Gürsel Paşa’nın selamı var!

Gürsel Paşa’nın selamı var!Önceki gün akşam saatleri. Telefonum çaldı..
Arayan Gürsel Öztürk’tü..
İskenderun’da hizmetlerine şapka çıkarttığım özel bir insan..
39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı iken, ‘vatandaş’la iç içe olan, halkla bütünleşen, katkılar sunan, sosyal yönüyle alkış alan Tuğgeneral Gürsel Öztürk’ten sözediyorum..
Benimkisi laf mı.. Zaten ‘Gürsel Paşa’ dediğim an, eminim ‘muhteşem bir insandı’ deyip o güzel ve özel günlerin mimarını saygıyla anıyorsunuzdur..
Ankara’ya, Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Daire Başkanlığı’na atandığı günden beri aramızdaki ‘gönül bağını’ koparmadı.. İçtenliğini, samimiyetini her zaman üzerimizde hissettik. Ne mutlu bize..
Kent Müzesi ile ilgili Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in duyarlılığına teşekkür etti. Hizmet anlamında atılan her güzel adımın sevincini paylaştı, ‘bir İskenderunlu’ gibi ‘gururlandı’ da.. Biz gazetecilerin, kent sorunlarına yönelik gösterdiğimiz ‘hassasiyet’e odaklandı, önemsediğini söyledi.
Güzel bir de örnek verdi:
“- Deniz feneri ile el feneri arasındaki fark nedir bilir misiniz? Her ikisi de, karanlıkta size yolunuzu gösterir.. Ancak deniz fenerinin işlevini güneşli ve sakin bir günde anlayamazsınız. Ne zaman ki deniz gürler, fırtına kopar.. İşte o an; denizcilerin gözü deniz fenerini arar, işlevinden faydalanır..”
Gürsel Paşa devam ediyor:
“- Siz gazeteciler de öylesiniz.. Normal süreç farkındalık yaratmıyor olabilir.. Ancak fırtınalı havada görevinizi yapıyorsunuz, topluma yol gösteriyorsunuz.”
Gürsel Paşa’nın farkı budur işte..
Bardağa boş tarafından değil dolu kısmından bakar..
İnsanlara öyle yaklaşır.. Herkese!
Şevklendirir.. Hizmetin bir parçası olmasını sağlar..
Katkılar sunar.. Gürsel Paşa’nın farkı budur..
Yüreğinin bir parçası hep İskenderun’da..
İskenderunlular’a ve tüm dostlara yönelik ‘selam’ında şunu düşündüm:
Türkiye’nin neresindeyseniz.. ‘Hizmet olsun’ diye çaba sarfedenlere ancak bunun şerefini ve onurunu bir madalya gibi göğüste taşımak düşer..
Gürsel Paşa’nın göğsünde o madalya gururla ışıldıyor!

SAKIN VAZGEÇMEYİN!
Ey İskenderun’da bir nebze yatırım olsun diye çabalayan yetkililer!
Sakın geri adım atmayın!
Sakın ‘eyvah, yine mahkemeye taşıyacaklar’ demeyin!
Sakın paniklemeyin! Sakın ‘Burada yatırım olmaz’ türü çıkışmalara aldırış etmeyin!
Sizler İskenderun denilen yerde;
Hizmete süreklilik katmak için..
İstihdama bir gencimizi daha eklemek için..
Girişimcilerin sayısını artırmak için..
Çözümü kalıcı kılmak için..
O görüşmeleri yapıyorsunuz!
Noktasına, virgülüne kadar her görüşmeden, attığınız her adımdan çıkan sonuç şudur:
Sizler İskenderun Türkiye’ye örnek olsun diye çırpınmışsınız.
Sizler gencimizin kahvehaneden çıkması için çaba sarf etmişsiniz.
Sizler kalıcı hizmetler için dil dökmüşsünüz.
Sizler hiçbir şey eskisi gibi olmasın diye gayret etmişsiniz.
Sizler ülke kalkınsın diye konuşmuşsunuz.
Ve hepsinden önemlisi..
‘İşgüzarlara’ prim vermeden ‘istemezükçülere’ karşı ‘yasaları’ görmezden gelecek tek bir kelime bile etmemişsiniz.
Sakın vazgeçmeyin!
Devam ediniz..
Unutmayalım ki:
İskenderun hizmet bekliyor!

BASIN İLAN KURUMU HATAY’DA
Basın İlan Kurumu’nun geçen yıl Kasım ayında çıkan kararname kapsamında açılması kararlaştırılan 6 şubesinden biri olan Hatay Şubesi faaliyete girdi, hayırlı olsun.
Basın İlan Kurumu Hatay Şube Müdürlüğü’ne ise Murat Uçar getirildi..
Uçar’a ygörevinde başarılar diliyorum.
Kurumun amacı, yerel basını bulunduğu yerde güçlendirmek ve standardını yükseltmek.. Buna ihtiyacımız var..
İskenderun’da resmi ilan alan 9 günlük gazetemiz var..
Antakya’da bu sayı yükselmiş.
İşitince şaşırdım.. Antakya’daki yerel gazetelerin 11’i ilan verme hakkına sahip. Sırada 4 gazete daha var.. Şartlar tamamlanınca gazete sayısı 15’i bulacak.
Durum böyle iken..
Gazetecilerin taşıdığı sorumluluklar kadar, hakettiği bazı değerlere ulaşması da kaçınılmaz oluyor.. En azından beklentimiz bu..
Basın İlan Kurumu yerel gazetelere ‘desteği’ amaçlıyor..
Başarılı olacaklarından hiç şüphem yok..
Özellikle Murat Uçar’ın ‘gazetecilere faizsiz kredi, ölen gazetecinin varislerine bakım ücreti, muhtaç gazetecilere yardım’ konulu açıklamalarını önemsiyorum..
Bugüne dek gazeteciler bu tarz haklardan faydalanamadı..
O bakımdan bu girişimi bizim açımızdan ‘faydalı’ bir yaklaşım olarak görüyorum.
En yakın zamanda Basın İlan Kurumu Hatay Şube Müdürü Murat Uçar’ı sohbet ve bilgi edinmek babında İskenderun’a, yani Gazeteciler Cemiyeti’ne bekliyoruz.
Ne dersin Şehmus abi!
Olur mu?

YURT TAMAM GİBİ!
TOKİ, yüksek öğrenim yurtlarının kalitesini ve kapasitesini artırmak için üniversite yurdu inşa edecek Bunlardan biri Dörtyol’da yapılacak.. Üstelik 500 yataklı..
Yüksek öğrenim öğrencilerine 5 yıldızlı otel konforu sunacak olan yurtlarda odalar 1 ve 3 kişilik olarak düzenleniyor. Her odada televizyon, buzdolabı, çalışma masası ve diğer gereçler bulunacak. Öğrencilerin ortak kullanımları için her katta dinlenme odası ve etüt salonları yer alacak. Ne güzel değil mi?
Hazır Dörtyol bu haktan faydalanıyor iken..
İskenderun’a dönelim.. Yurtkur’un kampüsün içinde yaptıracağı 1000 kişilik yurdun bürokrasi işlemleri bitti gibi..
Ödeneği de hazır.
Hem, İskenderun’da öğrenci sayısı giderek artıyor..
Dilerim her iki yurt da en kısa zamanda biter, öğrenciler rahat bir nefes alır.. Maşallah, şehir içinde öğrenciye ev verirken, mal sahibi rakamı yüksek tutmaktan imtina etmiyor. O bakımdan yurtlar önemli..
Yurtların hem konfor hem kullanım hem de maliyet açısından büyük avantajları var.. Ne diyelim.. Allah yapandan ve yaptırandan razı olsun!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.