmamızda yarar var.
Son zamanlarda Suriyeli sığınmacılarla ilgili değerlendirmelerin zihnimize kelepçe takmasına izin vermeyelim. Eksik bilgi ile sağlıklı bir kanaate varılmaz. Sağdan soldan duyduğumuzu değerlendirmeleri doğru zannedip onlarla karar vermeyelim. Her birimiz ifade ve değerlendirmelerimizin nasıl algılanabileceğine, gençler tarafından bunların nasıl yorumlanacağına özen gösterelim. Bugünler çabuk gelir geçer. Bu kardeşlik iklimi devam edecektir. Birbirimizin yüzüne bakamayacağımız tavır ve davranışlardan kaçınalım.
Devletimiz tüm vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği için yapması gerekenleri yapıyor. Medeniyet havzasında inşa ettiğimiz uygarlığın insanlık anlayışı, dili, inancı, kültürü, etnik kökeni ne olursa olsun ‘ben zordayım’ diyen insanlara kapımızı açmamızı gerektiriyor.
Geçmişte açtık zorda olanlara kapılarımızı.

“ZORDAYIM DİYENE EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ”
‘Ben zordayım, dardayım’ diyenlere dün olduğu gibi bugün de ev sahipliği yapıyoruz. Dünyanın binbir hali var. Toplumlar için de öyle, insanlar için de öyle. Bugün de komşumuz Suriyelileri misafir ediyoruz. Bilerek misafir lafını kullanıyorum. Ülkelerinde barış tesis edildiğinde ülkelerine dönecekler.
Demokrasilerde ve insanın olduğu yerde her zaman birbirinden farklı görüşler olacaktır, olmalıdır. Suriye ile yürütülen dış politikaya ilişkin farklı görüşler olabilir. Ama bu kardeşlik iklimine zarar verecek mecraya girmesin. Sık sık misafirlerimizin suç işleme özgürlüğünün olduğu vurgulanıyor. Konunun tarafımızdan en üst düzey ciddiyetle takip edildiği bilinsin. Hiç kimsenin hiçbir şekilde suç işleme özgürlüğü yok. Kanunlara muhalefet eden kim olursa olsun TC yasaları başta olmak üzere ilgili mevzuat ne yapılmasını gerektiriyorsa o yapılıyor. Vatandaşlarımızın hukukunun çiğnenmesine müsaade etmeyiz. Kargaşanın bir an önce bitmesi ve misafirlerimizin kendi ülkelerine dönmeleri temennimizdir.

“TAMİRCİLER ÖLÜMSÜZLÜĞE ÖLMÜŞLERDİR”
Tahripçiler yıkmıştır, yakmıştır, ama yapmanın şerefinden uzak kalmışlardır. Öldükten sonra da iyi duygularla anılmamıştır
Tamircilerin işi zor olmuştur ancak bunlar öldükten sonra da ölmemişlerdir. Bunlar ölümsüzlüğe ölmüşlerdir. Hacıbektaşlar, Mevlanalar, Yunus Emreler ve diğerleri. Bilerek veya bilmeyerek tahrik etmek isteyenlerin sözlerine ihtiyatla yaklaşalım. Bu kardeşlik iklimi herkesi memnun etmeyebilir.
Halkımız Suriye’de yaşanan iç karışıklık nedeniyle ortaya atılan misafirlerimizin suç işleme özgürlüğünün olduğuna ilişkin değerlendirmeye itibar etmemektedir. Yaklaşık 2 yıldır, akrabalık ilişkilerimizin olduğu Suriye’de arzu etmediğimiz olaylar oluyor. Hatay’ın bu olumsuz ilişkilerden kaynaklanan etkiyi en azda tutmak için gayret gösteriyoruz.

İDDİALAR VE CEVAPLARI
İddia 1: Ambulanslarla silah, uçakla terörist taşıdılar. Üzerleri ve bagajları aranmadı.
Açıklama 1: Tüm yolcuların kontrol ve denetimleri en üst düzeyde yapılmaktadır. NAS havayollarına ait uçaktaki yolcuların uçaktan iniş ve havaalanlarından ayrıldıkları ana kadarki yolcu listesi tekrar incelendi. Olumsuz durum yok.

İddia 2: Ambulanslarla Suriye’ye mühimmat taşınıyor, dönüşte de yaralı getiriyor.
Açıklama 2: Yaralı gelenleri taşıya ambulanslar 112’ye bağlı çalışıyor. Ambulansların Suriye topraklarına girmesi hukuken, fiilen ve ahlaken mümkün değil. GPS sistemiyle izleniyor bu ambulanslar. GPS incelendi. Sınır ihlalinin olmadığı görüldü. Genelkurmay Başkanlığınca okul müdürünün görevlendirildiği belirtiliyor. Sığınmacıları alma, kayıt kabul işlemlerini yapmakla ilgili görevlendirilmiş bir tek kişi yoktur. Bunların tamamı Valilik ve kaymakamlıklar tarafından görevlendirilmiştir.

İddia 3: Hatay’da her mahallede Suriyeli görmenin mümkün olduğu ve olay çıkardıkları, polise saldırdığı, devletin teşvikli dahilinde suç işleme özgürlüğünün olduğu…
Açıklama 3: Böyle bir iddia TC devletine yapılan bir haksızlık. Yazdıklarımıza dikkat edelim. İstirham ediyorum. Misafirlerimiz geldiği tarihten itibaren Suriyeliler konaklama merkezlerine yerleştiriliyor. Bugüne kadar konaklama merkezlerinde olanlar, çarşıda pazarda olanlar, hastanelerde olanlar, dolmuşta olanlarla birlikte toplam olay sayısı 157’dir. Bunlarla ilgili 380 Suriyeli hakkında yasal işlem yapıldı. 13’ü hakkında çeşitli mahkumiyet kararları verildi. 38 olayla ilgili takipsizlik kararı verildi, 91 olayla ilgili süreç devam ediyor. 41500 Suriyeli misafir edildi. Bu kadar nüfusun yaşadığı 1,5 yılllık süreç içinde kendi vatandaşlarımızın yaşandığı yerlerde de en az bu kadar adli vaka olmuştur. Suça karışan kimse yasal süreç işletiliyor. Konaklama merkezi dışında olanlar ise pasaportla gelenler ve vize süresi olan 3 ay boyunca ülkemizde kalanlardır. Vize süresi bitiminde 5 ay süre uzatımı hakları yasalarımıza göre vardır. Pasaportu olmayanlar ile vize süresi dolanlar tespit edildiğinde konaklama merkezlerine veya yeniden ülkelerine gönderiliyor. Polise direnme şeklinde 5 olay oldu. 24 Suriyeli hakkında yasal işlem yapıldı. 3’ü tutuklandı ve cezaevine kondu. 5 olayla ilgili adli süreç devam ediyor.

İddia 4: Hatay’daki kamplarda askeri kıyafetli sığınmacıların olduğu…
Açıklama 4: Muharip yabancı ordu mensuplarında Türkiye’ye iltica edenler hakkında kanun uyarınca sınırdan ilk girişler sırasında tüm şahısların üst ve eşyalarında arama yapılmaktadır. İçeriye hiç kimsenin silahla girmesine izin verilmemektedir. Parmak izi alınıyor, fotoğrafları çekiliyor. Konaklama merkezlerinde yaşayanların askeri kıyafet giymesine izin yok.

İddia 5: Suriyelilerin Suriyeli muhalifleri kapsayacak şekilde radyo kuracağı iddiası…
Açıklama 5: RTÜK’e herhangi bir müracaat yok RTÜK, 17 yıldır bu konuda frekans dağıtmadığını açıkladı.

İddia 6: Güneş yağı dahil sığınmacıların her istekleri karşılanıyor…
Açıklama 6: Böyle bir şey yok. Bunlarla burada zaman kaybediyorum. İnsanların bilinçaltını irrite edecek ifadelerden kaçınalım. Suriyelilerin karşılanan ihtiyaçlarının tamamı insani ihtiyaçlardır. Sağlık hizmetlerinde ise tıbbi gereklilikler göz önüne alınıyor. Reçeteler Medula’dan kontrole diliyor. İlacın muadilinin en makulu alınıyor. Güneş yağı ve güneş gözlüğünün ücreti devlet tarafından karşılanmadığı için bugüne kadar böyle tek bir vaka yoktur.

İddia 7: Valilik genelgesiyle hastanelerde Suriyeliler için özle bölüm yapıldığı…
Açıklama 7: Misafirlerimize sağlık hizmeti veriliyor. Müstakil olarak sadece onlara münhasır olmak üzere tahsis ettiğimiz bir yer yok. 17 aylık süreç içerisinde konaklama merkezlerinde 44 bin Suriyeli misafir edildi. 178 bin 811 poliklinik hizmeti verildi. Ateşli silah yaralıları devlet ve özel hastanelerde kendi vatandaşlarımıza da uyguladığımız 112 acil servisi kapsamında diğer illere de sevk ediliyorlar. Özel bir bölüm açılmamıştır.

İddia 8: Hataylı bir annenin mahallesinde yaşananlardan dolayı kendisi ve çocuklarının can güvenliğinin olmadığı
Açıklama 8: Bu şahısların vatandaşlarımızın can güvenliğini tehlikeye attığı yönünce müracaatı yok polise. Mektubu yazanın kimliği olmadığı için işlem yapılamadı. Bunlar nerede, kim, ne zaman yatıysa bildirin. Bunlarla ilgili aysal işlem yapma kararlılığı var.

İddia 9: Hatay’daki devlet hastanelerinde bugüne kadar olmadığı kadar savaş cerrahisi var, hastane personeli taciz ediliyor
Açıklama 9: 17 aylık süreç içinde 1980 ateşli silah yaralısı geldi. Bunlar çeşitli hastanelerde veya gerekiyorsa komşu illerin hastanelerinde tedavi edildi. Başta Hataylı hekimler olmak üzere hekimlerimiz tıp etiği gereği hizmeti kabul etmişlerdir. Sağlık gerekçesiyle müracaat eden herkesin tedavisi yapıldı.

İddia 10: Harbiye’de Suriyeli isyancılara silah taşıyan ambulansın taşlandığı…
Açıklama 10: 112, 155, 156 kayıtlarında konuya ilişkin müracaat yok. 31.05.2012 tarihinde Yayladağ sağlık grup başkanlığına ait ambulansın Harbiye beldesinde bir taşın ambulansa atıldığı anlaşılmıştır. Bir çocuk neden ambulansa taş atsın. Anlatılanlar çocuklara nasıl negatif enerji yüklüyor farkında mıyız…

İddia 11: Suriyeli muhaliflerin Türkiye’den askeri kıyafet aldığı.
Açıklama 11: Suriyelilere insani ihtiyaçlar kapsamında sivil giysi veriliyor.

İddia 12: Hataylılar Esad zulmünden kaçan, kampta olmak yerine ev tutan şahıslardan endişeli.
Açıklama 12: Yasal hakları olanlar bile toplumsal huzurumuzun engellenmesi anlamına gelmiyor.

İddia 13: Antakya Yayladağ yolunda minibüsün kaza yaptığı, eskortluk yapan araçtaki Suriyelilerin bavullardan yola saçılanları hızla topladığı.
Açıklama 13: 10.08.2012’de araç tek taraflı trafik kazası yaptı. Çanta, sürücü Türk vatandaşı olan kişiye ait. Şahıs ilgili gazete hakkında şikayetçi olmuştu.

İddia 14: Suriyelilerin Reyhanlı’ya bağlı Bükülmez köyünde bir köylünün traktörüne silah zoruyla el koyduğu iddiası…
Açıklama 14: Herhangi bir çiftçinin traktörü gasp edilmedi. Konuyla ilgili inceleme yapıldı

İddia 15: Bazı sığınmacıların esnafı tehdit ettiği, para vermediği, esnaftan haraç aldığı, hesabı Başbakan ödesin dediği…
Açıklama 15: Hatay halkı kendisinin hakları ile ilgili konuda duyarlıdır. Her türlü olumsuzluğu 155 ya da 156’ya anında bildirir. Bu konuda dolmuşuma bindi para vermiyor, beni haraca bağladı şeklinde yapılan hiçbir müracaat yoktur. Vatandaşın başına gelmiştir de müracaat etmiştir diye yola çıkılarak yapılan araştırma sonucunda yapılan incelemede bir tane somut olaya rastlanmadı.

İddia 18: CHP sığınmacı kampına alınmadı, kamptan bir kişinin ‘Bunları kıtırı kıtır keseceksiniz’ iddiası…

Açıklama 18: Sayın Başbakan yardımcımız konuyla ilgili açıklama yaptığı için devlet terbiyesi gereği açıklama yapmak istemiyorum ama konuyla ilgili neler yaşandığını paylaşmak istiyorum. CHP Hatay İl Başkanı Sayın Servet Mumlu’ya ilimiz sınırları içindekş kampları siyasi patilerin ziyaret ettiğini paylaşıp, ziyaret etmek istediğiniz kampta askeri kişilerin aileleriyle birlikte kaldığını, bu zaman kadar kimsenin ziyaret edilmesini istemedikleri, misafirlerin bu beklentisine uygun davranırsanız memnun olurum dedim. Sayın Mumluoğlu da bu duruma hassasiyet göstereceğiz dedi. Bahsi geçen heyet geldikten 7.05 saniye sonra geldikleri konaklama merkezinin önünden ayrılmışlardır. Basın açıklaması yapılan yere en yakın çadırın mesafesi 100-150 metre olup dışarıdan içerisi ve içeriden dışarısı görülmemektedir. ‘Bunları kıtırı kıtır keseceksiniz’ şeklinde bağıran bir Suriyeli yoktur. Üzerinde askeri kyafet bulunduğu belirtilen Suriyeli Apaydın konaklama merkezinin kayıtlarında yoktur.

İddia 19: Bizim gübreler bomba oluyor iddiası…

Açıklama 19: Her türlü emtiyanın ülkemize giriş çıkışı sınır kapılarından yapılmaktadır. Sınır kapıları haricinde fiziki araç geçişine uygun bir yer bulunmamaktadır.

İddia 20: Çocuklarımız sakallı Suriyelilerden korkuyor, artık köy bile basıyorlar iddiası…

Açıklama 20: Sakal konusunu birkaç cümleyle konuşalım. Tarih boyunca inceleme yapanlar sığınmacı dediğiniz günlük sinek kaydı traş olan insanlar değildir. Zor şartlar yaşayan. Kafası karışık olan, geleceği belirsiz, adeta afakanların bastığı dolayısıyla kılığına kıyafet,ne sakalına saçına dikkat etmeyen insandır. Bugün hangi sığınma kampına giderseniz gidin sakalı göbeğine akdar uzanmış misafirlerimizi göreceksiniz. İnsanların başında bu kadar dert varken günlük traş olmasını bekleyemezsiniz.Dikmece Köyü’nün basıldığı iddiasıyla ilgili ise, olay günü jandarma muhtar tarafında aranarak hırsızlık olayı ihbar edilmiştir. Şikayetçi, vatandaş eve şüpheli herhangi birinin girmediği ve evden herhangi bir şey çalınmadığını belirtmiştir. Sadece vatandaşımız giyimlerinden şüphelilerin Suriyeliye benzettiğini söylemiştir.

İddia 21: Savaşa hayır diyen imam sürüldü…

Açıklama 21: Hatay’a yerleştiği iddia edilen bazı sığınmacıların Hatay’daki resmi görevli imamlara radikal söylemlerde bulunması için baskı yaptığı yönündeki iddialar tamamen gerçek dışıdır. Tehdit olayı yoktur, vuku bulmamıştır.

İddia 22: Sınırda Türkiye’ye yakın bölgelerde sığınmacı çadırları dışında çadırlar bulunduğu ve Türkiye’nin bunlara göz yumduğu…

Açıklama 22: Böyle bir şey yoktur. Sınır boyunca 42 karakolumuzun görev alanında böyle 2 vakada olaya el konulmuş ve adli süreç başlatılmıştır.

Önceki İçerikİskelede üçüncü test kazık boru çakımı
Sonraki İçerik‘Sağlam dönmeyebilirsin?’
iskenderun haber genel içerik editörüdür. Haber ihbarlarınız veya ilanlarınız için üst menüden bize ulaşın sekmesini kullanın.