Yaşanan krizin etkileri

Geçtiğimiz aylarda İsrail ile örtük savaş, İran, Irak ile gizemli aşk yaşayarak geçiren Türkiye’miz dışındaki kalan bazı Dünya ülkeleri; küresel ekonominin krizde ikinci tip yapma riskinin arttığını ve bundan endişe duyduklarını belirtmişlerdir. Hatta İMF. nin de yeni kriz dalgasının hiç de uzak olmadığını ve yeni dalganın Avrupa’yı etkileyeceği gibi Asya ülkelerini de kapsayacağını ifade etmesi, endişeleri arttırmıştır.Bu gelişmelerle birlikte İngiltere (ki son günlerde kriz milyonlarca kişiyi işsiz bırakmış durumdadır) ve Macaristan gibi ülkelerin istatistik verilerle oynaması ayrıca Yunanistan Portekiz İspanya ve İrlanda’nın kötüye gitmesi sebebiyle AB ülkeleri arasında bir çatlamaya yol açmış ve ayrıca AB.ye de güven iyice sarsılmıştır.
Yaşanan krizin etkileriKrizin derinleşme olasılığı IMF ve AB.yi korkutmakta ve AB ülkelerinin bütçeleri de birlik içinde ülkelere müdahale için yeterince güçlü görülmemektedir.Hepsi bütçe açıklarını nasıl kapatırız, borçlarımızı nasıl öderiz derdine düşmüşlerdir.Bu arada son günlerde ABD Merkez Bankası FED’in global tepkileri hiçe sayarak 600 milyar dolarlık parasal gevşeme planı açıklaması ve bunun 2 trilyon dolara kadar çıkacağı söylentileri Dünyanın dört bir yanından tepkilere neden olmuş ve G-20 ülkelerine danışmadan 600 milyar dolarlık yeni tahvil alım programı nedeniyle G-20 içinde ABD karşıtı gün geçtikçe büyümekte ve Almanya-Brezilya-Güney Afrika-Çin-Rusya FED ‘in politikalarından duyduğu rahatsızlığı yüksek sesle dile getirmeye başlamışlardır.Gelişmekte olan ülkeler bu paranın sıcak para olarak ülkelerine gelmesiyle enflasyonu azdırmasından ve yeni bir varlık balonu oluşturmasından endişe etmeye başlamış gelişen ülkeler ise bu paraya karşı tedbir alacaklarını duyurmuş bulunmaktadırlar.
Bütün bu gelişmeler karşısında toplanan G-20 ülkeleri, açık ifade ile “herkes kendi başının çaresine baksın ” kararını belirgin bir şekilde düşünmeye başlamışlardır.
Şimdi yeni oluşumda her ülke tek başına kalacak ve Ülkelerin hükümetleri politika üretirken daha dikkatli olmak zorunda kalacaklardır. Hiçbir hükümette “kriz dışardan geldi bizim bir hatamız yok” diyemeyecektir.
Türkiye bu kaos ortamında bir ikilem yaşamaktadır. Makro göstergeler ekonominin toparlandığına işaret ediyor ise de, Vatandaş ise bazı göstergelerin iyi olmadığını ortaya koymaktadır. Orta vadeli programa göre büyüme hızımız öngörülen büyüme 3,5 yerine yüzde 8 gibi bir kat üstüne doğru yol aldığı ve bunun da gerçekleşecek gibi gözükmesi yanı sıra işsizlik oranın daha önceki düzeyin çok altında kalacak şekilde yani yüzde 14,6 değil yüzde 12,2 olarak belirlenmesi ile bu iki gösterge olumlu bir yönde önemli bir değişikliğe doğru yol almıştır.
Ancak öbür tarafta vatandaşın borç ödeme gücü giderek zayıflamış ve kredi borcunu ödemeyenlerin sayısında krizin zirve yaptığı 2009’dan daha da fazlalaştığı görülmüştür. Dolayısıyla borcunu ödemeyenlerin sayısındaki artış Küresel Krizin etkilerinin halen tüm şiddetiyle sürdüğünü göstermektedir.
Ekonomimiz makro açıdan toparlanıyor, dolar düştüğü için GSYM de kişi başına gelirde öngörülenin çok çok üstüne çıkıyor ise de; vatandaşa aynı ölçüde refah düzeyi yansımamıştır. Netice olarak kağıt üstünde giderek ve hızla zenginleşen vatandaş, borcunu ödemek konusundaki sıkıntılarını bir türlü aşamamıştır.
Türkiye bu yıl Dünyada en yüksek cari açık veren 9. ülke konumuna gelmiştir. ( 1. sırayı 466,5 milyar dolarla ABD ve 9. sırada 38 milyar dolarla Türkiye sıralamada yer almıştır.)Bu günlerde hem Dünyada hem de Türkiye de piyasa aktörlerinin birbirlerine zıt gelecek senaryoları ortaya koymaları, hızla yükselen emtia fiatları, kıymetli madenler ile Dünyada yaşanan kur savaşlarının ne yönde gelişeceği konusunda çok farklı yorumlar gelecek açısından belirsizliğe ve şaşkınlıklara yol açmış bulunmaktadır.
Son günlerde dünyada yaşanan kritik gelişmeler karşısında gelişen Dünyanın krizden çıkmak için bizim gibi gelişmekte olan ülkelere yapacakları istikrarı bozucu hareketler karşısında ekonomi kurmayları, bunları önlemede şüphesiz etkin ve aktif bir rol üstleneceklerdir.

iskenderunhaber
iskenderun haber sitesinin haberlerini yayınlayan genel editörü.